Düşünce
Ve İnanç Özgürlüğü Platformu Dönem Sözcüsü Maruf Yalçın imzasıyla yapılan
yazılı açıklamada; “Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması, İslam ümmetine
vurulan zincirlerin kırılmasına vesile olsun.” denildi.
Yapılan yazılı açıklamanın devamında şu
ifadeler kullanıldı;
“İstanbul'un
fethiyle, camiye çevrilen ve yüzyıllardır Müslümanların huzurla ibadet ettiği
Ayasofya Camii, tarihi camilerin müzeye, depoya, ahıra çevrildiği bir dönemde
müze statüsüne alındı. Batılılaşma, sekülerleşme adına İslami değerlerin
horlandığı, Müslümanların eza ve cefaya maruz kaldığı, Müslümanlar için değerli
olan herşeyin hayattan soyutlanmaya çalışıldığı bu dönemde ne yazık ki,
İstanbul'un İslami anıt eserlerinden olan Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesi
Müslümanların muhayyilesinde tarifi imkânsız yıkımlara yol açtı.
Ayasofya'nın
tekrar ibadete açılması için sabırla mücadele eden Müslümanlar, Ayasofya'da
tekrar namaz kılma hayalinden hiçbir zaman vazgeçmediler, her koşulda bu
kararın alınması talebini gür bir sesle dile getirdiler.
Vakıf
senedi doğrultusunda camii olarak kullanılması gereken, 86 yıldır mahzun olan,
müminlerin huşuyla ibadet etmelerine izin verilmeyen Ayasofya Camii, dün
itibariyle Danıştay'ın aldığı bir kararla tekrar eski statüsüne, yani
müminlerin huşuyla secde edebilecekleri, mescid statüsüne kavuşturuldu.
Uzun bir
zamandır beklediğimiz bu kararın alınmasını memnuniyetle karşılıyor, gerekli
tedbirlerin alınması koşuluyla en kısa sürede de Ayasofya'da cemaatle namaz
kılınmasını istiyoruz.
Batman
Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu olarak, Ayasofya'nın esaret zincirlerinin
kırılması kararının alınmasında emeği ve katkısı olan herkesi tebrik ediyor, bu
kararın İslam Ümmetinin uyanışına ve Mescid-i Aksa’nın da esaretten kurtuluşuna
vesile olmasını Rabbimizden diliyoruz.”





