Partisinin düzenlediği “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nda konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Başarısız denemeler sonucunda yöntemin ve yaklaşımın düzeltilmesi gerekirken sorunun varlığı yeniden inkâr edilmeye veya yapılması gereken her şeyin yapıldığı ve sorunun çözüme kavuştuğu iddia edilmeye başlanmıştır. Mesele bitmemiştir, devam ediyor. Sorun bizimdir, hepimizindir ve mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır.” dedi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından Diyarbakır’da düzenlenen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nın açılışında konuştu.

Yapıcıoğlu, çalıştayın ismine dikkati çekerek insani olmayan hiçbir çözümün gerçekçi ve kalıcı olamayacağını söyledi.

"Bu sorunun bir çözüme kavuşturulması gerektiği konusunda fikir birliği vardır"

Kürt meselesinin 100 yılı aşkın bir süredir çözüm beklediğini vurgulayan  Yapıcıoğlu, "Kimine göre Kürt meselesi salt bir terör, şiddet, asayiş meselesidir. Kimine göre mesele, Kürtlerin yaşadığı bölgelerin ekonomik olarak geri kalmış olması ve yeterince gelişememiş olmasıdır. Bazılarına göre meselenin özünde Kürtlerin varlığının inkar edilmesi ve tarihsel süreç içerisinde yaşatılan zulümler vardır. Kimine göre Türklerin bin yıl önce Anadolu’ya gelişleri zamanından beri kardeşçe yaşayan iki farklı kavmin arasındaki kardeşlik zemini olan İslam’dan uzaklaşıldığı için kardeşlik zarar görmüştür. El hasıl; meselenin sebebi ve çözüm yolları konusunda düşünceler muhtelif olsa da bir sorun olduğu ve bu sorunun bir çözüme kavuşturulması gerektiği konusunda fikir birliği vardır." dedi.

"Sadece şuradaki brandalarda kalmayacak, bunları kitap olarak basacağız"

Bu çalıştayda iki gün boyunca katılımcıların yapacakları sunumlarla meselenin çözümü konusunda fikirlerini, önerilerini paylaşacaklarını aktaran Yapıcıoğlu, "İnşallah biz bu dile getirilen fikirlerden, önerilerden istifade etmek için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağız. Sadece şuradaki brandalarda kalmayacak, bunları kitap olarak basacağız. Sadece bizler istifade etmeyeceğiz, kamuoyunun bu meseleyle ilgili bütün tarafların da bundan istifade etmesi için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koymaya gayret edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Çalıştayın isminin "Kürt Meselesi’ne İnsanî Çözüm Çalıştayı" olduğuna işaret eden Yapıcıoğlu, "Elbette meselenin siyasi, sosyal, hatta meselenin uluslararası boyutları vardır. Ama ismin bu şekilde belirlenmesinde de bir mesaj vardır. Bu mesaj da şudur; İnsani olmayan hiçbir çözüm gerçekçi de değildir, kalıcı da olamaz. Pansuman tedbirlerle daha fazla zaman kaybedilmemeli, kardeşliğin salt edebiyatını yapmayı bırakmalı ve hukukunu tahakkuk ettirmeliyiz." diye belirtti.

7 yıl önce yine Diyarbakır Öğretmenevinde bir basın toplantısı düzenlediklerini hatırlatan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:

"Bunun hemen öncesinde haziran ayında erken seçimlerin yapılması açıklandığı için bizim o toplantıda söylediklerimiz hak ettiği yankıyı bulmadı. Yine o mekanda şöyle demiştim; 'Kürdlerin, Müslüman Türk kardeşleri ile tarihsel birliktelikleri tarihin akışını değiştirmiştir. 1071’de Malazgirt'teki birliktelik ile Anadolu'nun fetih kapıları açıldı. 1514'teki beraberlik ile diğer İslam kavimlerinin önemli bir kısmının birlikteliğine giden yol açıldı. 1915'teki birliktelik ile Çanakkale boğazı ve Anadolu'nun kapıları Batılı emperyalistlere kapatıldı. Bunlar tarihin kırılma noktalarıydı.

