2019-2020 eğitim öğretim yılı sınav takviminde
haziran ayında yapılması planlanan YKS, AYT, TYT ve LGS'nin Covid-19 tedbirleri
kapsamında temmuz ayına ertelenmesi ve tekrardan yeni bir takvim oluşturularak
haziran ayına alınması, sınava girecek öğrenciler içerisinde bazı tepkilere
neden oldu.
Sınav takviminin kısa süre içerisinde 2 kez
değiştirilmesi ve buna yönelik öğrencilerin endişelerini değerlendiren İdeal
Eğitim Vakfı (İDEV) Başkanı Mehmet Ali Doyar, belirtilen takvim dönemi
içerisinde öğrencilerin, plan ve programlı çalışarak bu sıkıntıların üstesinden
gelinebileceğine vurgu yaptı.
Sınav takvimideki değişiklik sürecini
hatırlatan Doyar, "Malum virüsten dolayı bilindiği gibi sınav tarihlerinde
değişiklikler oldu. Her yıl sınav tarihleri takvime bağlanıyordu. Nitekim bu
sene de öyle oldu. Ancak virüs sebebiyle belirtilen tarihlerbe sınav
yapılamaması düşüncesiyle bilim kurulunun da görüşleri doğrultusunda haziran
ayında yapılması planlanan YKS, AYT,TYT ve LGS sınavlarının temmuz ayına
ertelenmesi kararlaştırıldı." dedi.
COVİD-19'UN KONTROL ALTINA ALINMASI SEBEBİYLE
SINAV TAKVİMİNDE GÜNCELLEME YAPILDI"
Doyar, "Bilim Kurulu'nun görüşleri
doğrultusunda ve aynı zamanda tedbirler sürecinde hastalığın kontrol altına
alınması sebebiyle Haziranda yapılabileceği düşüncesiyle tekrardan bir
güncelleme yapıldı. Bu durum öğrenciler arasında eleştirilere ve tartışmalara
sebebiyet verdi. Öğrenciler bir bakıma ders çalışmalarında kendilerini
şartlandırıyorlar. Tabiatları gereği bir tarihe odaklanınca plan ve programlarını
ona göre yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
Yapılan değişikliklerin toplum sağlığı
açısından uygulanması gerektiğine dikkat çeken Doyar, "Bilinmesi gerekir
ki yapılacak bir şey yok. Nihayetinde salgın, tüm dünyayı etkisi altına aldı.
Buna yönelik tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bazı tedbirlere başvuruldu.
Bu tedbirler başta izolasyon olmak üzere bazı önlemler uygulandı ki bu
şartlarda sınavın yapılması zordu. Fakat çok şükür alınan tedbirler netice
verdi ve İnşallah bu hastalık aramızdan çıkar, selametle bu süreci
atlatırız." temennisinde bulundu.
"ÖĞRENCİLER, KENDİLERİNİ ŞARTLANMADAN
KURTARMAK ZORUNDADIRLAR"
Yeni sınav takcimi sürecinde öğrencilere
tavsiyelerde bulunan Doyar, "Öğrenciler kesinlikle şunu bilsinler ki,
kendilerini şartlanmadan kurtarmak zorundadırlar. Bir diğer husus ise
öğrencilerin kesinlikle en büyük düşmanı olan stresten kurtulmaları lazım. Onun
için strese girmemeleri, bu tür ortamları terketmeleri gerekir. Dolayısıyla
planlı ve programlı bir çalışmayı stressiz bir atmosfer içerisinde
sürdürmelerinde fayda vardır." şeklinde konuştu.
Plan ve program dahilinde çalışılması
durumunda olabilecek sıkıntıların giderilebileceğine vurgu yapan Doyar,
"Kendilerini temmuza göre ayarlamış olabilirler. Fakat plan ve program
dahilinde günde bir saat fazla çalışmayla bu telafi edilebilir. Plan ve
programdan kasdettiğim, öncelikle çalışmaları gereken ana konuları başlıklar
halinde sıralamaları ve bir aylık süre içerisine programa bağlamalarıdır."
diye belirtti.
Doyar, "Yani bir ay süresi içerisinde
hangi konuları nasıl bir sıralama ile çalışmak zorundayım? 'Bunu bir aya nasıl
sıkıştırabilirim?' şeklinde ana konuları başlıklar halinde programladıktan
sonra verimli çalışmaya yoğunlaşarak bunu telafi edebilirler." dedi.
"PUANLARIN DÜŞÜRÜLMESİ VE SINAV SÜRESİNİN
UZATILMASI BİRER AVANTAJ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR"
Öğrenci puanlarının düşürülmesi ve sınav
süresinin uzatılmasını bir avantaj olarak görülmesi gerektiğini belirten Doyar,
"Tabiki bu arada öğrenci puanları da 10 puan düşürüldü, sınav süreleride
30 dakika uzatıldı. Bunları da kendileri açısından birer avantaj olarak
değerlendirmeleri lazım." ifadelerini kullandı.
Ders çalışma sürecinde ailenin rolüne de
değinen Doyar, "Bu süreçte ailelerin katkısı mutlaka önemlidir. Ailelerin
çocuklarına baskı yapmamaları, stresten kurtulmaları için onları rahatlatmaları
gerekir, stresten uzaklaştırmaya yönelik ellerinden gelen çabayı göstermeleri
lazım." şeklinde konuştu.
Doyar, son olarak şunları söyledi: "Öğrencilerin
ders çalışma sürecinde kendilerine de zaman ayırmaları lazım. Yani dinlenmeleri
gereken, zihin yorgunluğunu bertaraf edecek etkinliklerde bulunmaları lazım. Bu
zamanı boşa harcama değildir. Mesela ders çalıştığında biraz dinlenirse, spor
yaparsa, kitap veya roman okumak gibi farklılıklar onun zihin yorgunluğunu
gidermesinde yardımcı olabilir." İLKHA





