HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla dikkat çekti. “Sizin bölünme fobinizden dolayı benim dilim yok olmak zorunda değil. Kürtler, Türkiye devletinin vatandaşı ve sahibidir.” sözleriyle dil hakkı vurgusu yapan Ramanlı’nın bu paylaşımına gelen bir yorum, dikkat çekici bir diyaloğa sahne oldu.
“Kaç Kişi Seçmeli Kürtçe Dersi Seçti?” Sorusu Gündem Oldu
Ramanlı’nın paylaşımına gelen “Bölgedeki insanlar seçmeli Kürtçe dersi seçsin diye o kadar uğraştınız. Kaç kişi seçti, bir oran var mı?” sorusuna, milletvekili net rakamlarla karşılık verdi. Ramanlı, önceki yıllarda seçmeli Kürtçe dersi tercih eden öğrenci sayısının yaklaşık 25 bin civarında olduğunu hatırlattı.

“Bu Sene Sayı 60 Bine Dayandı”
Serkan Ramanlı, HÜDA PAR, duyarlı sivil toplum kuruluşları ve aktivistlerle birlikte başlatılan kampanyaların etkisiyle, bu yıl Kürtçe seçmeli dersi tercih eden öğrenci sayısının 60 bine yaklaştığını açıkladı. Bu artışın bilinçlendirme çalışmalarının ve toplumsal sahiplenmenin bir sonucu olduğunu vurgulayan Ramanlı, bu tabloyu “Elhamdülillah” diyerek değerlendirdi.
“Destek Olunursa Milyonları Aşarız”
Ramanlı açıklamasının devamında, diğer siyasi partilere de çağrıda bulundu. “Diğer partilerimiz de HÜDA PAR’ımız gibi Kürtçemize destek sunsa, kısa sürede bu sayı milyonu rahatlıkla bulur” diyen Ramanlı, dil meselesinin siyaset üstü bir sahiplenmeyle ele alınması gerektiğini belirtti.

“Destek Gelmese Bile Devam Edeceğiz”
Ramanlı, diğer partilerin destek sunmaması durumunda dahi hedeflerinden sapmayacaklarını belirtti: “Destek vermezlerse de inşallah hedefimize birkaç yıl içinde ulaşırız.” Bu ifadeleriyle hem kararlılık mesajı verdi hem de Kürtçenin kamusal alanda daha fazla yer bulması için mücadelelerinin süreceğini vurguladı.
Dil, Kimlik ve Sahiplenme Mesajı
Ramanlı’nın çıkışı, bölgede Kürtçe'nin kamusal ve eğitim alanında daha çok görünür olması gerektiğine yönelik talepleri bir kez daha gündeme taşıdı. Seçmeli ders olarak Kürtçeye verilen desteğin artması, kültürel kimliğin korunması açısından önemli bir adım olarak görülüyor. Ramanlı’nın verdiği rakamlar ise bu yönde toplumsal bir bilinçlenmenin yükseldiğine işaret ediyor.





