Hayatım boyunca şu son iki
yılda gittiğim kadar mezara gitmedim. Yaşadığımız kasabada az çok hepimizin
birbirini tanıyor olması ve bir de hoca kimliğimizden dolayı haberdar olduğum
bütün cenazelere katılmak durumundayım.
Sonraları bir şey dikkatimi
çekti; işin dini hükmü bir yana, mezar taşlarını okumak hafızamızda
zannettiğimizden çok daha fazla yer işgal ediyor. Farkında olmadan acaba burada
yatan kimmiş diye bütün mezar taşlarını okumadan geçemiyoruz.
“İsim, doğum ve ölüm tarihi
ve “ruhuna fatiha” her mezar taşının demirbaş kısmı. Ama dörtlüklerden tutun
küçük destan yazılı olanlar da eksik değil.
İşin farkına vardığım için
mezara vardığımda artık başımı önüme eğip hiç birine bakmadan geçiyorum.
Bana göre otomobillerin arka
camlarına, kamyonların arka tamponlarına döşenen yazılar da aynı kültürün, aynı
zihniyetin yaşarken sergilenen şeklidir. Sık sık gitmeyenler için yine mezar
taşları o kadar problem değil ama trafiğe çıkmışsanız araçların arka camlarındaki
yazılar tebessüm edilerek geçilecek bir dert değil.
Hafızanızı ideal anlamda
kullanmak istiyorsanız lütfen bunu basit bir mesele olarak görmeyin. Eğer
kendinizi kaptırırsanız sadece arka cam yazılarını okumakla kurtulamazsınız,
işin içine aracın plakası, markası, modeli ve daha neler girer.
Benim bu konuda tavsiyem,
lüzumsuz hiçbir şeyi okumadan geçip gitmektir.
Şimdi buna bir de Pazar
etiketleri eklendi. Hiç durmadan market ve pazara çıkıyor olmasanız bile
evinizdeki ekranların demirbaş görüntüsü haline gelmiş durumda.
Maşaallah manav reyonları
sayısız meyve sebze ile dolu olduğu için her birinin fiyatlarını gösteren
etiketleri okumak durumunda kalıyorsunuz.
Aslında hiç de mecbur değiliz
hepsini okumaya.. Bir litrelik midemizin zaten yarısını ekmekle ve suyla
doldurduğumuza göre geriye ne kalıyor ki?
Geçen gün telefonum
kilitlendi, her zaman kullanmak zorunda olduğum bazı programları açamadım,
Allah razı olsun gençler yardımcı oldu, farkında olmadan lüzumsuz şeylerle
dolmuş hafızası, bir bir temizlediler ve bana da öğrettiler, telefon
rahatlayıverdi.
Diyorum ki, abur cubur
şeyleri doldurmayarak midemizi rahatlattığımız gibi lüzumsuz malumatlardan uzak
tutarak hafızamızı ve beynimizi de rahatlatalım.
Eğer gereken bu temizliği
yapmazsak söz konusu bu gereksiz malumatlar sadece hafızamızı işgal etmekle
kalmaz aynı zamanda bizim gündemimiz olur.
Ve bizi basitleştirir,
küçültür. Hem oruç tutmanın gereği de bu değil midir?