Yüce Rabbimiz, El Hâlık esmaül hünsasıyla yarattığı
her şeyi çeşit çeşit ve farklı özelliklerde yaratmıştır.
Bir bahçenin içinden türlü türlü meyveyi, sebzeyi,
tahılı; aynı topraktan yazın ayrı, kışın ayrı ürünü; yerdeki karıncayı, gökteki
yıldızı; havadaki bulutu ve rüzgârı; mevsimlerin sıcağını ve soğuğunu; yağmuru
ve karı; taşı ve toprağı da çeşitli yaratmıştır.
Tabi görevlerini yerine getirdiklerinde üstün bir
makama ulaşabilecek olan insanları da çeşit çeşit yaratmıştır Allah-u Teâlâ.
İnsanı affetmek, onu ecir sahibi yapmak, cehennemden
azad edip cennete koymak için günleri ve ayları bile birbirinden farklı
yaratmış; bazı günleri ve ayları fazilet bakımından diğer gün ve aylardan üstün
kılmıştır.
Üstünlük bakımından ve yüce kitabımızın o ay
indirilmeye başlanması sebebiyle en faziletli ay, içerisinde bulunduğumuz
mübarek Ramazan ayıdır.
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının olduğu
bir zamanda evlerimize misafir olmasında da birçok hikmet barındırmaktadır.
Yeter ki hayata hikmet nazarıyla, kalp gözüyle
bakabilelim. Yeter ki karşı karşıya kaldığımız musibet esnasında sabrımızı
sürdürelim, elimize geçen fırsatları tepmeyelim, değerlendirelim. İşte o zaman
Ramazan ayı bizler için gerçek bir fırsata dönüşür.
Ramazan ayında şeytanlar zincirlere vurulmuşsa,
cehennem kapıları kapanıp cennet kapıları açık tutulmuşsa, bir iyiliğe karşılık
büyük mükâfatlar kazanılacaksa, o halde günah ve kusurlardan pişmanlık duyup
tövbe etmek isteyen insan bu fırsatı neden kaçırır!
Yarısını geride bıraktığımız mübarek ayın bereketinden
en azami derecede istifade etmek için henüz zamanımız vardır. Henüz şeytanlar
zincirlerden kurtulmamış, henüz cennet kapıları kapanmamıştır.
Geride bıraktığımız 15 günde zaten ne yapmışsak
yapmışızdır. Ancak bu kalan zamanı biraz daha iyi bir biçimde ve Rabbimizi razı
edecek bir şekilde değerlendirmemiz gerekmektedir.
Corona salgınının olduğu bu günlerde yapılacak en
anlamlı ibadetlerden biri kanaatimce tefekkürdür. Aynı zamanda dua da çok
anlamlıdır bu bereketli zaman diliminde.
Tefekkür edelim bu mübarek gecelerde, nefsimizi
muhasebeye çekelim bu hayırlı günlerde, el açıp dua edelim seher vakitlerinde,
yaptığımız hatalardan dolayı pişmanlık duyup çalalım kapısını yüce yaratıcımızın.
“Dua edin, duanızı kabul edeyim” diye buyuran Rabbimizin
merhametine sığınalım gözyaşları içinde.
İki cihan güneşi Hz. Muhammed (sav) gibi açalım
ellerimizi yüce Rabbimize. O kutlu Nebi ne istemişse yüce Allah’tan isteyelim
bizlerde.
Geçmiş ve gelecekte muhtemel tüm hataları af edilmiş
olan o aziz Peygamber nasıl ibadet etmişse, bizlerde o şekilde ibadet edelim
Rabbimize.
Düşmanlarına bile adaletle hükmeden o adil Peygamber,
hayatı boyunca neler yapmışsa, nelerden sakınmışsa aynı şeylerden sakınalım
bizlerde.
Ramazan ayını nasıl değerlendirmişse o kutlu şahsiyet,
bizlerde onun değerlendirdiği gibi değerlendirme gayretinde olalım.
Rabbimizi razı etmenin yolu, sevgili Peygamberimizi
örnek almaktan, O’nun sünneti seniyesine uymaktan, karanlıklara aydınlatan
mesajlarına kulak verip bunların gereğini hayatta uygulamaktan geçer. Bu
yönüyle fırsattır bizler için bu günler, bu haftalar.
Yüce Rabbimiz, hala devam eden ve henüz bitmemiş olan bu
aydaki fırsatları en güzel şekilde değerlendirmeyi bizlere nasip eylesin. Yüce
Rabbimiz, her gecesinde binlerce Müslüman’ın af olduğu mübarek ve bereketli bir
mevsim olan Ramazan ayının geri kalan günlerini nebevi şuurla geçirmeyi
hepimize nasip etsin. Âmin, wel hâmdu lillahi rabbîl âlemin.