Kürtler kiracı veya mülteci değil, bu vatanın sahibi ve devletin kurucu halklarındandır. Yüzyıllarca diğer Müslüman kavimlerle birlikte kardeşçe yaşayan Kürtler, ulus devlet fikrinin revaç bulmasından sonra sorun olarak algılanmış, kimlikleri ve varlıkları inkâr edilmiştir. Daha sonra varlıkları kabul edilip meseleye çözüm arayışları, olmuşsa da sorun doğru isimlendirilmediği için doğru reçeteler uygulanamamış, doğru usuller kullanılmadığı için çözülemeyen sorun derinleşerek uluslararası bir nitelik kazanmış ve bu nedenle çözüm gittikçe daha karmaşık ve zor hale gelmiştir. Başarısız denemeler sonucunda yöntemin ve yaklaşımın düzeltilmesi gerekirken sorunun varlığı yeniden inkâr edilmeye veya yapılması gereken her şeyin yapıldığı ve sorunun çözüme kavuştuğu iddia edilmeye başlanmıştır. Mesele bitmemiştir, devam ediyor. Sorun bizimdir, hepimizindir ve mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır."

"Mesele, hukuku olmayan ve bu nedenle sözde kalan kardeşliğin tahakkuk edememesidir"

Bu meselenin sadece belli bir siyasi görüşteki Kürtlerin veya sadece Kürt milletinin de meselesi olmadığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Bu mesele aslında 'Ben insanım. Ben haktan, adaletten, insanlıktan yanayım' diyen herkesin meselesidir ve herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Yine o gün meselenin tarifini şöyle yapmıştım; 'Mesele, hukuku olmayan ve bu nedenle sözde kalan kardeşliğin tahakkuk edememesidir. Adaletten sapma ve ortak paydaları yok sayma nedeniyle birliğin bozulmasıdır." Diye konuştu.

Batman Milletvekili Ramanlı: İslam ümmetinin birliğini isterken nasıl Kürtlerin parçalanmasını isteyebiliriz? Batman Milletvekili Ramanlı: İslam ümmetinin birliğini isterken nasıl Kürtlerin parçalanmasını isteyebiliriz?

Çözümün gerekliliği konusunda tereddüdün olmadığını belirten Yapıcıoğlu, "Herkes mutlaka bu meselenin çözülmesi gerektiği konusunda hemfikirdir. Birlik olma, kardeş olma, iç cepheyi tahkim etme veya benzeri ifadelerle mecburiyetler ifade edilmektedir. Aslında hepsi aynı şeydir. Meselemizi sulh yoluyla adalet temelinde halletmek mecburiyetindeyiz. Zira meselenin çözümsüz kalmasının sonucu; emperyalist müdahalelere açık hale gelmiş huzursuz bir coğrafya, heba olan nesiller ve ekonomik çöküntüdür." diye ekledi.

Kürd kavminin İslam ümmetinin asli unsurlarından olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, "Yaşadığı coğrafya da ümmet coğrafyasının merkezidir. Meselenin çözümsüz kalması bütün bölgeyi olumsuz olarak etkileyeceği gibi adil bir şekilde çözümü hem bölgeyi hem de bütün İslam coğrafyasını rahatlatacaktır. Çözüm daha fazla ertelenmemeli." dedi.

Yapıcıoğlu, "Tahkik, tetkik, tahlil ve teşhis doğru yapılırsa tedavi kolaydır, bunları doğru yapamazsak sorun kangrenleşir. Çözümün imkan dahilinde olduğundan hiç şüpheniz olmasın. Çözüm için ihtiyacımız olan iki şey şudur: Samimiyet ve irade. Eğer bu olursa sorunumuzu rahat bir şekilde çözebiliriz. Eğer biz Allah'ın emri olan adaleti gerçekleştirme isteğimizde samimiysek oradan alacağımız çok dersler vardır. Eğer biz yine Allah Resulü Hazreti Muhammed’in yaptıkları ve söylediklerini iyi kavrar ve uygularsak mesele kalmaz. Kendimiz için istediğimizi kardeşimiz için de isteyeceğiz, bize yapılmasını istemediğimiz bir muameleyi de kardeşimize yapmayacağız. Mesele bu kadar basittir." değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasının sonunda Yapıcıoğlu, bir kez daha tüm katılımcılara teşekkür ederek, programın hayırlara vesile olmasını temenni etti.  (İLKHA)

Kaynak: ilkha