İş hayatındaki zirveden siyasi sahnedeki hızlı yükselişine, oradan da yurt dışına kaçışına uzanan hayat hikâyesi, modern Türkiye'nin en karmaşık ve karanlık öykülerinden biri olarak kabul ediliyor.
İş Dünyasının Yükselen Yıldızı
Cem Uzan, 26 Aralık 1960'ta İstanbul'da doğdu. Babası Kemal Uzan'ın kurduğu Uzan Grubu'nun en önemli mirasçılarından biriydi. Aile, 1980'li ve 90'lı yıllarda inşaat, enerji, bankacılık ve medya gibi birçok alanda yatırımlar yaparak Türkiye'nin en güçlü ekonomik aktörlerinden biri haline geldi. Cem Uzan, bu yükselişin merkezinde yer alarak, özellikle medya sektöründe yaptığı hamlelerle adından söz ettirdi. Türkiye'nin ilk özel televizyonu olan Star TV'yi kurmasıyla medya imparatorluğunun temellerini attı. Ardından Star Gazetesi, Kral TV ve çeşitli radyo kanallarını bünyesine kattı. Bu medya gücü, onun ilerideki siyasi kariyerinin en büyük destekçilerinden biri olacaktı.
Ancak Uzan Grubu'nun asıl ses getiren yatırımı, 1994 yılında kurulan Telsim oldu. Cep telefonu pazarının yeni yeni şekillenmeye başladığı bir dönemde kurulan Telsim, hızla Türkiye'nin ikinci büyük GSM operatörü haline geldi. Şirket, reklamlarında kullandığı ünlü isimler ve agresif pazarlama stratejileriyle geniş kitlelere ulaştı. Fakat Telsim'in bu hızlı yükselişi, arkasında büyük bir mali karmaşıklık ve yolsuzluk iddialarını da barındırıyordu.
Telsim Skandalı ve Hukuki Süreç
Telsim'in uluslararası alanda başını ağrıtan en büyük sorun, altyapı için borçlandığı Amerikalı teknoloji devleri Motorola ve Nokia ile yaşadığı anlaşmazlıklardı. Bu şirketler, Uzan Grubu'nun kendilerine olan milyarlarca dolarlık borçlarını ödemediğini iddia ederek, ABD'de ve uluslararası tahkim mahkemelerinde davalar açtılar. İddialara göre Uzanlar, aldıkları kredileri Telsim'in altyapısı yerine, kendi diğer şirketlerine aktararak zimmetlerine geçirmişlerdi. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenada itibarını zedeleyen ve ülkeye büyük bir güven krizi yaşatan bir skandala dönüştü.
Bu süreç, 2004 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) Uzan Grubu'nun şirketlerine el koymasıyla sonuçlandı. Telsim, İmar Bankası, Çukurova Elektrik ve diğer birçok şirket, kamu zararına neden oldukları gerekçesiyle TMSF yönetimine geçti. Telsim, daha sonra uluslararası bir ihaleyle İngiliz Vodafone'a satıldı. Bu devasa operasyon, Uzan ailesinin ekonomik gücünün sonunu getirdi.
Siyasete Giriş ve Hızlı Yükseliş
İş hayatındaki sıkıntılarla boğuşurken Cem Uzan, 2002 yılında Genç Parti'yi kurarak siyasete atıldı. Popülist söylemleri, meydanlarda yaptığı coşkulu konuşmalar ve "mazotu 1 TL yapacağım" gibi iddialı vaatleriyle kısa sürede geniş kitlelerin dikkatini çekti. Medya gücünü sonuna kadar kullanarak yürütülen kampanya, 2002 Genel Seçimleri'nde Genç Parti'nin %7.25 oy almasını sağladı. Her ne kadar parti, %10'luk barajı geçemese de, bu sonuç Türkiye siyasi tarihinde popülist bir figürün ne kadar hızlı yükselebileceğini gösteren çarpıcı bir örnekti.
Ancak siyasi kariyeri de ekonomik kariyeri gibi sancılı geçti. Hakkındaki davalar ve borçlar nedeniyle yaşadığı baskılar arttı. 2009 yılında, hakkında yakalama kararı çıkmasının ardından gizli yollarla Türkiye'den ayrıldı.
Yurt Dışı Yaşamı ve Siyasi Sığınma
Türkiye'yi terk eden Cem Uzan, 2009 yılında Fransa'ya siyasi sığınma başvurusu yaptı ve bu başvurusu kabul edildi. Kendisi, hakkında açılan davaların siyasi bir "linç kampanyası" olduğunu öne sürerek bu kararı savundu. Yıllardır Paris'te yaşayan Uzan, zaman zaman sosyal medya üzerinden Türkiye gündemiyle ilgili paylaşımlar yapıyor ve siyasi iddialarda bulunuyor. Hakkındaki davalar hala devam ederken, Cem Uzan, Türkiye'nin yakın siyasi ve ekonomik tarihinin en tartışmalı ve karmaşık isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
