Yeni Dönemin Başlangıcı: Bir Atama Kararının Analizi
Türkiye'nin din hizmetlerinden sorumlu en üst kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nda, Prof. Dr. Safi Arpaguş'un bu kritik göreve atanmasıyla yeni bir dönem başlamıştır. Uzun yıllar Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde akademisyenlik ve idarecilik yapan, son olarak da İstanbul İl Müftüsü olarak görev yapan Arpaguş'un bu göreve gelişi, kamuoyunda ve dini çevrelerde geniş yankı uyandırmıştır. Bu atama, kurumun yönetiminde entelektüel derinliği ve kurumsal tecrübeyi birleştiren bir ismin tercih edildiğini göstermektedir.
Atama kararı, 17 Eylül 2025 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın görev süresinin dolması üzerine, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle alınmıştır. Karar, 18 Eylül 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak resmileşmiştir. Bu yasal süreç, Ali Erbaş döneminin resmi olarak sona erdiğini ve Diyanet İşleri Başkanlığı makamına Prof. Dr. Arpaguş'un getirildiğini kesinleştirmiştir. Atamanın hukuki dayanağı, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2, 3 ve 7'nci maddeleridir. Bu maddeler, Cumhurbaşkanına üst düzey kamu yöneticilerini atama yetkisi vermektedir.
Atama kararının tarihleri incelendiğinde, bazı kaynaklarda 17 Eylül, bazılarında ise 18 Eylül tarihlerinin öne çıktığı görülmektedir. Bu durum, kamu yönetimindeki resmi süreçlerin işleyişini yansıtmaktadır. Bir atama kararı, Cumhurbaşkanı tarafından imzalandığı gün itibarıyla yürürlüğe girse de, kamuoyuna duyurulması ve hukuki geçerlilik kazanması, Resmi Gazete'de yayımlanması ile tam anlamıyla gerçekleşmektedir. Bu detay, atama sürecinin bürokratik aşamalarını ve resmiyet kazanma anını işaret etmektedir.
Prof. Dr. Safi Arpaguş: Hayatının Kilometre Taşları
Prof. Dr. Safi Arpaguş, 1967 yılında Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde dünyaya gelmiştir. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını memleketinde geçiren Arpaguş, eğitim hayatının temelini de burada atmıştır. Doğduğu toprakların kültürel ve dini atmosferi, onun gelecekteki kariyerine yön verecek ilk adımların atıldığı bir zemin olmuştur.
Eğitimine, 1985 yılında Gümüşhacıköy İmam-Hatip Lisesi'nden mezun olarak devam etmiştir. Ardından, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne girmiş ve 1990 yılında bu fakülteden mezun olmuştur. Arpaguş'un eğitim geçmişi, geleneksel bir dini eğitim kurumu olan İmam-Hatip Lisesi'nden, Türkiye'nin önde gelen modern ilahiyat fakültelerinden birine uzanan bir çizgiyi temsil etmektedir. Bu durum, onun hem halkın geniş kesimlerinin dini ve kültürel kodlarına hakim olduğunu hem de akademik metodoloji ve eleştirel düşünce becerilerine sahip olduğunu göstermektedir. İmam-Hatip Lisesi'nin manevi ve toplumsal birikimi, onun Diyanet'in tabanına hitap etme yeteneğini pekiştirirken, Marmara Üniversitesi'nin entelektüel ortamı, onu modern dini meselelere bilimsel bir yaklaşımla yaklaşabilecek donanıma ulaştırmıştır. Bu iki farklı altyapının birleşimi, onun hem sahada hem de bilimsel alanda yetkin bir lider profili çizmesini sağlamıştır.
Akademik Kimliği ve Uzmanlık Alanı: Tasavvuf'un Derinliklerinden Kurumsal Liderliğe
Prof. Dr. Safi Arpaguş'un kariyeri, akademik unvanlar ve idari görevlerle örülmüş, istikrarlı bir yükselişi gözler önüne sermektedir. 1992 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak akademik hayatına adım atmıştır. Yüksek lisansını 1994'te, doktorasını ise 2001 yılında tamamlamıştır. Akademik basamakları tırmanışını, 2008'de doçent ve 2014'te profesör unvanlarını alarak sürdürmüştür.
Uzmanlık alanı, İslam Tasavvuf Tarihi, kavramları ve kurumları üzerine yoğunlaşmıştır. Akademik çalışmalarında özellikle Mevlânâ Celâleddin Rûmî, Mesnevî ve Mevlevîlik kültürü üzerine derinlemesine araştırmalar yapmıştır. Bu odaklanma, onun sadece dini ilimlerde değil, aynı zamanda maneviyat, felsefe ve kültürel miras alanlarında da yetkin bir isim olduğunu göstermektedir.
