Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, BusinessEkonomi dergisinin Türkiye İletişim Modeli'yle ilgili sorularını yanıtladı ve Türkiye'nin iletişim stratejisi ile dijital tehditlere karşı mücadelesinin detaylarını paylaştı.
İletişim Başkanlığının internet sitesinde yer alan habere göre dijitalleşen dünyada Türkiye medya ekosistemine ilişkin soruya yönelik İletişim Başkanı Altun, dijitalleşmenin Türkiye'deki medya ekosistemini derinden etkilediğini, internetin yaygınlaşması ve sosyal medya platformlarının popülaritesinin geleneksel medya üretim biçimlerinin yerini alarak yeni içerik üretim yöntemlerini gündeme getirdiğini belirtti.
Altun, Türkiye'deki medya ekosisteminin hızlı büyümesinin hem fırsatlar hem de zorluklar barındırdığına dikkati çekerek fırsatların arasında, içerik üreticilerinin daha geniş kitlelere ulaşabilmesi, çeşitli platformlarda kendilerini ifade edebilmesi ve yenilikçi projelerin desteklenmesinin bulunduğuna işaret etti.
Öte yandan bu dönüşümün aynı zamanda bilgi kirliliği, güvenilirlik sorunları ve dijital uçurum gibi zorlukları da beraberinde getirdiğini belirten Altun, Türkiye İletişim Modeli ile ülkenin iletişim stratejilerini kurumsallaştırmaya çalıştıklarını ve yeni bir ekosistem oluşturacaklarını kaydetti.
Son 23 yılda Türkiye'de bu anlamda büyük başarılar elde ettiklerini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
"Dijitalleşmeyi en verimli ve en doğru şekilde kullanarak demokrasiyi geliştiren, küresel sömürü sisteminin aygıtlarını yok eden, insanlığın hayrına çıktılar üreten bir medya inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Kültürel zenginliğimizi, sahip olduğumuz yüksek entelektüel müktesebatı odak noktamıza koyarak yeni medya enstrümanlarının dezenformasyon, krizler, kaoslar ve kutuplaşma için değil, enformasyon, mutluluk, huzur ve güvenliği sağlamak adına kullanılabileceğini göstereceğimize inanıyorum."
Altun, Kontrolsüz bir dijitalleşmenin, yoğun şekilde maruz kalınan hakikat krizlerini derinleştirdiğini söyledi.
"Yalanın sıradanlaştığı, hakikatin her geçen gün önemini yitirdiği bir küresel medya ekosisteminde, Türkiye İletişim Modeli'yle kötü gidişe bir dur dedik ve demeye devam edeceğiz." diyen Altun, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin medya ekosistemi, dijitalleşme sayesinde sürekli evrim geçiren dinamik bir yapı özelliği taşımaktadır. Dezenformasyon, bilgi kirliliği ve güvenlik sorunlarının bireyler ve kurumlar için ciddi riskler taşıdığının son derece bilincindeyiz ve tedbirlerimizi aldık, alıyoruz.
Geleneksel medya ile yeni medya arasındaki dönüşüm konusunda hangi stratejilerin ele alındığına yönelik bir soruya Altun, geleneksel medyanın, gazete, dergi, televizyon ve radyo gibi formatlarla sınırlı olduğunu ancak yeni medyanın, sosyal medya, bloglar, podcastler ve diğer dijital içerik platformları ile daha etkileşimli ve hızlı bir hâle geldiğini vurguladı.
Bu iki alanın entegrasyonuyla daha güçlü ve dinamik bir medya ortamının sağlanabileceğine işaret eden İletişim Altun, "Toplumsal adalet ve bireylerin hak arayışında önemli bir kurum olan geleneksel medya, dijitalleşme sonrası bilgi kirliliği ve dezenformasyonun kol gezdiği yeni bir medyaya dönüştü." değerlendirmesinde bulundu.
