Recep ayıyla başlayıp Ramazan ayıyla sona eren mübarek üç
aylara 2 Şubat Çarşamba günü giriyoruz. Üç aylarda yapılacak ibadetlerin sevabının
daha çok olduğunu hatırlatan Kılıçarslan, bu mübarek mevsimde, özellikle
insanlık olarak içerisinde bulunulan salgından kurtulmak, yoksulluk
ve kıtlıktan feraha ulaşmak için tövbe ve istiğfarın arttırılması
gerektiğinin altını çizdi.
Üç ayların İslam toplumu kültüründe yer edinmiş aylar
olduğunu belirten Kılıçarslan, "Bilindiği üzere önümüzdeki günlerde
mübarek üç aylara gireceğiz. İslami literatürde Efendimiz Sallallahu Aleyhi
Vesellemin üç ayları tamamıyla oruçla geçirdiğine yönelik rivayetler yoktur.
Fakat Şaban ayında tuttuğu oruç karşısında sahabeler iftar etmeyeceğini
düşünmüş. Bazen de hiç oruç tutmamıştır." dedi.
"ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI OLAN RECEP'LE BERABER HARAM
AYLAR DA BAŞLAMIŞ OLUR"
Toplumun bu ayları kabul etmekle beraber fırsata çevirdiğine
dikkat çeken Kılıçarslan, "Allah Celle Celaluhu Tevbe Suresinde 'Allah
indinde yer ve göğü yarattığı vakitten itibaren ayların sayısı 12'dir.
Bunlardan dördü haram aylardır' buyurmaktadır ve bu aylardan biri de Recep
ayıdır. Yani üç ayların başlangıcı olan Recep'le beraber haram aylarda başlamış
olur." ifadelerini kullandı.
İslam ulemasının üç aylar hakkındaki görüşlerini özetleyen
Kılıçarslan, "İslam uleması bu üç aylar hakkında 'tövbe ve amel-i salih'
ayları demişlerdir. Bazı alimler bu aylarla ilgili Ramazan'a giriş için
hazırlık ayı olarak değerlendirmişlerdir. Bilindiği üzere Allah bazı günlere ve
aylara önem vermiştir. Mesela günlerden cuma günü makbul, ibadet ve sevapları
daha fazladır. Aylardan Ramazan Ayı makbul olup yapılan ibadetlere kat kat sevap
verilir. Aynı şekilde bazı mekanlara da önem verilmiştir. Örneğin Mekke-i
Mükerreme, Medine ve Kudüs gibi mekanlarda yapılan ibadetlerin sevapları
fazladır." şeklinde konuştu.
Ramazan'a giriş ayları olması münasebetiyle üç ayların
Müslümanlar için değerli olduğunu dile getiren Kılıçarslan, konuyla ilgili
rivayet edilen hadislerin varlığına dikkat çekerek Allah Resulü'nün üç aylara
girdiği vakitten itibaren 'Bizim için Recep ile Şaban'ı mübarek kıl ve bizleri
Ramazan'a ulaştır' şeklinde dua ettiğini aktardı.
Üç ayların içerisinde barındırdığı önemli gün ve gecelerle
ilgili konuşan Kılıçarslan, "Toplum olarak gaflete düşüyor, günah işliyor
ve günahlarla manevi dünyamızı kirletiyoruz. Bu manada üç aylar bizler için bir
ikaz, uyarı, dönüş ve hayatımıza çeki-düzen verme ayları olarak
değerlendirmeliyiz. Şaban ayında gerçekleşen miraç olayında namaz farz
kılınmış, bu üç aylar içerisinde Kur'an-ı Kerim inmiştir. Recep ayı içerisinde
de İslam ulemasının değer verdiği gün ve geceler vardır." diye belirtti.
Bu ayları değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen
Kılıçarslan, "Mesela herhangi bir mazeretten dolayı geçmiş Ramazan'da
tutamadığımız kaza oruçlarımız varsa Şaban'ın 15'ine kadar bitirmeli, Ramazan'a
bırakmamalıyız. Aynı şekilde varsa kaza namazlarımızı da bitirmeliyiz. Nitekim
namaz, günlük hayatımıza verdiği düzen ve devamlı oluşundan dolayı en önemli
ibadetlerden biridir. Zira, farz varken sünnetle meşgul olunmayı İslam uleması
tavsiye etmemiştir." ifadelerini kullandı.
Bu aylarda yapılacak amellerden birinin de imkanlar
doğrultusunda sadakaların artırılması olduğunu söyleyen Kılıçarslan,
"Bilindiği üzere bu aylarda toplumda ciddi bir açlık, yoksulluk ve
fakirlik gibi insani meseleler var. Toplum içerisinde zekâtın Ramazan ayında
verilmesi geleneğinin yanı sıra fitrelerini vermek zorunda olan Müslümanlar
muhakkak bu aylarda imkanları miktarınca sadakalarını artırmalıdır." diye
belirtti. VEYSİ GÜLTEKİN
"




