Oymataş OSB’ye Yatırımcıların İlgisi Artıyor Oymataş OSB’ye Yatırımcıların İlgisi Artıyor

Batman Düşünce Ve İnanç Özgürlüğü Platformu tarafından Kayseri'de başlayıp Türkiye'nin birçok yerine sıçrayan ırkçı saldırılar dolayısıyla basın açıklaması yayımlandı.

Basın açıklamasında, 30 Haziran gecesi, Kayseri Danişment Gazi Mahallesi’nde 6 yaşında bir kız çocuğun Suriyeli bir erkek tarafından cinsel istismara uğradığı haberi sosyal medya üzerinden servis edilmesi haberi üzerine her biri birer suç makinası olan kalabalıkların sokağa çıkarıldığı sığınmacı, mülteci karşıtı ve ırkçı sloganlar eşliğinde, gece boyunca Suriyelilere ait evlerin ateşe verildiği, araçların ters çevrilerek tahrip edildiği, yakıldığı ve dükkânlara zarar verildiği, saldırılardan korunmak isteyen sığınmacıların saatlerce evlerine kapandığı, can ve mal korkusu yaşadıkları belirtildi.

Kayseri olaylarının tetiklemesiyle Antalya'da 3 kişinin henüz çocuk yaşta sayılabilecek Suriyeli birgenci bıçaklayarak katlettikleri bilahare Bursa, Hatay Reyhanlı, Adana, Antep, Antalya Serik ve Konya’da sokağa inen kalabalıkların da yabancılara/mültecilere dönük nefretlerini bu kıvılcım sayesinde aşikâr ettikleri açıklandı.

Kayseri ve diğer şehirlerde olup bitenlerin masum birtakım ekonomik ve sosyal talepler içeren tepkilerden kaynaklanmadığı bilakis bu olaylar “ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkını gözeterek toplumun kin ve düşmanlığa tahrik edilmesinin” bizatihi kendisi olduğu açıklandı.

Suriyelilere yapılan linç eylemlerinin toplumda bizzat “kin ve nefret duygularının” körüklenmesi suçu içerdiği TCK’nın 216. maddesinde yer alan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun” somut bir tehlike suçu olarak düzenlendiği belirtildi.

Basın açıklamasında“Suç ile kamu düzeni, toplum huzuru ve barışının bozulması hedeflenmiştir. Bu nedenle toplumda kin ve nefret duygularının yeşermesini önlemek maksadıyla güvenlik ve adli birimlerin asla taviz vermemesini beklemekteyiz. Kayseri güvenlik birimlerinin “Zaten mağdur Türk değil Suriyeli diyerek, mağdurun kimliğini ön plana çıkartarak vahşeti yatıştırmaya çalışması kabul edilemez.” Öte yandan sokakları kana bulayan canilere “Tepkinizi gösterdiniz. Sizi anladık, mesajınızı aldık. (…) Lütfen ailelerinizi alın, evlerinize geçin. Biz gerekeni yapacağız” şeklindeki devlet tavrı suçu önlemeye değil teşvik etmeye yol açacaktır.” Denildi.

Uzun süredir kimi siyasetçilerin, sosyal medya mecraları ve basın kuruluşlarının körüklediği ırkçı söylemlerin Kayseri’de infiale ve patlamaya dönüştüğü belirtildi. Fitne ve fesat odaklarının ektiklerini biçtiği, toplumsal huzurumuzu zedeledikleri belirtildi.

Kur’an-ı Kerim’in; “Ey müminler öyle bir fitneden sakınınız ki, O içinizde sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz. Onun dehşeti günahsızları da kuşatır, hepinizi perişan eder. Biliniz ki Allah’ın azabı şiddetlidir.” ( Enfal,246) buyurarak bizi uyardığı ama bu uyarılara kulak asılmadığı belirtildi.

Açıklamada “Maruz kaldıkları iç savaş yüzünden muhacir durumuna düşüp Anadolu’ya sığınan bu kardeşlerimize bir de içimizdeki Vandalların saldırmasına asla izin vermemeliyiz. İlgili ve yetkili birimlerden sığınmacıların mal ve canlarının koruma altına alınmasını talep ediyor, sokakları kana bulayanlar hakkında da cezai işlemlerin geciktirilmeden yürütülmesini talep etmekteyiz.” MUHARREM KAYIK

Editör: Editör