İsrail'in dün Süveyde kasabasındaki Suriye ordusunu hedef almasının ardından bu sefer başkent Şam vuruldu.
Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı binası başta olmak üzere stratejik noktalar, İsrail Hava Kuvvetleri tarafından hedef alındı. Bu saldırılar, bölgedeki istikrarı derinden sarsarken, gerilimin tırmanma potansiyelini de gözler önüne serdi. Canlı yayın sırasında kaydedilen patlama anları, saldırıların şiddetini ve bölgedeki kaos ortamını bir kez daha tüm dünyaya gösterdi.
Şam Emevi Meydanı Alevler İçinde: Peş Peşe Beş Patlama
Suriye'nin başkenti Şam, bugün çifte saldırının hedefi oldu. Suriye devlet haber ajansı SANA, ilk etapta "Şam'da bir patlama sesi duyuldu, patlamanın niteliği araştırılıyor" bilgisini geçse de, kısa süre sonra kentte toplam beş ayrı patlamanın yaşandığı belirtildi. Özellikle Emevi Meydanı çevresindeki Suriye askeri kurumları, İsrail savaş uçaklarının birincil hedefleri arasındaydı. Patlamaların şiddeti, bölge halkında büyük korku ve paniğe yol açtı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı Doğrudan Hedef
Saldırıların hedef noktaları, bölgedeki gerilimin boyutunu gözler önüne serdi. Patlamaların; Cumhurbaşkanlığı'nın bulunduğu Halk Sarayı'nın çevresi, Savunma Bakanlığı'nın arka bahçesi ve Genelkurmay Başkanlığı nizamiyesi gibi kritik ve hassas bölgelerde meydana geldiği bildirildi. Anadolu Ajansı (AA) da saldırıya ilişkin haberinde, İsrail ordusunun Şam’da Genelkurmay Başkanlığı karargahının girişine hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Bu durum, İsrail'in sadece askeri hedefleri değil, Suriye'nin siyasi ve askeri liderliğini de hedef aldığı yönündeki yorumları güçlendirdi.
Canlı Yayında Dehşet Anları: Spiker Korkuyla Yayını Terk Etti
İsrail'in Şam'a düzenlediği saldırılardan birinde yaşanan patlama anı, Suriye'de bir televizyon kanalının canlı yayınında kaydedildi. Haberleri sunan kadın spiker, patlama sesiyle büyük bir korku ve panik yaşayarak yayını terk etmek zorunda kaldı. Bu görüntüler, bölgedeki sivil halkın yaşadığı dehşeti ve ansızın ortaya çıkan savaş ortamının insan psikolojisi üzerindeki yıkıcı etkisini acı bir şekilde gözler önüne serdi.
İkinci Saldırı Dalgası
İlk saldırının şoku atlatılmadan, İsrail Şam'a yönelik ikinci bir hava saldırısı daha düzenledi. Reuters haber ajansına göre, Türkiye saatiyle 15.00 sıralarında başkentte yeni bir patlama sesi duyuldu. SANA da İsrail'in Şam'a yönelik yeni bir hava saldırısı düzenlediğini teyit etti. AA'nın haberinde ise "İsrail savaş uçakları Suriye'nin başkenti Şam'da Genelkurmay Başkanlığı binasına yeni hava saldırıları düzenledi" denildi. İki Suriyeli güvenlik kaynağı, İsrail'in Suriye Savunma Bakanlığı ve güvenlik güçlerine düzenlediği yeni saldırıda ölü ve yaralıların olduğu bilgisini verdi. SANA daha önce en az iki kişinin yaralandığını duyurmuştu, ancak son saldırılarla birlikte bu sayının artmasından endişe ediliyor.
İsrail'den Provokatif Açıklamalar: "Dürzileri Kurtarmak İçin Harekete Geçiyoruz"
Saldırıların ardından İsrail'den gelen açıklamalar, gerilimi daha da tırmandıracak nitelikteydi. İsrail Başbakanı Netanyahu, "Süveyda’daki durum çok ciddi. İsrail Ordusu harekete geçti, hava kuvvetleri harekete geçti. Kardeşlerimiz Dürzileri kurtarmak ve rejim çetelerini ortadan kaldırmak için harekete geçiyoruz" ifadelerini kullandı. İsrail Savunma Bakanı Katz ise daha da ileri giderek, "Şam'a yönelik uyarılar bitti. Şimdi acı verici darbeler gelecek" açıklamasında bulundu. Bu açıklamalar, İsrail'in Suriye'deki iç çatışmaları kendi çıkarları doğrultusunda manipüle etme ve bölgeye müdahale etme niyetini açıkça ortaya koydu.
Golan Kontrolü ve Dürzi Azınlık Üzerinden Gerilim
Bu saldırılarla eş zamanlı olarak, Colani yönetimindeki Suriye Ordusu'nun İsrail destekli Dürzilerin merkezi olan Kanavat kasabasına ilerlediği bilgisi geldi. İsrail savaş uçaklarının Suriye Ordusu'nu hedef alması, İsrail'in bölgedeki Dürzi azınlığı bahane ederek Suriye topraklarına askeri müdahalesini meşrulaştırma çabası olarak yorumlanıyor. İsrail, Golan Tepeleri'nin statüsünü kendi lehine çevirme ve Suriye'deki etkinliğini artırma çabalarını sürdürürken, bu tür operasyonlar bölgedeki dengeleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Bölgesel İstikrara Yönelik Tehdit ve Uluslararası Tepkisizlik
İsrail'in Suriye'ye yönelik devam eden saldırıları, sadece Suriye'nin egemenliğini ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda tüm Ortadoğu'da kırılgan olan bölgesel istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor. Uluslararası toplumun bu saldırılar karşısındaki sessizliği ve etkisizliği ise, İsrail'in pervasızca hareket etmesine zemin hazırlıyor. Bölgedeki insani krizin derinleşmesine ve yeni çatışma odaklarının ortaya çıkmasına neden olan bu saldırılar, gelecekteki olası sonuçları açısından büyük endişe yaratıyor. Suriye halkı, hem iç çatışmaların hem de dış müdahalelerin bedelini ödemeye devam ederken, bölgedeki barış umutları da her geçen gün daha da azalıyor.
