Siyer Vakfı Kurucusu, Araştırmacı Yazar Muhammed Emin Yıldırım, konuşmasına "Ümmet-i Muhammed'den olmanın çok önemli bir sorumluluk yüklediğini" vurgulayarak başladı. Medeniyet inşası meselesinin, Allah Resulü’nün (s.a.v.) kıyamete kadar devam edecek bir emaneti olduğunu belirten Yıldırım, bu büyük görevin kadın, erkek, genç, yaşlı herkesin ortak çabasıyla mümkün olacağını ifade etti. Yıldırım, toplumsal değişimin ve medeniyet kurmanın ancak bireysel dönüşümle başlayabileceğine dikkat çekti.
Nebi Metodu: Üç Aşamalı İnşa
Muhammed Emin Yıldırım, Medine'nin nasıl kurulduğuna işaret ederek, bu büyük inşanın üç temel adımı olduğunu söyledi: "Kendini inşa etmeden aileni, yuvanı, evini asla inşa edemezsin. Aileni inşa etmeden asla toplumunu inşa edemezsin. Toplumunu inşa etmeden asla medeniyetini inşa edemezsin." Bu metodun dışına çıkıldığı için 2 milyarlık İslam ümmetinin bugün bir ağırlık oluşturamadığını belirtti.
Gazze ve Sudan Acısı: Vicdanın Evrenselliği
Konuşmasının en can alıcı noktalarından biri, küresel mazlumluk meselesiydi. Yazar, 2 milyonluk Gazze’ye bile yeterince el uzatılamamasının ümmetin içinde bulunduğu durumu gösterdiğini dile getirdi. Yıldırım, Halepçe ve Bosna örneklerini vererek, inanç kodlarının kendilerine mazlumun kimliğine bakılmaksızın yanında olmayı, zalimin ise karşısında durmayı emrettiğini vurguladı. "Biz Halepçe için ağlarken sadece Kürt diye ağlamadık, insandır diye ağladık," sözleriyle evrensel vicdan çağrısı yaptı.
Ümmetin Ağırlık Oluşturamama Sebebi
Yıldırım, 2 milyarlık bir nüfusa sahip olmalarına rağmen İslam ümmetinin neden yeterli ağırlığı gösteremediği sorusuna, "Çünkü Allah Resulü’nün bize öğrettiği metodu kaçırdık," cevabını verdi. Kur'an'a dayandırdığı ifadelerinde, bugün zulüm altındaki Doğu Türkistan, Gazze ve Mescid-i Aksa gibi coğrafyaların gelecekte farklı bir noktaya geleceğini ve hakka kavuşacağını görmeyi dilediğini sözlerine ekledi.
Kıyamete Kadar Sürecek Yol ve Yöntem
Sözlerinin sonunda önemli bir detaya dikkat çeken yazar Yıldırım, Efendimiz'in (s.a.v.) sadece bir Medine kurarak gitmediğini; kıyamete kadar gelecek olan tüm Müslümanlara Medine'nin nasıl kurulacağının yolunu ve yöntemini de öğreterek bu büyük emaneti bıraktığını hatırlattı. Söyleşi, okurların yoğun ilgisi altında sona erdi.


