Özellikle Güneydoğu illerinde örgütlü bir şekilde çalışan Kore'den gelen misyonerler, yaşanan çatışmalar nedeniyle mağdur olan halkın duygularını sömürüyor.
Park, bahçe, üniversite kantinleri, şehrin varoşları ve son olarak da hastane bahçelerini kendine mesken edinen misyonerler, mübarek Ramazan ayında Müslüman halka yanaşarak 'İsa Tanrı'nın oğludur, Muhammed'e değil de İsa'ya iman edin' telkinlerinde bulunuyorlar.
Bu durumla karşılaşan vatandaşlar ise sapkın fikirlerin bu kutsal ayda Müslümanların gözlerinin içerisine bakarak dile getirilmesinin kabul edilmez olduğunu, yetkililerin bu duruma müdahil olması gerektiğini söylediler.
Diyarbakır, Van, Batman gibi bölgenin büyük illerinde örgütlenen Koreli misyonerler, kimi zaman çatışmaların yaşandığı mahalle ve sokaklara yakın bölgelerde ev kiralamaları da dikkat çekiyor.
Yaşanan şiddet olayları nedeniyle bölge halkı dahi evlerini terk ederken misyonerlerin bölgeye akın etmesi akıllarda farklı soru işaretleri de uyandırıyor.
Kimi zaman esnafı gezerek İncil dağıtan, kimi zaman da sokaklarda kadınlara yanaşarak Hristiyanlık propagandası yapan misyonerlerin, öğrenci kisvesiyle oteller de konakladıkları veya gruplar halinde mahalle aralarında ev kiraladıkları biliniyor.
Türkiye'ye hangi kimlikle geldikleri ve oturum izinlerinin içeriğinin ne olduğu tam olarak bilinmese de genellikle öğrenci olduklarını dile getiriyorlar. Kimi şehirlerde bina altlarında PKK'ye yakın kuruluşların da desteğiyle kiliseler açtıkları da yine basına yansımıştı. Sosyal ve ekonomik olarak refah düzeyi düşük olan mahallelerde ev kiraladıkları dikkat çeken misyonerler, kadınlar ve çocuklar üzerinde yoğun programlar uyguluyorlar.
Bazı illerde kurdukları derneklerde açtıkları kurslarda 100 TL karşılığında Kore dili dersleri verdikleri görülen misyonerlerin oluşturdukları sınıflarda genç kızların ağırlıkta olması dikkat çekiyor. Ders sonrası çekilen kimi karelerde ise kursiyerlerle beraber Koreli öğreticilerin zafer işareti yaparak poz verdikleri görülüyor.
Kaldıkları illerde sağlık hizmeti alabilmek içinse hastanelere Türkiye vatandaşlarının kimliklerini kullanarak kayıt yaptırdıkları iddia edilen misyonerler, hastane bahçesi ve kantinlerini mesken edinerek ikişerli, üçerli gruplar halinde çalıştıkları görülüyor. Haber Merkezi



