DARBE ANAYASASIYLA YÖNETİLİYORUZ
Sivil anayasa ve laiklik konusundaki tartışmalarla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Doğru, 'Uzun süredir gündeme getirilen bir konudur sivil bir anayasa yapımı. Özellikle seçim döneminde neredeyse tüm siyasi partiler seçim programlarında bunu gündeme getirdiler. Hüda Par olarak kurulduğumuz ilk günden beri gündeme getirdiğimiz konulardan biridir. Mevcut anayasa 82 darbe anayasasıdır. Çeşitli revizyonlara uğramasına rağmen bu özelliği muhafaza edilmektedir. Tüm siyasi partiler bunu dile getirdiklerine göre bunun değişmesi bir zaruret olmuştur.' Dedi.
LAİKLİK HALKA DAYATILDI
Laikliğin halk tarafından hiçbir zaman benimsenmediğini belirten Doğru, 'Bu halka zorla giydirilen ve halkın yapısına uymayan gömleklerden biride şüphesiz laiklik gömleğidir. Hiçbir zaman bu halk bunu kabul etmedi bunu kanıksamadı. Sistem ve iktidarların baskısıyla sürekli millete kabul edilmeye çalışıldı. Bu deli gömleğinin tartışılmaya açılmasını önemli buluyoruz. Ancak bunun sağlıklı bir zemine oturtulması gerekir. Eleştiri ve savunmaların körü körüne olmaması lazımdır.' İfadelerini kullandı.
LAİKLİK HALKA SUNULMALI
Eğer ülkede demokrasi varsa laikliğin halkın onayına sunulması gerektiğini söyleyen doğru, 'Meclis başkanı Sayın İsmail Kahraman'ın anayasadaki laiklik ilkesiyle ilgili gündeme getirdiği konu elbette önemli ve cesurcadır. Bu bilinenin ve herkes tarafından kabul edilenin açığa çıkarılmasıdır. Tabir yerindeyse Kralın çıplak olduğunun dile getirilmesidir. Muhalefetteki bazı siyasi parti temsilcilerinin ısrarla bunu savunmaya çalışmalarını sağlıklı görmüyoruz. Eğer ülkede çoğulcu demokrasiden, halkın kendi kendini yönetilmesinden bahsediliyorsa laikliğin veya başka maddelerin değiştirilmesi halka sunulması gerekir. Halka rağmen bazı şeylerde ısrar edilmesi kabul edilemez ve iddia edilen halkın yönetimdeki yetkisine uygun olamaz.' Açıklamasında bulundu.
HALKIN İSTEKLERİNE MUHALEFET EDİYORLAR
Meclis başkanının açıklamasıyla başlayan laiklik tartışmalarında ak partinin tutumunu nasıl görüyorsunuz şeklindeki sorumuzu yanıtlayan Doğru, 'Toptancı bir anlayışla olaylara bakmıyoruz. İktidar olsun muhalefet olsun anayasadan laikliğin çıkarılması görüşüne karşı duranları samimi görmemekteyiz. Halkın isteklerine muhalif davranmaktadırlar. Siyasilerin bazı siyasi çıkarlarından dolayı tabanlarının karşı oldukları bir konuyu savunmalarını etik ve gerçekçi bulmuyoruz.' Dedi.
KEMALİST ZİHNİYETİN ÜRÜNÜ
Başta devlet ve vatandaşlık anlayışı olmak üzere, temel hak ve özgürlükler, Kürt Meselesine ilişkin ideolojik ve ırkçı yaklaşımı ortadan kaldıracak halkın değer ve inancıyla uyumlu, yerli ve sivil bir anayasanın olması gerektiğini belirten Doğru,' Baskıcı ve darbeyi çağrıştıracak her türlü maddelerden uzak zamanın ihtiyaçlarına cevap verecek bir anayasa olması gerekir. Anayasanın ilk dört maddesi bile başlı başına halkın değerleriyle uyuşmadığı ortadadır. Halkın değerlerini yansıtmayan inancını değere almayan bir yasadır. Kağıt üzerinde bazı şeylerin yazılmış olması veya bazı şeylerin iddia edilmesi yeterli değildir. Önemli olan uygulamadaki durumudur. Laiklik ile ilgili söylenen pratikte uygulanan taban tabana çakışmaktadır. Laikliğin tanımına bile uyulmamaktadır. Mevcut anayasa Kemalist ve ırkçı zihniyetin ürünü olan bir anayasadır. Halkın büyük bir kısmının kabul etmediği ve değerleriyle uyuşmayan bir pratik mevcuttur.' Dedi.
SİVİL ANAYASA ÖNEMLİ
Yeni anayasa çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini söyleyen Doğru, ' Yeni ve Sivil bir anayasanın gündeme gelmesi önemlidir. Bu çalışmanın desteklenmesi gerekir. Bazı engellerden dolayı işin çıkmaza sokulmaması gerekir. Ayrıca hazırlanacak yeni anayasanın hazırlanmasına sadece mecliste grubu bulunan siyasi partilerle sınırlı kalmaması gerekir. Tüm siyasi partilerin buna dahil edilmesi lazımdır. Hatta ve hatta siyasi partilerin dışındaki STK ların, bu konuyla ilgili faydalı olabilecek herkesin dahil edilmesi gerekir. Toplumun inanç ve değerlerini eksene alacak, özgürlükçü, yerli bir anayasanın oluşturulması gerekir.' İfadelerini kullandı.




