Ramanlı yaptığı açıklamada, “Enflasyonda
yaşanan olağanüstü yükseliş nedeniyle temel ihtiyaç maddelerini dahi
karşılamakta zorlanan vatandaşlar, okulların açılmasıyla birlikte çok daha
zorlu bir süreçle karşı karşıya kalmıştır. Aileler, çocuklarının eğitimi için
ihtiyaç duyulan kırtasiye malzemelerinin temininde son derece zorlanmaktadır.
Çoğunlukla Üniversite öğrencilerinin kullandığı toplu ulaşım hizmetlerinde de
fahiş fiyatlar söz konusudur. Ulaşımda temel gider kalemi olan akaryakıtın en
yüksek olduğu zamanda belirlenen servis ücretlerinde, akaryakıt %25 oranında
ucuzladığı halde indirim yapılmaması adil olmadığı gibi birileri için de haksız
kazanca yol açmaktadır. Ülke ekonomisinde oluşan tabloyu kötüye kullanmak
isteyen fırsatçılara karşı sıkı bir denetim mekanizması kurulmalıdır.” Dedi.
Ramanlı, “Diğer yandan Okul
kantinlerindeki ürünlerin fiyatlarındaki artış, öğrencilerin beslenmesinde
ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Kantin işletmecileri, idarelerce aşırı oranda
yükseltilen kiralardan şikâyet etmektedir. Okul idarecilerinin kantin
kiralarında %100’ün üzerinde artış yapması kantin işletmecilerinin
maliyetlerine ve doğal olarak satış fiyatlarına yansımaktadır. Kantin
kiralarında yıllık zam oranı %25’i geçmemelidir. Kiralarda indirime gidilmek
suretiyle oluşacak maliyet azalışlarının kantin ürünlerine yansıtılması
sağlanmalıdır.” Dedi.
ÇİFTÇİ, TARLASINDAN KOPARILMAMALI
Çiftçilerin sorununa da değinen Ramanlı,
“Yeni bir ekim döneminin arifesindeyiz ve hala tarım maliyetleri yükselmektedir.
Bu durum TÜİK rakamlarına da yansımış ve girdi endeksindeki son bir yıllık
artış %133 olarak tespit edilmiştir. Bu artışlarda Türkiye’deki krizin ve
uluslararası gelişmelerin etkisi büyük olsa da hiçbir gerekçe çiftçiyi
toprağını ekip biçmekten alıkoymamalı, tarladan koparmamalıdır. Çiftçinin Bugün
yüksek maliyetlerle yapacağı ekimin, hasat döneminde kendisine bol kazanç
olarak geri döneceğinin umudu ve güvencesi şimdiden verilmelidir.” Dedi.
Ramanlı şunları söyledi: ”Geçen sene bu
vakitlerde yaptığımız uyarılara rağmen özellikle gübre fiyatlarına ilişkin bir
çalışma maalesef yapılmadı. Birçok çiftçi artan maliyetler karşısında
kararsızlık içerisinde kalarak ya gübre kullanmadı ya da farklı tercihlere
yöneldi. Bu da çeşitli verim kayıplarına ve üretimde dengesizliklere sebep
oldu. Bu yıl henüz vakit varken özellikle gübre fiyatları başta olmak üzere
tarımın diğer girdi maliyetlerinin düşürülmesine yönelik çalışmalar yapılmalı,
çiftçilerin yeni ekim dönemini tereddütsüz bir şekilde ve emeğinin karşılığını
alamama endişesi yaşamadan geçirmesi sağlanmalıdır.”



