La ilahe illallahu vahdehula şerikeleh duasının anlamı nedir?
Allah'tan
başka ilah yoktur, O tektir, O'nun ortağı yoktur, mülk O'nundur, hamd O'na
aittir. O, her şeye kâdirdir.
La ilahe illallahu vahdehula şerikeleh duası hakkında hadis var mı?
Amr İbnu
Şuayb an Ebîhi an Ceddihî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Duaların
en faziletlisi Arefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önceki peygamberlerin
söyledikleri en faziletli söz, “Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh lehü'l
mülkü ve lehü'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.” sözüdür." Muvatta,
Kur'ân 32, (1, 214, 215); Tirmizî, Da'avât 133, (3579)
Başka bir
rivayete göre, Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim,
'Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve
alâ külli şey'in kadîr.' duasını bir günde yüz kere söylerse, kendisine on köle
âzad etmiş gibi sevab verilir, ayrıca lehine yüz sevab yazılır ve yüz günahı da
silinir. Bu, ayrıca üç gün akşama kadar onu şeytana karşı muhafaza eder. Bundan
daha fazlasını okumayan hiçbir kimse, o adamınkinden daha efdal bir amel de
getiremez. Kim de bir günde yüz kere 'Sübhânallahi ve bihamdihi.' derse
hataları dökülür, hatta denizin köpüğü kadar (çok) olsa bile." Buhârî, Daavât
54, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Zikr 28, (2691); Muvatta, Kur'ân 20, (1, 209);
Tirmizî, Daavât 61, (3464)
La ilahe illallahu vahdehula şerikeleh duasının hikmeti ve fazileti nedir?
Yukarıda zikredilen
iki hadiste de “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve
lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” zikri tavsiye edilmektedir.
Genellikle namazlardan sonra ve dua etmeden önce okunan bu zikrin mânası şudur:
“Allah’tan başka ilah yoktur, yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur.
Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter”. Birinci hadiste
sözünün devamında Resûl-i Ekrem Efendimiz’in tavsiye buyurduğu sübhânallahi ve
bi-hamdihî zikrinin anlamı ise, “Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan
sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim” demektir.
Hadisimizdeki
“Mülk O’nundur” cümlesiyle Cenâb-ı Hakk’ın muazzam saltanatının yüceliği
anlatılmaktadır. Melekler âlemiyle birlikte bütün kâinat, daha açık bir
ifadeyle yaratılmış ne varsa hepsi O’nun malı, O’nun saltanatının bir
parçasıdır. Dolayısıyla bunlar üzerinde tasarruf etme hakkı da sadece O’nundur.
Bir şeyi var etmek, yok etmek, ele geçirmek, yönetmek, nimet vermek,
cezalandırmak, büyütmek, küçültmek, yapmak, yıkmak, ağlatmak, güldürmek, kısaca
hükmünü icrâ etmek sadece O’nun yetkisi dahilindedir.
Böyle bir
varlık her şeye kâdirdir. O’nun gücü her şeye yeter. Hiçbir yardımcıya, hiçbir
vekile ve vasıtaya ihtiyacı yoktur. Her ne isterse kendi güç ve kudretiyle
yapar. O “ol!” der, her şey oluverir.
Şüphesiz
mülk ve saltanat, güç ve kudret kime aitse, şânına lâyık hamd de O’na
mahsustur.
Bu zikir ne zaman ve kaç defa okunacak? Bazı rivayetlerde bu zikrin sabahleyin yapılması tavsiye edilmektedir. Bu ilâve birinci hadisimizdeki “O gün akşama kadar şeytan kendisine bir fenalık yapamaz” ifadesine de açıklık getirmektedir. Bu kadar sağlam olmayan bir başka rivayette de sabah namazından sonra ve kimseyle konuşmadan önce on defa okunması tavsiye edilmektedir (Tirmizî, Daavât, 63).
Birinci
rivayette bu zikrin günde yüz defa, ikinci rivayette ise on defa söylenmesi
istenmektedir. Zira herkes her gün bu zikri yüz defa söylemeye imkân
bulamayabilir. Yoğun işi sebebiyle bu zikri büsbütün terkederek onun sevabından
mahrum kalmamak için hiç değilse günde on defa söylenmesi arzu buyurulmaktadır.
Namazlardan sonra ve dua etmeden önce bu zikri zaten beş defa söyleyen
müslümanların, beş defa daha söyleyerek Efendimiz’in bu tavsiyesini yerine
getirmeleri hiç de zor değildir. Bu zikri günde yüz defa tekrarlamak isteyenlerin,
hepsini aynı zamanda söylemesi de gerekmez. Şüphesiz en münasibi başlayınca
bitirmek ve akşama kadar şeytandan korunmak için de sabahleyin okumaktır. Zaten
bu zikrin söylenmesi en fazla 7-8 dakika alır. Buna imkânı ve vakti olmayanlar
fırsat buldukça beşer onar defa tekrarlayarak da yüze tamamlayabilirler
Kazanılacak
Sevap Miktarı. Birinci hadiste bu zikri yüz defa okuyana on köle âzâd etmiş
sevabı verileceği söylenirken, ikinci hadiste rastgele köleler değil de İsmâil
aleyhisselâm’ın soyundan on köleyi âzâd etmiş gibi sevap kazanacağı
belirtilmektedir.
Hadisimizdeki
“Günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır” ifadesini, bu
konudaki genel kaideye göre değerlendirmek ve bağışlanan bu hataların küçük
günahlar olduğunu bilmek gerekir. Zira yapılan büyük günahlar Allah Teâlâ'yı
ilgilendiriyorsa, o günahı işleyen kimsenin Mevlâ'sından af dileyip günahına
tövbe etmesi gerekir; şayet günahı kul hakkını ilgilendiriyorsa, kendisine
haksızlık ettiği kimseyi bulup onunla helâlleşmesi, ödemesi gereken bir şey
varsa ödeyip kendini bağışlatması şarttır. Küçük günahlar, insanın Allah'a
karşı sorumlu olup da yapmadığı görevler yüzünden kazanılır. "Size yasak
edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir
yere koyarız" [Nisâ sûresi (4), 31] âyetinden de öğrendiğimize göre, küçük
günahların bağışlanması, büyük günahlardan sakınma şartına bağlıdır.
Hangi namazların hemen ardından tesbihat olarak okunması daha faziletlidir?
Sabah ve
yatsı namazlarından hemen sonra namaz tesbihatının başında 10 defa bu duayı
tekrarlamak çok faziletlidir.