İTTİHADUL ULEMA Başkanı Kılıçarslan, yaptığı açıklamada,
"Mescid-i Haram'ın hac, umre, namaz ve itikâf gibi ibadetlerle ihya
edilmesi yani bir diğer anlamıyla ihmal edilmemesi İslam dininin en önemli
şiarlarından biridir. Bu bakımdan farz olan hac eda edilmiş olsa dahi Kâbe'nin
âtıl kalmaması için her yıl bir grup Müslümanın bu vazifeyi yerine getirmesi
farz-ı kifâyedir (Bâişen, Büşra'l-Kerîm, s.596). Müslümanlar yüzyıllar boyunca
bu bilinç ve şuurla hareket etmiş bazı olağanüstü durumlar hariç Mescid-i
Haram'ı ihya etmekten geri durmamıştır.” Dedi.
Kılıçarslan, “Günümüzde Müslümanların nüfus oranı, maddi
imkânları ve ulaşım kolaylığı nedeniyle Kâbe'nin ihmal edilmesi neredeyse
imkânsız hale gelmiştir. Hatta Mekke'ye yapılan aşırı gidiş-gelişler hac
günlerinde izdiham başta olmak üzere bazı olumsuz durumların ortaya çıkmasına
dahi sebebiyet vermektedir. Bu nedenle başta Kudüs ve Filistin davası olmak
üzere i'lâ-yi kelimetullah için mücadele eden Müslümanlara maddi anlamda
yardımcı olmak ikinci defa hac ve umre yapmaktan daha faziletlidir.”
İfadelerini kullandı.
Allah yolunda mücadele etmenin farz olduğunu belirten Kılıçarslan, “Zira bu uğurda mücadele vermek ve gerekli desteği sağlamak farzken ikinci defa hac ve umre yapmak sünnettir. Her halükârda sünnetten önce farz yerine getirilmelidir. Aynı hüküm, İslam dünyasında açlık ve yoksulluk çeken Müslümanlara yardımcı olmak ve olası ölümlerin önüne geçmek adına onlara gerekli maddi imkânı sağlamak için de geçerlidir. Mesele ecir bakımından da ele alınırsa farzın sevabının sünnetten yüksek olduğu unutulmamalıdır (Vehbe Zuhaylî, Fetâvâ Muâsıra, s.48-49)." Dedi.
MUSTAFA KAYNAK