Seyyid Hasan Nasrallah 31 Ağustos 1960’ta Lübnan’ın
güneyinde bulunan el-Bazuriye bölgesinde dünyaya gelmiştir.
Babasının adı Seyyid Abdulkerim ve annesinin adı ise Mehdiyye
Safiyuddin’dir.
Hasan Nasrallah, çocukluk döneminde manavlık yapan babasına
yardımcı olmuştur. İlkokulu ve liseyi doğum yeri olan Bazuriye’de ve orta okulu
ise, Beyrut’ta okumuştur.
Hasan Nasrallah, 1976 yılında Sur Cuma imamı olan Seyyid
Muhammed Garevi’nin teşvikiyle İslami ilimleri tahsil etmek için Necef-i
Eşref’e gitti.
İki yıl Necef’te ikamet ettikten sonra tekrar Lübnan’a dönen Hasan Nasrallah, havza derslerine Ba'lebek şehrinde bulunan İmam Muntezir medresesinde devam etti. 1989 yılında tahsil için İran’ın Kum şehrine geldi. Ancak Hizbullah’ın ona olan ihtiyacından dolayı 1990 yılında tekrar Lübnan’a döndü.
SİYASİ YOLCULUĞA BAŞLANGIÇ
Ömrünün ilk yıllarında siyasi faaliyetlerin içine girdi.
Hasan Nasrallah liseyi bitirdikten sonra 1975 yılında el-Bazuriye bölgesindeki
Emel hareketinin sorumlusu oldu. Necef’ten döndükten sonra 1979 yılında Emel
hareketinin siyasi faaliyetlerine iştirak etti ve Emel hareketinin Bekaa
bölgesindeki siyasi sorumlusu oldu.
1982 yılında Emel hareketinden ayrılan Hasan Nasrallah,
beraberindeki bir grup direnişçi âlimle birlikte Hizbullah’ı kurdu. 1982’den
1992 yılına kadar faaliyetlerini Hizbullah içinde yoğunlaştırdı. Hareketin merkez
komitesinde olmasının yanı sıra, direniş güçlerini hazırlama ve askerî
birlikler oluşturma sorumlusuydu. Bir müddet İbrahim Emin Es-Seyyid’in
(Hizbullah’ın Beyrut sorumlusu) muavinliğini yapmış olan Nasrallah, bir müddet
de Hizbullah’ın yürütme işlerinin sorumluluğunu üstlenmişti.
Seyyid Hasan Nasrallah, 1992 yılında Seyyid Abbas Musavi’nin şehadetinden sonra Lübnan Hizbullah’ının genel sekreterliğine seçildi ve şu ana kadar bu göreve devam etmektedir.
OĞLUNUN ŞEHADETİYLE GURUR DUYUYOR
Oğlu Seyyid Hadi, 13 Eylül 1997 tarihinde güney Lübnan’da
devriye gezen İşgalci İsrail askerleri ile girilen çatışmada şehit oldu ve
Siyonistlerin eline düşen naaşı da yıllar sonra Lübnan’a döndü.
Oğlunun İsrail askerleriyle çatışmada şehit düşmesini direnişin
bir parçası olarak kabul etti ve gururla karşıladı.
Seyyid Hasan Nasrallah oğlunun şehadetinin ilk günündeki
şehitleri anma programında şehit ailelerine yaptığı konuşmada şunları dile
getirdi: “Şu anda Allah, bana şehit babası olma şerefini nasip etti. Dün sizin
karşınızda başımı dik tutmaktan utanıyordum; ama şimdi izin verin ben de
sizlerden biri olayım. Bizler Hizbullah’ın liderliğini yaparken oğullarımızı
gelecek için saklamıyoruz. Aksine bizler, onların ön cephelerde yer
almalarından gurur duyuyor ve yüce şehitlik mertebesine nail olmalarından onur duyuyoruz.”
UĞRADIĞI SUİKAST GİRİŞİMLERİ
Seyyid Hasan Nasrallah görevi müddetince çok fazla suikast
girişimlerine maruz kaldı.
Ona karşı düzenlenen başarısız suikast girişimlerinden
bazıları:
Gıda yoluyla zehirleme girişimi (2004)
Hasan Nasrallah’ın ikamet ettiği apartmanın İşgalci İsrail
rejimi tarafından bombalanması (2006)
Hasan Nasrallah’ın aracına havan topu ile saldırma eyleminde
olan bir grup teröristin tutuklanması (2006)
Seyyid Hasan Nasrallah’ın ikamet ettiği zannedilen binanın İsrail uçakları tarafından bombalanması (2011)
Hasan Nasrallah ve Güvenlik Önlemleri
Nasrallah'ın güvenliği, özel bir koruma ekibi tarafından
sağlanmaktadır.
Hasan Nasrallah suikast girişimlerinden dolayı son
zamanlarda daha az halkın arasına çıkmaktadır ve onun güvenliğini 150 kişilik
bir koruma timi sağlamaktadır.
Bu koruma timini şehit İmad Muğniye kurdu ve şu anda bu özel
timin sorumluluğunu Ebu Ali Cevad üstlenmiştir.
Seyyid Hasan Nasrallah’ın damadı olan ve “Seyyidin Siperi”
lakabıyla ünlenen Ebu Ali Cevad, İran’da askeri alanda çeşitli özel eğitimler
almıştır.