Türkiye genelinde tüm camilerde Diyanet İşleri Başkanlığı
tarafından irad edilen hutbede, "Baba, ailenin kalkanıdır. Kendisine
dayandığımız yıkılmaz bir dağdır. Bizler, hayatımızın her alanında onun
varlığıyla güven içinde oluruz. Baba, doğruyu ve hakikati gösteren bir
rehberdir. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırmamıza vesile olan bir
öğretmendir. Her düştüğümüzde bizi ayağa kaldıran müşfik bir eldir."
denildi.
Cuma hutbesinde, şu ifadelere yer verildi:
"Anne baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak ana
kapılardan birisidir… (Tirmizî, Birr, 3)
Aziz Müminler!
Yüce Rabbimizin bizlere lütfettiği en kıymetli nimetlerden
birisi de ailedir. Aile, yeri asla doldurulamayacak olan en önemli kurumdur.
Fedakârlığın, karşılıksız sevmenin, şefkat ve merhametin ocağıdır. Hiçbir
karşılık beklemeden bize en büyük desteği ailemiz verir. Aile, bize hayatı
öğretir. Gönüllerimize güzel ahlakı nakşeder. Bizi geleceğe hazırlar.
Muhterem Müslümanlar!
Ailenin iki temel direğinden biri anne, diğeri ise babadır.
Cenâb-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: 'Rabbin, sadece kendisine
kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya
her ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara 'öf' bile deme! Onları azarlama!
İkisine de gönül alıcı sözler söyle.' Bugünkü hutbemizde Rabbimizin itaat
etmemizi ve iyilikte bulunmamızı emrettiği babanın aile içindeki önemini,
sorumluluklarını ve ona karşı vazifelerimizi hatırlayalım.
Değerli Müminler!
Baba, ailenin kalkanıdır. Kendisine dayandığımız yıkılmaz
bir dağdır. Bizler, hayatımızın her alanında onun varlığıyla güven içinde
oluruz. Baba, doğruyu ve hakikati gösteren bir rehberdir. İyiyi kötüden,
doğruyu yanlıştan ayırmamıza vesile olan bir öğretmendir. Her düştüğümüzde bizi
ayağa kaldıran müşfik bir eldir.
Kıymetli Müslümanlar!
Baba olmak, sadece ailenin maddi ihtiyaçlarını karşılamak
değildir. Baba olmak, çocuklarımızı iyi bir insan olarak yetiştirmektir. Göz
aydınlığı yavrularımızın ebedi kurtuluşu için Hazreti Nuh gibi çırpınmaktır. O,
'Haydi yavrum! Sen de bizimle birlikte bin!' diyerek inkâr eden oğlunu kurtuluş
gemisine davet etmişti.
Baba olmak, Hazreti İbrahim gibi çocuklarımızı iyi bir mümin
olarak yetiştirmek ve onlar için her daim hayır dilemektir. O, 'Rabbim! Beni ve
soyumdan gelecek olanları namaza devam edenlerden eyle!' diyerek Allah'tan
neslinin iyiliğini niyaz etmişti.
Baba olmak, Lokmân (aleyhisselam) gibi şefkat dolu
ifadelerle çocuklarımızı iyiliğe yönlendirip kötülükten alıkoymak için
çabalamaktır. O, 'Yavrucuğum! Namazını dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten
vazgeçirmeye çalış.' sözleriyle evladına hikmet yüklü nasihatlerde bulunmuştu.
Baba olmak, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)
gibi çocuklarımıza hayatın her alanında örnek ve rehber olmaktır. Allah Resûlü
(sallallahu aleyhi vesellem), ailesine karşı son derece şefkatliydi. Onun
hanesinde sevgi ve saygı hâkimdi. O, merhamet ve adaletten, nezaket ve
zarafetten asla ayrılmazdı.
Aziz Müminler!
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir
hadisinde, 'Anne baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak ana kapılardan
birisidir…' buyurmaktadır. Öyleyse annemiz gibi cennet vesilemiz olan babamıza
karşı da hürmette kusur etmeyelim. Tatlı dil, güler yüz ve güzel
davranışlarımızla anne babamızın gönlünü hoş edelim. Rabbimizin rızasının anne
babamızın rızasını kazanmaktan geçtiğini unutmayalım.
Kıymetli Müslümanlar!
Hutbemi bitirirken bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kurban Bayramı vesilesiyle birçok kardeşimiz yola çıkacak. Sizleri kurallara
uymaya, trafikte sabırlı ve dikkatli davranmaya, birbirimizin hak ve hukukuna
saygılı olmaya davet ediyorum. Trafik kazaları sebebiyle sevdiklerimiz
aramızdan ayrılmasın. Umutlar sönmesin. Bayram sevincimiz hüzne dönüşmesin.
Yüce Rabbim, sağlık, sıhhat ve afiyetle Kurban Bayramı’na
ulaşmayı hepimize nasip eylesin."