"Kötücül amaçlara hizmet eden bir yeni medyayı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz"
Yeni medya mecralarının manipülasyona açık yapısının, toplumsal barışı tehdit ettiğine, linç kampanyalarıyla kişiler ve kurumların baskı altına alınmaya çalışıldığına işaret eden Altun, itibar suikastlarıyla temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına varan kötücül amaçlara hizmet eden bir yeni medyayı hiçbir şekilde kabul etmeyeceklerinin altını çizdi.
İletişim Başkanı Altun, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak kurulduğumuz günden bu yana stratejik iletişim kültürünün ülkemizde gelişmesi ve kurumsallaşması için çaba sarf ediyoruz. Pozitif iletişim kampanyalarıyla dezenformasyon, kara propaganda, siber savaşlar, dijital zorbalık ve hibrit tehditlere karşı mücadele veriyoruz. Yerelden küresele kadar her ölçekte kamusal iletişim ve stratejik iletişim alanlarında politika belirleyerek, dijitalleşmenin doğurduğu tehditlere karşı insanlarımızı, kurumlarımızı ve ülkemizi koruyacak her türlü adımı cesaretle atıyoruz."
"İletişim yüzyılı hedefimiz"
Hızla değişen dijital ortamda, doğru ve etkili iletişimi sağlamak adına en önemli stratejik adımların ne olduğunun sorulması üzerine İletişim Başkanı Altun, şöyle yanıt verdi:
"Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun önemli bileşenlerinden birisi de iletişim yüzyılı hedefimizdir. İnsanımızın doğru bilgiye erişimi, hakikatin yüceltilmesi, kamunun halkın sesine kulak vermesi, güvenlik ve uluslararası ilişkilerin de stratejik iletişim boyutunda yürütülmesi konularında adımlar atıyor, stratejiler yürütüyoruz."
Altun, devletin söylem birliğinden hareketle kamu diplomasisinden kriz yönetimlerine, dezenformasyonla mücadeleden stratejik iletişime kadar tüm başlıklarda dijitalleşmenin getirdiği imkânları en doğru şekilde kullanarak Başkanlığa tevdi edilen görevleri kusursuz yerine getirdiklerini bildirdi.
İletişim Başkanı Altun, Türkiye'nin marka değerini artıran ve hakikati de yüceltecek stratejileri barındıran Türkiye İletişim Modeli'nin, ekonomiden kültür ve sanata, dış politikadan turizme, sanayi ve teknolojiden eğitime kadar hemen her alandaki potansiyeli öne çıkartan bir iletişim stratejisi olarak hazırlandığını aktardı.
Altun, sadece Türkiye'nin değil tüm insanlığın faydası gözetilerek hayata geçirilen Türkiye İletişim Modeli'nin, dijitalleşmenin risk ve tehditlerini de bertaraf edecek stratejileri barındırdığını kaydetti.
Yenilikçi ve proaktif bir iletişim stratejisi olan Türkiye İletişim Modelinin, sağlam bir ilkesel duruş ve tavır barındıran bir yaklaşım olduğunu belirten Altun, "Dijitalleşmenin sağladığı imkânlarla küresel tehdit boyutuna ulaşan yeni medya mecralarına ve bu mecraların inşa ettiği dijital diktatörlüklere karşı yerli ve millî teknolojik hamlelerimizle karşı çıkma amacındayız. Dijital okuryazarlığı ulusal ve küresel çapta geliştirerek doğru ve etkili iletişimi sağlamaya yönelik eğitim programlarımızla stratejimizi güçlendiriyoruz." dedi.
İletişim Başkanı Altun, yapay zekânın medyada kullanılmasına ilişkin bir soru üzerine de yapay zekânın ciddi riskleri ve muazzam fırsatları bünyesinde barındırdığını vurgulayarak, Türkiye olarak yapay zekâ teknolojilerini hak ve hakikat namına kullanmak için çalıştıklarını bildirdi. (İLKHA)