İmralı Cezaevi'nde tutulan PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, örgüte yönelik yeni bir mesaj yayımladı. 7 dakika uzunluğundaki video kaydında Öcalan, örgüte silah bırakma çağrısında bulundu. Yüz binlerce kişinin katlinden sorumlu olan terör örgütü lideri Öcalan, kendine bağlı örgütlerin silah bırakması gerektiğini belirtti.
Öcalan, terör örgütüne yönelik yeni bir videolu mesaj yayımladı. 7 dakika uzunluğundaki video kaydında Öcalan, örgüte silah bırakma çağrısında bulundu. Mesajda, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde komisyon kurulması gerektiği vurgulandı ve yeni bir “demokratik toplum manifestosu” hazırlandığı belirtildi.
“Etik bir görev olarak açıklama yapıyorum”
Mesajına doğrudan örgüt mensuplarına seslenerek başlayan Öcalan, “Değerli yoldaşlar, Komünist Yoldaşlık Hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadığınız mevcut durumu ve karşılaştığınız sorunlara dair çözüm yollarını, etik bir görev gereği sizlerle yeniden paylaşma ihtiyacı duyuyorum. 27 Şubat 2025 tarihli barış ve demokratik toplum çağrımı hâlâ savunmaktayım. Bu çağrının tarihsel sorumluluğunu hâlâ üzerimde taşıyorum” ifadelerini kullandı.
“Pozitif yanıt verilmesini tarihsel karşılık olarak görüyorum”
PKK’ya kongre kararları doğrultusunda silahlı mücadeleyi bırakma yönünde adım atma çağrısı yapan Öcalan, “Özellikle örgütün on ikinci fesih kongresinde bu çağrıya olumlu, kapsamlı ve tarihsel içerikte bir yanıt verilmesini önemli buluyorum. Bu, hareketimizin yeni bir döneme evrilmesi adına kritik bir eşiği ifade ediyor” dedi.
“Yeni bir demokratik toplum manifestosu hazırladım”
Öcalan mesajında, yeni bir belge hazırladığını açıkladı:
“Yaklaşık elli yıllık Kürdistan devrim çizgisini yeniden yorumlayan, toplumsal ve siyasal dönüşümü esas alan yeni bir ‘Demokratik Toplum Manifestosu’ hazırlamış bulunmaktayım. Bu manifesto yalnızca Kürt toplumu için değil, bölgesel ve küresel düzeyde tüm halklar için tarihsel ve sosyal içerik taşımaktadır. Bu çalışmayı, yaşadığım koşullarda, tüm sınırlamalara rağmen titizlikle yürüttüm.”
"PKK, Ulus Devletçi Amaçtan Vazgeçmiş ve Varlığını Sona Erdirmiştir"
Daha önce Selahaddin demirtaş'ın "Soyadımız Türkiye'dir" açıklamasından sonra Öcalan da Kürt ulusuyla ilgili bir hedeflerinin olmadığını belirtti. "Tüm anlatılanlardan çıkartılan sonuç PKK, ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş bu vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş varlığını sona erdirmiştir." diyen Öcalan, PKK'nın varlığının sona erdiğini belirtti.
“Silahlı mücadele aşırı tekrar ve açmaza dönüştü”
Silahlı mücadeleye açık şekilde son verilmesi gerektiğini belirten Öcalan şu ifadeleri kullandı:
“Varlık inkârına dayalı mücadele dönemi sona ermiştir. Mevcut durumda, silahlı stratejiler hem miadını doldurmuş hem de bir tekrar ve çıkmaz halini almıştır. Bu nedenle yeni bir siyasal yaklaşım ve yöntem geliştirmek kaçınılmazdır. Demokratik siyaset, bu sürecin yeni zeminidir.”

“Meclis çatısı altında resmi komisyon kurulmalı”
Sürecin hukuki ve siyasi bir temele oturtulması gerektiğini savunan Öcalan, “Silahların bırakılması süreci, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yetkili ve kanuni bir komisyonla yürütülmelidir. Bu komisyonun çalışmalarıyla birlikte silahsızlanma süreci kamuoyuna şeffaf biçimde açıklanmalıdır. Meclisteki diğer siyasi partilerin de bu sürece yapıcı katkı sunması tarihi bir gerekliliktir” dedi.
“Siyaset boşluk kabul etmez, bu nedenle geçiş sağlanmalı”
Öcalan, örgütün silah bırakmasının ardından oluşacak boşluğun demokratik siyasetle doldurulması gerektiğini belirtti:
“Siyaset doğası gereği boşluk kabul etmez. Bu nedenle barış ve demokratik toplum başlıklı bir program ve yeni bir stratejiyle bu geçişin sağlanması zaruridir. Demokratik modernite anlayışı çerçevesinde şekillenecek bu süreçte, örgütün yeniden yapılanması değil, siyasal ve toplumsal mücadeleye yönelmesi gerekmektedir.”
“Özgürlüğüm kişisel değil, toplumsaldır”
Öcalan, bireysel özgürlüğüne ilişkin tartışmalara da değinerek şunları söyledi:
“Ben kendi özgürlüğümü hiçbir zaman bireysel bir mesele olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü, toplumdan ayrı düşünülemez. Birey ne kadar özgürleşirse toplum da o kadar özgürleşir. Bu nedenle esas olan, toplumun özgürlük düzeyinin yükselmesidir.”
“Silah bırakmak bir kayıp değil, tarihi kazanımdır”
Silah bırakma sürecine dair mekanizmanın kurulması gerektiğini vurgulayan Öcalan, “Bu sürecin bir kayıp olarak değil, tam tersine tarihi bir kazanım olarak görülmesi gerektiğine inanıyorum. Silahlı mücadelenin yerine gönüllü, siyasal ve meşru yöntemlerle toplumsal taleplerin dillendirileceği bir evreye geçmek zaruridir. Bu mekanizmanın detayları netleştirilmeli ve hızla uygulamaya konmalıdır” dedi.
“Tüm taraflar sorumluluk almalı”
Mesajının son bölümünde tüm taraflara sorumluluk çağrısı yapan Öcalan, “Bu tarihi sürecin başarıya ulaşması için yalnızca örgütün değil, devletin, Meclis’in ve diğer siyasi aktörlerin de üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Kısır döngü ve karşılıklı güvensizlikten sıyrılarak, yapıcı ve sonuç alıcı adımların atılmasına ihtiyaç vardır. Bu çağrım, bir son değil, yeni bir başlangıçtır” sözlerine yer verdi.



