Kudüs’ün İslam şehri olduğunun altını çizen Dursun, “Kudüs
bizim onurumuzdur, şerefimizdir.” dedi. 70 yılı aşkın bir süredir Kudüs’ün
siyonistler tarafından işgal altında olduğunu aktaran Dursun, “Peygamber
Efendimiz, 23 yıllık Peygamberlik döneminin 14 yılını Kudüs’e yönelerek namaz
kılmıştır. O bakımdan Efendimizin Kudüs’e yönelerek namaz kılması oranın
mübarek olduğunu göstermektedir ve zaten Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle Kudüs’ün
etrafı da mübarek kılınmıştır.” ifadesini kullandı.
“BÖYLESİ MEKÂNLAR ZALİMLERİN ELİNDE TARUMAR OLUYOR”
Kudüs’ün Hazreti Ömer döneminde teslim alındığını anımsatan
Dursun, konuşmasına şöyle devam etti: “Hazreti Ömer’in orada uyguladığı İslam
adaleti dillere destan olmuştu. Daha sonra Haçlılar döneminde orası 88 yıl
boyunca işgal altında kaldı. Haçlılar orada çok katliam yaptılar. Daha sonra
ecdadımız Selahaddin-i Eyyubi tarafından orası fethedildi. Fethedilince tekrar
aynı şekilde Hazreti Ömer’in yaptığının aynısını Selahaddin-i Eyyubi orada
uyguladı. O bakımdan böylesi mekânlar salih, mümin insanların yönetiminde olursa
onlar ıslah, ihya, inşa olur. Ama müfsitlerin zalimlerin elindeki mekânlar
tarumar oluyor. Şu anda yapıldığı gibi…”
Kudüs’ün kurtuluşu, özgürlüğüne kavuşmasının insanlık
yararına olduğuna vurgu yapan Dursun, “Şimdiden Kudüs’ün fethini
gerçekleştirecek Fatihlere selam olsun diyorum.” ifadelerini kullandı.
“İSLAMİ ŞUUR KUDÜS’Ü ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURUR”
Her Ramazan ayında siyonist işgal rejimi tarafından Mescid-i
Aksa’da ibadet eden Müslümanlara yönelik saldırıların yapıldığına işaret eden
Dursun, şunları söyledi: “Her Ramazan ayında Kudüs’teki Müslümanlar Mescid-i
Aksa’yı ziyaret etme noktasında büyük sıkıntılar çekiyorlar. Bir insanın kendi
ibadetini yapması kadar daha doğal ne olabilir? Fakat işgalci siyonist güçler
maalesef her yıl Müslümanlara büyük zulümler gerçekleştirmektedirler. Ancak
akrebin tabiatıdır, akrep sokar. Bunların tabiatı budur. Dolayısıyla bize düşen
görev şudur: O İslami şuurla, bilinçle bir nesil yetiştirmek. Bu nesil İslami
şuur çerçevesinde hayatını inşa, ihya, imar etmeli ve bütün insanlık için
atacağı adımlar hem Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması hem de insanların İslam’la
buluşması gerçekleşmiş olur.”
Başta İslam ülkelerinin liderleri olmak üzere Müslüman
halkların İslami bir bilinçle şuurlanmaları gerektiğini belirten Dursun,
sözlerini şöyle sürdürdü: “İslam dünyası, eğer İslam’a gerektiği şekilde sahip
çıksaydı bugün Kudüs bu halde olmazdı. Zaten siyonist güçlerde bundan cesaret
alıyorlar. Gerek İslam ülkelerinin liderleri gerekse de Müslümanlar mutlaka
Filistinli kardeşlerimizin o bilincine, şuuruna katkı yapmaları gerekiyor. Şu
anda onlar bizi temsil ediyorlar. Özellikle Filistinli kardeşlerimizin ortaya
koyduğu cesaret her türlü tekdirin üzerindedir. Onlar sadece kendilerini
desteklememizi istiyorlar. Fakat maalesef bizim bu yaramız var.”(İLKHA)