Prof. Dr. Arpaguş, tasavvuf alanındaki çalışmalarını çok sayıda yayınla somutlaştırmıştır. Kitap, makale ve tercüme eserlerinden oluşan geniş bir külliyata sahiptir. Bu eserler, onun entelektüel ilgi alanının ne denli geniş olduğunu ve bu alana ne kadar önemli katkılar sunduğunu ortaya koymaktadır.
Prof. Dr. Safi Arpaguş'un Seçme Eserleri
| Kategori | Eser Adı |
| Kitaplar | Mevlânâ ve İslâm, Mevlevîlik'te Manevî Eğitim, Hüseyin Azmi Dede; Risaleler, Aziz Mahmud Hüdâyi, Sohbetler, Ahmed Avni Konuk, Mesnevî-i Şerif Şerhi, İsmail Rüsûhî Ankaravî, Minhâcü'l-Fukarâ, Tâhirü'l-Mevlevî, Yenikapı Mevlevihanesi Postnişini Şeyh Celaleddin Efendi |
| Makaleler | Kötülüğü Emreden Nefisten İtminana Eren Nefse, Galata Mevlevihanesi Örneğinde İstanbul Mevlevîliğinin Kültürel Hayata Etkisi, Ahlâk Temelinde Kolektif Sorumluluk, Din Samimiyettir, Ney'in Sırrı: Kemâle Yolculuk |
| Bildiriler | Sosyal ve Kültürel Hayatta Mevlevîhâneler, Tasavvuf Kültüründe Kardeşlik Algısı, Tekke Mutfağında Nefis Terbiyesi, Mevlevîhânelerde Sanat Eğitimi, İslamda Aile Hayatı |
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın geleneksel söylemi genellikle fıkıh (İslam hukuku) ve kelam (İslam teolojisi) gibi ilimlere dayanırken, Prof. Dr. Arpaguş'un tasavvuf alanındaki derin uzmanlığı, kurumun gelecekteki söyleminin tonunda bir farklılık yaratabilir. Tasavvuf, İslam'ın içsel, manevi ve ahlaki boyutlarına odaklanan bir disiplindir. Bu yönüyle, Diyanet'in topluma sunduğu mesajlarda sevgi, hoşgörü, kardeşlik, ahlak ve maneviyat gibi evrensel temaların daha fazla öne çıkması beklenmektedir. Bu yaklaşım, özellikle genç nesiller ve modern toplum kesimleri için daha kapsayıcı ve yapıcı bir dini söylem oluşturma potansiyeli taşımaktadır.
Kurumsal Deneyim ve İdari Liderlik: Üniversiteden Müftülüğe, Müftülükten Başkanlığa
Prof. Dr. Safi Arpaguş, akademik kariyerinin yanı sıra önemli idari görevlerde de bulunmuştur. 2011-2021 yılları arasında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde dekan yardımcılığı görevini yürütmüştür. Bu dönemde fakültenin akademik ve idari işleyişine dair kapsamlı bir tecrübe edinmiştir. Aynı zamanda M.Ü. İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı'nın öğretim üyesi ve anabilim dalı başkanı olarak akademik liderliğini sürdürmüştür.
Akademik liderlikten sonra, Arpaguş'un kariyerindeki en önemli dönüm noktası, 15 Ekim 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul İl Müftülüğü'ne atanması olmuştur. Türkiye'nin en büyük ve en dinamik şehri olan İstanbul'un din hizmetlerini yönetmek gibi kritik bir tecrübe, onu Diyanet İşleri Başkanlığı gibi çok katmanlı bir kurumun liderliğine hazırlamıştır. İstanbul Müftülüğü görevi, onu doğrudan saha operasyonları, geniş bir personel kadrosunun yönetimi ve sivil toplum ile kamu kurumlarıyla koordinasyon gibi pratik yönetim becerileri kazanmasını sağlamıştır.
Prof. Dr. Arpaguş'un kariyerindeki bu dikey ve yatay gelişim, onun sadece bir teorisyen veya akademisyen değil, aynı zamanda pratik yönetim tecrübesine sahip bir lider olduğunu kanıtlamaktadır. Dekan yardımcılığı, bir akademik birimin karmaşık yapısını yönetme becerisi kazandırırken, İstanbul Müftülüğü, onu geniş kitlelere hitap etme, saha sorunlarını çözme ve çok yönlü bir organizasyonu idare etme konusunda yetkinleştirmiştir. Bu birleşik tecrübe, onu Diyanet gibi karmaşık bir kurumun başına geçmek için ideal bir aday haline getirmektedir.
