Dünya siyaseti her geçen gün yeni çalışmaları beraberinde getiriyor. Ticaret ve para, yine dünya siyasetini daha bir belirleyecek gibi.

Trump’ın Arap ülkelerine yönelik ziyareti, Ukrayna ve Rusya’nın Türkiye arabuluculuğunda barış çabaları, terör rejimi israilin gittikçe yalnızlaşmaya dönük görüntüsü, işin ekonomik boyutunun ön aldığının açık göstergesi.

Tarım ve enerji hatları, ekonomik kayıplar artık savaşların sürdürülebilirliğini salık vermiyor. Bir şekilde bu savaşların bitmesi gerekecek.

Gerek Arap ülkelerindeki gerekse de Türkiye’deki hareketli seanslar, elbette ki Gazze’deki vahşeti akıllara getirdi. Savaşlar bitecekse, önce israilin Filistin’e, Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulması önem arz etmektedir.

Gazze’de savaş bitmeden dünya barışından söz edilemez. Gazze’deki kadınlar ve çocukların hayat koşulları normalleştirilmeden, dünyada hayat normalleşmez.

Hararetli görüşmelerin göbeğinde Gazze ve Gazze’ye yönelik saldırılar olmalıydı. Bu vahşetin daha uzun sürdürülemeyeceğini tahmin etmek zor değil; ancak geçen her bir zaman dilimi, vahşetin çetelesini daha vahim bir duruma getiriyor.

Rusya-Ukrayna savaşı da dursun tabii ki; ancak “ehem mühim” meselesinden yola çıkarak, adeta kanın oluk oluk aktığı bir Gazze varken öncelik oradaki barışa verilmeliydi.

Trump ile Netanyahu arasındaki soğukluk gittikçe daha bir ortaya çıkıyor. Bu savaşın ABD desteği olmaksızın da sürdürülmesi pek olası görülmüyor. Dolayısıyla bu savaşın daha fazla sürdürülebilmesi imkânsız gibi görünüyor. Ama bir an önce son bulması hayati derecede önemlidir.

Zulüm bir an önce son bulmalı ve Gazzeli çocukların, kadınların, masumların katliamdan geçirilmelerine artık seyirci kalınmamalı.

Çin’in ekonomik yükselişi, Batı’yı daha sakin bir ortamın oluşması için çaba sarf etmeye zorluyor. Bunu yapmadıkları takdirde, İslam ülkelerindeki ahalinin tepkisi gibi, artık idarecilerin de farklı bir pozisyon tercih etmek durumunda kalacaklarını hesaba katarak daha suhuletli bir ortamın oluşmasına karar vermiş gibiler. Ukrayna ve Rusya barış görüşmelerini de Türkiye’ye taşımaları ondan olsa gerek.

Neticede şu an devam eden savaşların bitirilmesi artık kaçınılmaz bir husus olarak görülüyor; ancak bu sürecin Gazze’deki vahşeti durdurmaktan başlamaması büyük bir eksiklik olmuştur, yanlış olmuştur.

Barbar Siyonist çetelerin ilelebet vahşeti sürdürecek durumları olamayacağı muhakkaktır. Bunun hesabını ne zaman verecekleri hususu da ayrı bir konu! İnşallah iki dünyada da — yaptıkları vahşet nedeniyle — rahat yüzü göremeyecekler.

Tüm savaşlar bitecek, ama öncelikle Gazze’deki vahşet bitmeli!