Suudi Arabistan, Binyamin Netanyahu'nun Filistin halkını topraklarından sürme yönündeki açıklamalarına yönelik "kardeş ülkeler tarafından dile getirilen kınama, öfke ve kesin reddi takdirle karşıladığını belirtti.
Ayrıca, Arap ve İslam ülkeleri nezdinde Filistin davasının merkezi konumunu teyit eden tutumları da takdir ettiğini ifade etti.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, işgal kuvvetlerinin Gazze’de Filistinlilere yönelik ardı arkası kesilmeyen suçlarından dikkati başka yöne çekmeyi amaçlayan bu tür açıklamaları kesin bir dille reddettiğini vurguladı. Bakanlık açıklamasında bu suçların, Filistin halkına uygulanan etnik temizlik de dahil olmak üzere büyük insan hakları ihlallerini kapsadığı belirtildi.
Açıklamada Suudi Arabistan, işgalci ve aşırı sağcı zihniyetin, Filistin topraklarının Filistin halkı için ne anlama geldiğini, onların bu topraklarla tarihsel, duygusal ve hukuki bağlarını kavrayamadığını vurguladı.
İşgalci rejimin, Filistin halkının yaşama hakkını bile tanımadığını belirten Bakanlık, işgalin Gazze Şeridi'ni tamamen yok ettiğini ve çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 160 binden fazla kişiyi öldürdüğünü ya da yaraladığını ifade etti. Suudi, tüm bunların en küçük bir insani duygu veya ahlaki sorumluluk taşımadan gerçekleştirildiğini kaydetti.
Suudi Arabistan, Filistin halkının kendi topraklarında meşru bir hak sahibi olduğunu, bu topraklara dışarıdan gelmiş bir topluluk gibi görülerek keyfi şekilde sürgün edilemeyeceğini vurguladı.
Ayrıca, bu aşırı sağcı düşüncelerin "israilin barışı kabul etmesini engellediğini, Arap ülkeleri tarafından sunulan barış girişimlerini reddettiğini ve 75 yılı aşkın bir süredir Filistin halkına sistematik şekilde zulmettiğini belirtti." Bakanlık, bütün bunların, BM Şartı'nda yer alan temel haklar ve adalet ilkelerini, özellikle de insanın kendi topraklarında onuruyla yaşama hakkını hiçe sayan bir tutum olduğunu ifade etti.
Son olarak Suudi Arabistan, Filistin halkının haklarının sarsılmaz bir şekilde var olmaya devam edeceğini ve kimsenin bu hakları ellerinden alamayacağını vurguladı. Kalıcı barışın ancak akılcı bir yaklaşımla, barış içinde bir arada yaşama ilkesini kabul ederek ve "iki devletli çözüm" temelinde mümkün olacağını belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan'ın siyonist işgal rejimi ile normalleşme için Filistin devletinin kurulması şartından vazgeçtiğini ileri sürmüştü.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da bunun ardından yaptığı açıklamada Trump'ın iddiasını yalanladı. Bakanlık, "Filistin devletinin kurulması konusundaki tutumunun kesin ve sarsılmaz olduğunun" altını çizmiş, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın da bu tutumu hiçbir koşulda yoruma yer vermeyecek şekilde açık ve net bir biçimde teyit ettiği" belirtilmişti. (İLKHA)