İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre Batman’da, 11 bin 816 Suriyeli yaşıyor.

Suriye’deki rejim değişikliğinden sonra ülkelerine dönüş konusunda gazetemize açıklamalarda bulunan Suriyelinin en büyük isteği, ülkelerinde adalet ve istikrarın sağlanması. Suriye’de 13 yıldır büyük bir baskı rejimi uygulayan Beşşar Esed’in devrilmesinden sonra yaşanan gelişmeleri takip ettiklerini söyleyen Muhammed Hemeto isimli Batman’da yaşayan Suriye vatandaşı, “Biz Suriyeliler, Esed’in düşüşünden sonra nelerin olacağına bakacağız. Ortam sakinleştikten sonra hepimiz ülkemize dönmek istiyoruz. Ülkeye nasıl bir yönetimin geleceğini görmek istiyoruz. Her şeyden önce güvenliğin sağlanmış olduğunu görmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

“Vatan annedir, vatan güvendir!”

“Ülkenizi özlemiş misiniz?” sorusuna da cevap veren Hemeto, “Nasıl özlemiş olmayalım! Memleketimizdir, toprağımızdır. Kendi isteğimizle memleketimizden çıkmadık. Esed’in zulmünden, bombardımanından, işkencesinden, şerefimizi namusumuzu kurtarmak için kaçtık. Esed’in düşüşünden önce yetimler gibiydik. Ülkemiz yoktu. Şimdi ise bir ülkemiz vardır, diyorum. Vatan kelimesi, büyük bir kelimedir. Vatan annedir, vatan güvendir, vatan tarihtir. Bu rejim 60 yıl ülkesine zulmetti. Zulüm devam etmez. Nitekim devam etmedi de!” şeklinde konuştu.

Vali Canalp, Kuzeydoğu Çevre Yolu’nda İncelemelerde Bulundu
Vali Canalp, Kuzeydoğu Çevre Yolu’nda İncelemelerde Bulundu
İçeriği Görüntüle

Hemeto, “Bir gün buradan giderseniz neyi özleyeceksiniz?” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Evlerinin kapısını bize açan sizi ve iyiliklerinizi unutmayacağız. Özellikle Kürt kardeşlerimizin iyiliğini unutmayacağım. Onlardan iyilikten başka bir şey görmedim. Bunları nasıl unutabilirim ki!”

“Kardeşlerimizi, akrabalarımızı, toprağımızı özledik!”

Suriye’de yaklaşık 60 yıldır Esed ailesinin baskıcı rejiminin devam ettiğini hatırlatan Şeyh Ahmed İbrahim isimli Suriye vatandaşı, ülkelerinde yaşananları şöyle özetledi: “60 seneden bu yana babasıyla beraber bu ülkede neler yaptı neler! Mazlumları öldürüp haklarına geçiyordu. Milleti zindanlarda kaybettiriyordu. Onlara ne olduğu, nerede kaldıkları bilinmiyordu. Esed’in dokunulmazlığı olan bir bakanı bir gün kendisine petrol gelirlerini sordu, diğer gün adam ortadan kayboldu. Hafız Esed’in oğlu Beşşar iktidara geldiğinde halk; “İngiltere’ye gitmiş, tıp okumuş, medeni, kültürlü biridir, Suriye’yi dönüştürecek” diye düşünüyordu. Göstermelik bir seçimle iktidara geldiğinde, babasından daha kötü bir yol takip etti. Islahatçı değil, bozucuydu. Suriye’nin servetini yedi, iyiliklerini bitirdi. Ülkenin parasını kendi hesabına Rusya ve Avrupa’daki bankalara aktardı. İlahlık iddiasında bulunuyordu. Aleyhinde konuşan kişi ertesi günü kayboluyordu. Allah mühlet verir ama ihmal etmez. Allah her şeyi gözetir.”

“Türkiye’de hayırdan başka bir şey görmedik”

Türkiye’de geçirdikleri dönemde büyük bir yardımseverlikle ağırlandıklarını vurgulayan İbrahim, “Türkiye’de hayırdan başka bir şey görmedik. Allah sizleri korusun, muhafaza etsin. Güven olmadığı için ülkemize şimdilik dönemiyoruz. Ortamın biraz sakinleşmesini, güvenliğin sağlanmasını bekleyeceğiz. Ama bilinmeli ki, kardeşlerimizi akrabalarımızı toprağımızı çok özledik.” ifadelerini kullandı.

“Suriye son 13 yılda çok ağır zulümler gördü”

Zeynulabidin Hüseyin Abdullah isimli Suriye vatandaşı ise ülkesinin halini şöyle özetledi:

“Suriye son 13 yılda çok ağır zulümler gördü. Eğer bir ülkede sorunlar varsa sorunların giderilmesi ülkenin cumhurbaşkanının görevidir. Bu sorunlar bu merhaleye varmadan hikmetle çözülebilirdi. Hikmetle yaklaşılmayınca yıkık bir ülke ile karşı karşıya kaldık. Birçok yer tamamen, bazı yerler de büyük oranda yıkıldı viraneye döndü. Halep, Guta, Humus, Hama ve diğer şehirler…. Medeniyeti olan bu büyük ülke yerle bir oldu. İktisadi olarak da ülke çöktü. Rastgele tutuklamalar baş gösterince insanlar kendilerini savunmaya başladılar.”

Yaşanan son gelişmelerin ortaya konulan zulmün bir sonucu olduğunu ifade eden Abdullah, “Son durumun ilahi bir durum olduğunu düşünüyorum. Bu şehirler Allah’ın yardımıyla kısa sürede mücahitlerin eline geçti. Ülkeyi yönetecek kişiler yerle bir olmuş enkaz halindeki bir ülkeyi devralacaklar. Ekonomi alt üst, güvenlik yok. Herkesin elinde silah. Güvenliğin nasıl sağlanacağı çok önemli… İnsanlar nasıl kontrol altına alınacak?” dedi.

“Önceki durumdan daha iyi bir durum olacağını düşünüyorum”

Abdullah, yaşanan değişim hakkındaki düşüncelerini ise şöyle dile getirdi: “Yöneticilerin büyük bir hikmetle hareket etmeleri lazım. Yöneticilerin tebaya karşı bir baba, kardeş, dost, nasihatçi gibi hareket etmesi lazım. Birçok devlette böyle bir durum var. Şu bir gerçek ki Suriye çok zor bir dönemden geçecek… İhlaslıların duası ve Allah’ın yardımıyla bizi güzel bir gelecek bekliyor. Ne olursa olsun önceki durumdan daha iyi bir durum olacağını düşünüyorum.

Zeynulabidin Hüseyin Abdullah, “Ülkenizi özlediniz mi?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Şüphesiz. İnsanlar ülkelerini, doğduğu yerleri, arkadaşlarını, dostlarını özlerler. Ülkesini özlemek insanın fıtratında vardır. Çocuklarımız burada doğdu büyüdüler. Burada da evimiz var, Suriye’de de evimiz var. Bir ayağımız burada bir ayağımız Suriye’de olacak.”

MUSTAFA KAYNAK

Muhabir: Editör