Ramanlı, şöyle devam etti: "Özellikle servis ve kantin ücretlerinde yaşanan ciddi artışlar velileri mağdur etmektedir. Öte yandan normal eğitim uygulayan okullarda okuyan öğrenciler daha fazla mağdur olmaktadır. Bu öğrencilerin giderlerine servis ücretleri ile birlikte yemek ücreti de eklenmiştir. Dar gelirli ailelerin çocukları uzun mesafeleri yürüyerek kat etmekte ve okuldan eve aç olarak dönmektedir. Mevcut uygulamayla öğrencilerin bir kısmına yardım edilirken diğer bir kısmının mağduriyeti görmezden gelinmektedir. Taşımalı eğitim statüsüne alınan öğrencilerin servis ve yemek ücretleri devlet tarafından karşılanmaktadır. Ancak bu statüde olmayan diğer öğrenciler, daha uzak bir mesafeden okula gelseler dahi böyle bir imkândan mahrum kalmaktadır.”

Ramanlı açıklamasının devamında, “Her alanda ihtiyaç sahibi ailelere yardım edildiği iddiasında bulunan devlet bu öğrencilere destek vermemektedir. Tam gün eğitim-öğretim yapan okullarda okuyan tüm öğrencilere öğlen yemeği verilmelidir. Ayrıca evi, okuduğu okuldan belli bir mesafeden daha uzak olan tüm öğrenciler, taşıma kapsamına alınmalı ve kendilerine servis desteği verilmelidir. Bu, sosyal devlet olmanın yanı sıra uygulanmakta olan zorunlu ve parasız eğitimin de bir gereğidir." Dedi.

Emekli olmak için gereken prim gün sayısını doldurmalarına rağmen emeklilikte yaşa takılanların (EYT) sorunlarının, uzun süredir gündemdeki yerini koruduğunu da belirten Ramanlı, hükümetin bu konuda bir düzenleme yapacak olmasının geç de olsa olumlu bir adım olacağını kaydetti.

Mevcut mağduriyetin, 1999 yılında yürürlüğe giren 4447 sayılı yasanın geçmişe doğru işlemesinden kaynaklandığını hatırlatan Ramanlı, "Bu yasa çıkmadan önce, çalışanlar sigortalılık süresi ve ödedikleri prim gün sayısı dolduğunda emekli olabiliyorken yasayla birlikte bu şartlara ek olarak 58 veya 60 yaşına gelmiş olmak gibi bir şart getirilmişti. Yasa, sadece 2002 tarihinden sonra çalışmaya başlayanları kapsamış olsaydı bugün EYT gibi bir sorun olmayacaktı. Kazanılmış hakları koruyacak bir maddenin kanuna işlenmesi ihmal edilince devlet bugün sayısı yüzbinleri bulan bir mağdur ordusuyla ve devasa bir mali yükle karşı karşıya kalmıştır." şeklinde konuştu.

Ramanlı, "EYT'liler erken emeklilik değil, doğal olarak haklarını istiyorlar. Mevcut kanunun, ciddi hak kayıplarına yol açtığı ve çalışanların emeklerini ve haklarını korumadığı açıktır. Devlete yükleyeceği maddi külfeti gerekçe gösterilerek bugüne kadar EYT’lilerin mağduriyetinin üstünün örtülmesi, doğru ve adil bir yaklaşım değildir. Devletin 'emekli olmak için daha gençsin', özel sektörün ise 'sen yaşlandın, artık çalışma' dediği EYT'liler için yaş şartı kaldırılmalı ve çalışmaya başladıkları dönemde tabi oldukları yasal düzenleme gereği emeklilik hakları daha fazla geciktirilmeden verilmelidir." dedi.

Başıboş köpek saldırılarının, memleketin gündemini her geçen gün daha fazla meşgul ettiğini, can yakmayı sürdürdüğünü vurgulayan Ramanlı, özellikle küçük çocukların maruz kaldığı bu saldırıların adeta bir asayiş problemine dönüştüğünü kaydetti.

Batman Üniversitesi'nde Güvenlik Eğitiminde Yeni Dönem
Batman Üniversitesi'nde Güvenlik Eğitiminde Yeni Dönem
İçeriği Görüntüle

Ramanlı, şu değerlendirmede bulundu: "Fakat yetkililer ısrarla bu soruna kulaklarını tıkamışlardır. Ölümle ve yaralanma ile sonuçlanan saldırılar, vatandaşları kuduz gibi salgın hastalık tehlikesiyle de karşı karşıya bırakmaktadır. Başıboş köpek sayısının artması, hayvanlar arasında viral ve bakteriyel hastalıkların yayılımını çoğaltmaktadır. Aynı zamanda hayvanların bırakmış olduğu artıklardaki bu virüs ve bakteriler, hava yoluyla insan sağlığını da tehdit etmektedir. Mevcut uygulama ve duyarsızlık sonucu sokaklar başıboş köpeklere terk edilmiş ve insanların can güvenliği ortadan kalkmıştır. Çocukların, kadınların ve yaşlıların kendilerini mahallelerinde güvende hissetmemesi, bir devletin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Hükümet, bir an önce harekete geçmeli ve hiçbir kara propagandaya aldırmadan sokaklarımızı bu tehditten temizlemelidir." HABER MERKEZİ

Muhabir: Editör