Güneşin etkili olduğu vakitlerde mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması gerektiğini söyleyen Yaşam Hastanesi Dâhiliye uzmanlarından Dr. M. Reşat Aran güneş çarpması ve yaratabileceği etkilerden korunmak için şapka kullanılması gerektiğini ifade etti.

Batman’da 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü Etkinlikle Kutlandı
Batman’da 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü Etkinlikle Kutlandı
İçeriği Görüntüle

“SICAK HAVALARDA NASIL KORUNMALIYIZ?”

Dünyadaki ortalama ısı derecelerinin arttığına dikkat çeken Uzm. Dr. M. Reşit Aran, “Son 20 yıldır dünyadaki ortalama ısı dereceleri artmaktadır. Bu da ciddi iklim değişiklerine sebep olacak gibi görünmektedir. Özellikle bu sene Avrupa’yı kasıp kavura bir sıcak dalgası var. Bizim ülkemize de gelecek gibi duruyor. Zaten sıcak bir memleketiz daha da ısınacağız gibi duruyor. Güneş çarpması ve yaratabileceği etkilerden korunmak için öncelikle kafamıza bir şapka geçirmemiz gerekmektedir. Çünkü başımız tepede duruyor ve güneş ışınları dik bir şekilde çarpmaktadır. Saç renkleri genelde siyah olduğundan güneş ışınlarını emmektedir. Evden çıkmadan önce güneş kremleri kullanılmalı. Elbise olarak geniş, bol ve derinin havalandırmasını kolaylaştıracak giysiler giyilmeli mümkün mertebe pamuklu elbiseler giyilmeli. Gözlerimizi güneş ışınlarından korumamız için uygun güneş gözlükleri kullanılmalı. Kendimizi korumak adına saat 10 ile 16 arası mecbur değilsek güneşte durmayalım.” Dedi.

“BESLENME VE SIVI ALIMI NASIL OLMALIDIR?”

Besin olarak yeşilliğe ağırlık verilmesini ve genel olarak, gün içinde yaklaşık iki buçuk litre sıvı tüketilmesini tavsiye eden Uzm. Dr. M. Reşit Aran, “Yaz aylarında yeşilliğe ağırlık vermek ve bol sıvı tüketmek güneş çarpmasına karşı koruyucu faktörlerdendir. Egzersiz yapılacaksa eğer bunu ara vererek yapmak ve güneş ışınlarının yeryüzüne dik gelmediği, sıcakların yüksek olmadığı vakitlere denk getirmemiz gerekmektedir. Normal bir insanın günlük sıvı ihtiyacı kilosu çarpı 30 CC’dir. Yani ortalama 80 kiloluk bir kişi 2,5 Litre almalıdır. Ekstra terleyen kişiler bu limiti biraz daha aşabilir. Sıvı dediğimiz zaman meyve suyu gibi şekerli içecekleri kast etmiyorum. Saf su, ayran ve maden suyu tercih edilebilir.” Dedi.

“RİSK ALTINDAKİ GURUPLAR KİMLERDİR?”

Özellikle yeni doğan bebeklerin ve 65 yaş üstü yaşlıların risk altında olduğunu söyleyen Uzm. Dr. M. Reşit Aran, “Küçük çocukların sıvı ihtiyaçları yetişkinlere oranla daha fazladır. Vücutlarının ısıya karşı dirençleri yetişkinlerin kadar gelişmemiştir, olgunlaşmamıştır. Özellikle 1 yaş altı çocuklar ebeveynleri tarafından su ile beslenmelidirler. Çünkü 1 yaş altı çocuklar susuzluğunu tarif edemezler. Ebeveynlerin bu konuya dikkat etmeleri lazım. 65 yaş üstü yaşlıların vücutlarının koruma mekanizmaları iyi değil. Susuzluğa karşı dayanıklı da değillerdir. Bunların bir kısmı kalp hastası veya şeker hastası olabilir. Kronik hastalıklara sahip olan kişiler özellikle böbrek hastalığı olanlar kesinlikle susuz kalmamalıdırlar. Tarlalarda inşaatlarda uzun süre güneş altında güç işçisi olarak çalışan kişiler ise dikkatli olmaları gerekmektedir.” Dedi.

Son olarak, elimizden geldiğince gereksiz enerji kullanımından kaçınmamız gerektiğini ifade eden Aran, “Bizler dünyayı kirlettik ve kirletmeye de devam ediyoruz. Yeryüzünde dünyayı kirleten tek varlık insandır. Diğer bütün canlılar bir şekilde artıklarını imha edecek şekilde yaratılmış. Fakat insanların artıkları imha edilemiyor. Arabalarımızın egzoz dumanları, elektrik enerjilerimiz artıkları vb. gibi her türlü kaynaklarımızla dünyayı kirlettiğimizden dolayı dünya ısınıyor. Isınınca da önce bizi etkilemektedir. Bundan dolayı dünyayı kirletmeyelim. Elimizden geldiği kadar geri dönüşümlü enerji kaynaklarına yönelelim. Mümkün mertebe gereksiz enerji kullanmayalım.” dedi. M.ŞERİF DURMAZ

Muhabir: Editör