Şeyh Sait İsyanı, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın (TCF) kapatılmasında doğrudan etkili olmuştur.
13 Şubat 1925'te başlayan bu isyan, TCF'nin kapatılmasına giden süreci hızlandırmıştır. Hükümet, isyanın TCF ile bağlantılı olduğunu iddia etmiş ve bu gerekçeyle 3 Haziran 1925 tarihinde TCF'yi kapatma kararı almıştır.
TCF'nin programında yer alan "fırkamız itikad-ı diniyeye ve fıkriyeye hürmetkardır" (Partimiz dini inançlara ve düşüncelere saygılıdır) maddesi de, partinin dini siyasete alet ettiği yönünde eleştirilere neden olmuş ve kapatılma gerekçelerinden biri olarak gösterilmiştir.
Ankara İstiklal Mahkemesi'nin teklifiyle kapatılan TCF'nin isyanla doğrudan bir bağlantısı olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmamasına rağmen, siyasi konjonktür ve Mustafa Kemal hükümetinin tutumu, partinin sonunu getirmiştir.
Bu dönemde etkili olan İstiklal Mahkemeleri, Kemalist ideoloji dışındaki hiçbir düşünceye hayat hakkı tanımamış, Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkan Anadolu’da onbinlerce kişinin idamına imza atılmıştır.




