Habur Sınır Kapısını kapatmanın ekonomik sorunların yanı sıra büyük siyasi ve sosyolojik sorunlar da doğuracağına dikkat çekilen açıklamada şu uyarılarda bulunuldu:'IKBY 'de gerçekleştirilen referandumun sebep olduğu gerginliğin iktisadi yönü halkı ciddi bir şekilde tedirgin etmektedir. Habur Sınır Kapısı Türkiye'nin kapasitesi en yüksek sınır kapısıdır. Türkiye'nin ihracatının önemli bir kısmı bu kapıdan yapılmaktadır. Referandumdan dolayı bu kapının kapatılacağı yönündeki en yetkili ağızlardan çıkan beyanlar başta bölge halkı olmak üzere halkın bütün kesimlerini endişelendirmektedir. Türkiye'nin her tarafından ama özellikle Doğu ve Güneydoğudan Habur Sınır Kapısı üzerinden Irak'a ihracat yapılmaktadır. Eğer bu kapı kapatılırsa başta iktisadi olmak üzere olumsuz büyük siyasi ve sosyal sonuçlar doğuracaktır. İstihdamı ve refahı olumsuz etkileyeceği gibi göç ve ona bağlı çeşitli sorunları da tetikleyecektir.'

KAPIYI KAPATMAKTAN BAHSEDENLER HALKIN SIKINTILARINDAN HABERSİZLER

'Hiç kimsenin bu halka, 1990'ların güvenlikçi politikalarının sebep olduğu ve adeta bir nesli yitirdiğimiz yakın geçmişin olumsuz sonuçlarına benzer sonuçları yaşatmaya hakkı yoktur.' İfadelerinin kullanıldığı açıklamada, şu değerlendirme yapıldı:'Kapı kapatmaktan bahsedenlerin, bulundukları yerden halkın sıkıntılarını görmedikleri anlaşılmaktadır. Halkın iktisadi kazanımlarını berhava edecek teşebbüslerden uzak durulmalıdır. Barış ve huzura hizmet etmeyen, bilakis sorun büyüten girişimlerden kaçınılmalıdır. Ülkenin kaynaklarından en az nasiplenen, gelir dağılımda en mahrum, sanayileşmesi geri kalmış, her iki gençten birinin işsiz olduğu bölgemiz için ticaretin can damarı niteliğindeki kapıyı kapatmak hiç kabul edilemez. Mavi Marmara saldırısından sonra bile siyonist terör şebekesi ile ticaret yapmaya devam edilmiş ve hatta artırılmışken Habur sınır kapısının kapatılması ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile ticaretin tamamen kesilmesinin izahı hiçbir şekilde mümkün değildir. Ümit ediyoruz ki, hamaset ve öfkeye teslim olunmadan akl-ı selim ile hareket edilecektir. Ülkenin karşı karşıya kaldığı bütün sorunlarda olduğu gibi bugün de mesuliyetimizin bilincinde olarak, sorumluluk makamındakileri yanlıştan dönmeye, makul olana ve itidale davet ediyoruz.'

YÜZDE 40'LIK MTV ZAMMI GERİ ALINMALIDIR

Kozluk’ta Kaymakam ve Müdürlerden Köy ve Ev Ziyaretleri
Kozluk’ta Kaymakam ve Müdürlerden Köy ve Ev Ziyaretleri
İçeriği Görüntüle

HÜDA PAR açıklamasında MTV zammına da değindi.'İktisadi alanda esnaf, tüccar ve sanayicinin sıkıntıları reel piyasada artarak devam ediyor.' denilen açıklamada, 'Halk bu sıkıntılara köklü reformlarla desteklenmiş çözüm planları beklerken, yüzde 40 MTV artışı ile karşılaştı. MTV'ye getirilen yüzde 40'lık zam, toplumda infiale neden oldu. Ülke ekonomisi, halkın içinde bulunduğu durum bu zammı kaldırabilmeye elverişli değildir. Bu, aynı zamanda OVP (Orta Vadeli Plan)'daki hedeflere ulaşmaya da engeldir. Devletin iktisadi kaynağı emmesinin doğrudan ve dolaylı etkileri, makroekonomik hedeflere ulaşmayı engelleyecektir.' diye belirtildi.

İSRAF VE YOLSUZLUK KAMUYU SARMIŞ BULUNMAKTADIR

Uygulanacak MTV zammının geri alınmasının, adalet ve hakkaniyet çerçevesinde iktisadi kararlar verilmesi gerektiğinin altının çizildiği açıklamanın devamında, şunlar belirtildi:'İsraf ve yolsuzluk kamuyu sarmış bulunmaktadır. Bunlara köklü çözümler bulunacağına, halkı ödeme kabiliyetini aşan vergi ve zamlarla baş başa bırakmak ne derece hakkaniyete uygundur? Taşıt sahibi olmanın artık lüks olmaktan çıktığı günümüzde, taşıtlara getirilen vergiler aslında temel bir ihtiyacı aşırı vergilendirme ile ulaşılmaz kılmaktır. Parti olarak, bu zammın geri alınmasını ve her türlü iktisadi karar almada adalet ve hakkaniyet ölçülerine riayet edilmesini talep ediyoruz.' Haber Merkezi

Kaynak: HABER MERKEZİ