Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HÜDA PAR
Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nu ziyaret etti.
HÜDA PAR Genel Merkezinde gerçekleşen ziyarette iki lider,
görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Karamollaoğlu , ziyaretinin amacının hem bir iade-i ziyaret
hem de Yapıcıoğlu'nun genel başkanlığa seçilmesiyle birlikte tebriklerini
iletmek olduğunu söyleyerek Yapıcıoğlu'na çalışmalarından başarılar diledi.
Görüşmede Türkiye'nin gündemi, Türkiye'nin içinde bulunduğu
sıkıntılar ile bunlarla ilgili çözüm önerilerini konuştuklarını ifade eden
Karamollaoğlu, aynı zamanda yurt dışındaki gelişmeler hakkında da görüş
alışverişinde bulundukları ifade etti.
KARAMOLLAOĞLU: "İTTİFAK KONUSU GÖRÜŞMEDE GÜNDEME
GELMEDİ"
Bir gazetecinin görüşmede ittifak konusunun gündeme gelip
gelmediğine ilişkin sorusuna Karamollaoğlu, böyle bir konunun gündeme
gelmediğini belirterek, "Seçim sathı mahalline girmedik. Ama herkes sanki
seçim sathı mahalline girmişiz gibi partilerden görüş almamızı istiyor. Bunun
doğru olduğu kanaatimde değilim. Bunu da zorlayan genelde iktidar partisidir.
AK Parti ve MHP, Cumhur İttifakı ille de bu konuların görüşülmesini istiyorlar
çünkü bir yerlerde bir şeyleri karıştırıp acaba fitne çıkarabilir miyiz
derdindeler." karşılığını verdi.
YAPICIOĞLU: "İKTİSADİ HASTALIKLARIN TEMELİNDE FAİZ BİR
SEBEPTİR"
Ardından konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Merkez
Bankasının bugün politika faizini yüzde 14'te sabit tuttuğunu hatırlatarak
şöyle devam etti: Daha önce Sayın Cumhurbaşkanı tarafından faizlerin
düşürülmesi gerektiği, faizler düşmezse üretimin, yatırımın artmayacağı;
dolayısıyla bunun ekonomiye zarar vereceği ve faizin enflasyon sebebi olduğu
yönünde açıklamaları vardı.
Bize göre faiz sadece enflasyonun ya da sadece işsizliğin
yada paranın üretime yönelmemesinin sebebi değil. Bize göre iktisadi
hastalıkların temelinde faiz bir sebeptir, ciddi bir etkendir. Fakat Merkez
Bankasının politika faizini düşürmeye başlamasının ardından şunu da gördük ki
kredi faizlerinde yükselme oldu. Eğer kredi faizleri yükselirse politika
faizinin ne kadar düştüğünün bir önemi yok. Neticede kredi faizleri yükselirse
bunlar doğrudan doğruya yatırım maliyetlerine yansıyor ve dolayısıyla Sayın
Cumhurbaşkanının bahsettiği politika faizinin düşmesinin olumlu manadaki
etkilerini biz göremiyoruz. Hatta kredi faizleri yükseldiği için tam tersi
sonuçlar doğuruyor.
Enflasyon ciddi bir sorun olduğunu, en son açıklanan aylık
enflasyon oranının yüzde 61'in üzerine çıktığını belirten Yapıcıoğlu, "Çok
uzun zamandır böyle bir oran görülmemişti. Ama daha da vahimi üretici
enflasyonu yıllık yüzde 115'e dayandı. Tüketici enflasyonu ile üretici
enflasyonu arasında bu makasın açıklığı bize şunu gösteriyor: Şu an da üretim
maliyetleri hiç artmasa veya bundan sonra fiyatlar sabit kalsa bile bu aradaki
fark, bir süre daha tüketici fiyatlarına yansıyacak." değerlendirmesinde
bulundu.
Özellikle gıda enflasyonunun vatandaşı ciddi şekilde mağdur
ettiğini ifade eden Yapıcıoğlu, yaptıkları il ziyaretlerinde halkın gündeminin
de ekonomi ve hayat pahalılığı olduğunu bildirdi.
"ASGARİ ÜCRET HENÜZ CEBE GİRMEDEN BU ENFLASYON ORANLARI
ONU ERİTTİ"
Yapıcıoğlu, "Açlık sınırı 4 bin 927 lira olarak
açıklandı. Yılbaşında asgari ücrete yüzde 50'li bir zam yapıldı. Bu, günün
şartlarında çok fena değildi. Ama asgari ücret henüz cebe girmeden bu enflasyon
oranları onu eritti. Mutlak surette bu fiyat artışlarının önüne geçmek lazım.
Bu mümkün değilse ki küresel piyasalardaki bazı etkilerde var işin
içinde. Ama Türkiye'deki fiyat artışlarını sadece bununla izah etmek
mümkün değil. Evet, Avrupa'da da ABD'de de enflasyon var ama aradaki fark çok
fazla. Bu, kıyas kabul etmiyor." diye konuştu.
Yapıcıoğlu, "Hükümete şu çağrıyı bir kez daha
yapıyoruz: Eğer siz, fiyatları aşağı çekemiyorsanız o zaman siz ücretleri
yukarıya çekmek zorundasınız. Yani bir şekilde vatandaş kendi kazancıyla kendi
hayatını devam ettirebilmek için ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri
alabilmeli." diye ekledi.




