Belediye
ve bağlı kuruluşların, bazı unvanlarla sınırlı olmak üzere sözleşmeli personel
istihdam edebildiklerini hatırlatan HÜDA PAR, “5393 sayılı Belediye Kanununun
49. Maddesi sözleşmeli personel istihdamını düzenlemiştir. Her seçim sonrası
özellikle el değiştiren belediyeler farklı gerekçeler göstererek sözleşmeli
personelin sözleşmelerini feshetmekte veya biten sözleşmeleri yenilememektedir.
İlgili mevzuat ve yargı içtihatları, belirlenmiş haller dışında sözleşmeli
personelin işine son verilmemesini gerektirdiği halde yerel idareler
sözleşmeleri feshedebilmekte ve her yıl binlerce insanı aileleri ile birlikte
mağdur etmektedir.” dedi.
HÜDA
PAR İl Başkanlığı şöyle devam etti: “Kamu hizmetlerinde kalite, süreklilik ve
kapsayıcılığın sağlanması; kamu görevlilerinin istihdam şekli ve özlük
haklarının güvence altına alınması ile orantılıdır. Kamu çalışanları arasında
çifte standartlara müsamaha gösterilmemesi adaletin gereğidir. Bu nedenle ya
belediyelerde sözleşmeli personel uygulaması tamamen kaldırılmalı ve
belediyelere alınan her eleman mevcut esas ve usullere göre kadroya geçmelidir
ya da yasada açıkça belirtilen engel durumlar oluşmamış ise sözleşmeleri
kendiliğinden uzamalıdır. Ancak bu şekilde suiistimaller, keyfi uygulamalar,
yasal olmayan talepler ve siyasi baskıların önüne geçilmesi mümkün
olabilecektir.”
2019
YILI ENFLASYONU VE ÇARŞI-PAZAR FİYATLARI
TÜİK’in
açıkladığı tüketici fiyatlarına değinen HÜDA PAR, “Aralık ayında yüzde 0,74,
yıllık bazda ise yüzde 11,84 oranında arttı. Ancak yüksek çarşı pazar
enflasyonu ile açıklanan enflasyon rakamlarının uyumsuz olması birçok soru
işaretini ve tartışmayı beraberinde getirmiştir. Aslında tartışmalar, yıl
içerisinde hesaplama yönteminde değişikliklere gidilince başladı. Enflasyon
sepetinin gözden geçirilmesi, doğru dürüst ölçüm ve verilerle halka yansıyan
çarşı pazar enflasyonunun gerçek rakamlarla yansıtılması sağlanmalıdır.” dedi.
Faiz ekonomisinin piyasayı
olumsuz etkilediğini sözlerine ekleyen HÜDA PAR, “Ülkedeki derin ekonomik
krize, üretim, istihdam ve sanayi alanında neredeyse her şey durmuş olmasına
rağmen 2019 yılının ilk on bir ayında bankacılık sektörünün açıklamış olduğu
astronomik kâr oranları, ekonomik krizin en önemli sebebinin faiz ekonomisinin
piyasadaki hâkimiyeti olduğunu ortaya koymuştur. Faize dayalı ekonomi sistemi
olduğu sürece bu görüntü devam edecektir. Bankacılık sektörü, mevzuatın
sağladığı ayrıcalıklardan istifade ederek piyasayı emerek semirmektedir. Reel
ve üretim sektörü ise finansal sıkıntıların ve faiz yükünün baskısı altında ezilerek
sürdürülebilirliğini yitirmektedir. Hükümetin bütün bu durumları dikkate alarak
sorunlara eğilmesi ve çözüm üretmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.





