İran'ın insansız hava aracı (İHA) teknolojisindeki hızlı gelişimi ve özellikle yer altı tesislerinde barındırdığı ileri teknoloji "intihar dronları" filosu, bölgedeki askeri dengeleri yeniden şekillendirebilecek bir potansiyel taşıdı. Devrim Muhafızları, zaman zaman kamuoyuyla paylaştıkları "drone şehirleri" olarak adlandırılan yeraltı üsleri görüntüleriyle, bu alandaki kapasitelerinin sadece karadan değil, gizli ve korunaklı tesislerden de faaliyete geçirilebileceği mesajını verdi.
Son dönemde artan bölgesel gerilimler ve İran'ın askeri doktrinindeki değişiklikler, kamikaze (gezen mühimmat) İHA'ların ülkenin savunma ve saldırı stratejisinde merkezi bir rol oynamaya başladığını gösterdi. Özellikle "Şahid-136" gibi modellerin, menzil ve taşıdığı savaş başlığı kapasitesiyle dikkat çektiği bildirdi. Bu dronlar, alçak irtifada uçabilme ve radar izini azaltma yetenekleriyle hedeflerine sızma potansiyeli taşıyor.

Yeraltı Üslerinin Stratejik Önemi:
İran'ın dağlık ve geniş coğrafyasında, yer altında inşa edilen bu tesisler, düşman saldırılarına karşı yüksek koruma sağlıyor. Bu "drone şehirleri", hem üretim hem de depolama alanı olarak işlev görürken, aynı zamanda drone filolarının gizli bir şekilde konuşlandırılmasına ve fırlatılmasına olanak tanıyor. Bu durum, olası bir çatışmada İran'ın misilleme kapasitesini artırırken, karşı tarafa yönelik belirsizliği de derinleştiriyor. Zira hangi noktadan, ne zaman ve ne kadar dronun fırlatılacağı konusunda istihbarat toplamak oldukça zordur.
"İntihar Dronları" ve Taktiksel Kullanım:
Kamikaze dronlar, belirlenen hedeflere doğru intihar dalışı yaparak patlayan, maliyet etkin ve yüksek tahrip gücüne sahip mühimmatlar olarak öne çıkıyor. İran'ın bu dronları, özellikle hava savunma sistemlerini aşmak, düşman altyapısını hedef almak veya belirli noktalarda ani ve yoğun saldırılar düzenlemek için kullanabileceği değerlendiriliyor. Yakın zamanda İran'ın Kara Kuvvetleri'nin de "Şahin-1", "Homa" ve "Didban" gibi yeni İHA sistemlerini tanıttığı göz önüne alındığında, İHA kullanımının çok yönlü bir stratejiye dönüştüğü anlaşılıyor.

Bölgesel Etkiler ve Endişeler:
İran'ın bu gelişmiş İHA kapasitesi, başta İsrail ve ABD olmak üzere bölgedeki rakipleri için ciddi bir endişe kaynağı oluşturdu. Özellikle İsrail'in Mossad biriminin, İran içindeki gizli "drone atölyelerini" hedef aldığı yönündeki haberler, bu teknolojinin stratejik önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Yeraltı tesislerinin ve kamikaze dron filolarının varlığı, bölgedeki çatışma dinamiklerini değiştirebilecek ve gelecekteki askeri operasyonlarda daha karmaşık senaryoların ortaya çıkmasına neden olabilecek bir faktör olarak görülüyor.





