Prof. Dr. Dilbaz ayrıca, telefon olmazsa insanların yalnız hissettiğine ve birlikte olmaktan uzaklaşmaya başladığına vurgu yaptı. Dilbaz, sosyal medyanın hayatımıza etkisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Hızlı olması, bağımlılık yapıcı özellik demek

Bir şeyin ne kadar hızlı ise o kadar etkili ve bağımlılık yapıcı olduğuna dikkat çeken Dilbaz, “Eskiden bu tür telefonlar yokken çocuklar televizyon izlerler, reklamlar ile yemek yerdi. Şimdi de aynı şekilde ellerinde telefon ya da ipad ile yemek yiyorlar izledikleri şeyler hızlı dönüyor. Bir şeyin hızlı dönmesi bağımlılık yapıcı özellik demektir.” dedi.

Bu durumun kumarda da benzer şekilde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “En hızlı dönen kumar bağımlılık yapar. Sosyal medyada insanlar en güzel anlarını paylaşıyor. Bu durum başka insanlarda ‘ben mutsuz muyum?' algısının oluşmasına neden olabiliyor. Mutsuzluk, kaygı ve depresyon bu durum ile birlikte geliyor. Ancak unutmamak gerekiyor ki herkes en güzel ve mutlu anını sosyal medyada paylaşıyor, kimse mutsuz anını paylaşmıyor.” şeklinde konuştu.

Çocuklar interneti kontrollü kullanmalı

Diyarbakır'da hava ulaşımına "sis" engeli Diyarbakır'da hava ulaşımına "sis" engeli

Çocukları sosyal medyadan nasıl korumamız gerektiği konusuna değinen Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, şunları söyledi:

“Tanımadığınız birini evinize alır mısınız? Çocuğunuzu bir arkadaşına gönderirken arkadaşının evini bilmek, annesini babasını tanımak istersiniz. Çocuğunuz eline ipad ya da telefonu aldığı zaman hiç bilmediği yerlere gidiyor, hiç tanımadığı insanlar o sırada onun odasına geliyor. Durumu bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Cihazı çocuğun elinden tamamen almak değil ancak kontrollü kullanımı sağlanabilir.

Tiktok gibi sosyal medya uygulamasına girmelerini engelleyebiliriz. Anne baba yanındayken ipad ve telefonun eline verilmesi gerekir. Çocukları odasına gönderip ipad ve telefon vermek doğru bir yaklaşım değil. Çocuk interneti kontrollü kullanmalı.'

“Telefon olmazsa yalnız hissediyoruz”

Zaman zaman sosyal medya uygulamalarının çökmesi nedeniyle uygulamalara erişemeyen kişilerin de çökkünlük yaşayabildiğine vurgu yapan Dilbaz, “Bağımlılık bu şekilde geliyor. New York'ta bir araştırma yapılmış. Bir gece elektrikler kesilmiş, 9 ay 10 gün sonra doğum patlaması olmuş, çünkü televizyon seyredememişler.” dedi.

Sosyal medyanın bağımlılık yapıcı etkisinin oldukça yüksek olduğunu yineleyen Dilbaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sosyal medya birden bire yalnız hissetmemize neden oluyor. Aynı masada kimse birbirine bakmadan telefon ile ilgileniyor. Telefon olmazsa yalnız hissediyoruz. Birlikte olmaktan artık uzaklaşmaya başladık. Covid-19 pandemisi bize yalnızlığı öğretti, ama yalnızlığı olumsuz öğretti. Pandemi sırasında ve sonrasında yapılan araştırmalara göre insanlar kendilerini çok yalnız hissediyordu. Sosyal medya aracılığı ile biraz yalnızlığımızı giderdik, ama bu hiçbir zaman için dokunmak gibi olmuyor.”

Kaynak: (İLKHA)