Prof. Dr. Safi Arpaguş Kariyer Zaman Çizelgesi
| Yıl | Görev/Unvan |
| 1967 | Amasya'da Doğum |
| 1985 | Gümüşhacıköy İmam-Hatip Lisesi Mezuniyeti |
| 1990 | Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mezuniyeti |
| 1992 | Araştırma Görevlisi (M.Ü.) |
| 1994 | Yüksek Lisans |
| 2001 | Doktora |
| 2008 | Doçent |
| 2011-2021 | Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcılığı |
| 2014 | Profesör |
| 2021-2025 | İstanbul İl Müftüsü |
| 2025 | Diyanet İşleri Başkanı |
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Misyonu ve Yeni Başkanın Sorumlulukları
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın misyonu ve yetki alanı, 633 sayılı "Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun" ile belirlenmiştir. Kanun'un 1. maddesine göre Diyanet, İslam dininin inanç, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere kurulmuştur.
Bu temel misyon doğrultusunda, Diyanet İşleri Başkanı'nın kanunen tanımlanmış geniş sorumlulukları bulunmaktadır. Kanun'un 3. maddesi, Diyanet İşleri Başkanı'nın kurumun en üst amiri ve temsilcisi olduğunu belirtmektedir. Başkan, din hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sunulmasını sağlamak, kurumsal kaynakların yönetimini düzenlemek, hizmetleri yürütmek, koordine etmek ve denetlemekle yükümlüdür. Ayrıca, Başkanlığın stratejilerini, hedeflerini ve performans kriterlerini belirleyip uygulamasını sağlamak da görevleri arasındadır.
Diyanet, sadece dini bir otorite olmanın ötesinde, çok yönlü bir kurumsal yapıya sahiptir. Kanun'a göre, merkez teşkilatında Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü gibi çeşitli birimler bulunmaktadır. Bu yapı, Diyanet'in sadece vaaz ve irşat faaliyetleriyle değil, aynı zamanda eğitim, yayın, organizasyon ve uluslararası ilişkiler gibi çok geniş bir yelpazede hizmet verdiğini göstermektedir. Yeni Başkan, sadece manevi bir lider değil, aynı zamanda mali ve hukuki süreçleri yöneten, personel denetimini sağlayan ve uluslararası alanda kurumunu temsil eden bir yönetici rolünü de üstlenmek zorundadır. Prof. Dr. Arpaguş'un hem akademik hem de idari alandaki tecrübesi, bu karmaşık ve çok katmanlı görev yelpazesini yönetmek için bir temel teşkil etmektedir.
Prof. Dr. Safi Arpaguş Döneminden Beklentiler
Prof. Dr. Safi Arpaguş'un Diyanet İşleri Başkanlığı'na atanması, kurumsal liderlik ve dini entelektüelizm arasında köprü kuran bir profilin öne çıkması anlamına gelmektedir. Kariyeri boyunca hem derin bir ilmi birikim edinmiş hem de Marmara Üniversitesi ve İstanbul Müftülüğü gibi kritik kurumlarda idari tecrübe kazanmış olması, onu bu zorlu görev için çok yönlü bir aday haline getirmektedir.
Tasavvuf alanındaki uzmanlığı, Diyanet'in toplumsal söyleminde yeni bir soluk getirme potansiyeli taşımaktadır. Geleneksel dini yorumların yanında, daha kapsayıcı, hoşgörülü ve maneviyat odaklı bir dilin öne çıkması muhtemeldir. Mevlana ve Mevlevilik üzerine yoğunlaşmış bir liderin, dinin ahlaki ve içsel boyutlarını daha fazla vurgulaması, toplumun farklı kesimleriyle daha güçlü bir empati köprüsü kurmasına yardımcı olabilir. Bu yaklaşım, Diyanet'e yönelik siyasallaşma eleştirilerini dengeleyerek kurumun entelektüel saygınlığını pekiştirme potansiyeli de barındırmaktadır.
Öte yandan, İstanbul gibi devasa bir metropolün din hizmetlerini başarıyla yönetmiş olması, Prof. Dr. Arpaguş'un pratik yönetim becerilerini kanıtlamıştır. Bu tecrübe, Diyanet'in geniş ve karmaşık teşkilat yapısını yönetme, personel denetimi ve hizmet kalitesini artırma gibi konularda güçlü bir altyapı sunmaktadır. Sonuç olarak, Prof. Dr. Safi Arpaguş'un liderliği, Diyanet İşleri Başkanlığı için hem manevi ve entelektüel derinliği artırma hem de kurumsal yönetimde verimlilik sağlama hedeflerini bir araya getiren yeni bir dönemin habercisi olabilir.





