6284 sayılı yasa başta olmak üzere kimi kanunların
aile müessesini daha çok ayrıştırdığına dikkat çeken İptaş, inancımıza,
değerlerimize aykırı kanunların, yasaların bu toplumda oluşturduğu tahribatın
yıllardır devam ettiğine işaret etti.
Halkın değerleriyle barışık, aileyi muhafaza edecek,
güçlendirecek yeni çalışmaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden
İptaş, buna yönelik anayasal düzenlemelere acilen ihtiyacın olduğunu kaydetti.
"Aile
bir devletin, milletin temel yapı taşıdır"
Aile kurumunun önemini iyi anlayabilmek gerektiğini
dile getiren İptaş, "Aile, bir toplumun, devletin, milletin temel yapı
taşını oluşturan bir müessesedir, kurumdur. Bu anlamda sağlıklı aileler
oluştuğu zaman huzurlu aile ortamlarında çok sağlıklı bireylerin yetiştiğini de
görebiliriz. Bunun ilk etaptaki bütün aşamaları ailede başlar." dedi.
"Batı
kaynaklı kanunlarımız var"
İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Aileyi Koruma
Kanunu gibi aile ile ilgili kimi kanunların zararlarından bahseden İptaş şöyle
devam etti:
"Hukuk, aileyi muhafaza etmek, onarmak,
güçlendirmek gayesini gütmelidir; Bu amacı hedeflemelidir. Ama maalesef Batı
kaynaklı ve bizim değerlerimizle, inançlarımızla uyuşmayan kanunlar var.
İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı kanunda da bunun tesirini görebiliyoruz. Bir
an önce bu tahribatların ortadan kaldırılması lazım."
"Kanunlar
aileyi yıkmaya, ayrıştırmaya hizmet etmemelidir"
Hukukun temel gayesinin aile müessesesini koruması,
onarması ve güçlendirmesi gerektiğini ifade eden İptaş, şunları söyledi:
"Kanunlar aileyi yıkmaya, ayrıştırmaya hizmet
etmemelidir. Bu anlamdaki çaba ve gayretler önemlidir. İstanbul Sözleşmesinden
her ne kadar Türkiye çekilmiş olsa da bunun etkilerini aileyi koruma kanununda
görebiliyoruz. Annelik müessesesi, eşler arasındaki ilişkileri maalesef hukuk
düzenimiz, yasalarımız muhafaza edemiyor. Daha da ayrıştırıcı ve bozucu bir
anlayışa sahip. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor."
"Hukukta
çok sorunlar var"
"İnancımıza, değerlerimize aykırı kanunların,
yasaların bu toplumda oluşturduğu tahribatı yıllardır gözlemliyoruz" diyen
İptaş, "Bu anlamda yapılacak yeni çalışmaların aile düzenimizi muhafaza
etmesi ve güçlendirmesi adına iyi bir şekilde dizayn edilmesi gerekiyor.
Bununla ilgili hukukta çok sorunlar var. Gerek uzaklaştırma gerekse de süresiz
nafaka mağduriyetleri olsun… Siz kısa süreli bir evlilikte bulunduğunuzda dahi
uzun süreli nafakaları ödemeye mecbur kalıyorsunuz ve yeni hayat kurduğunuzda
da o hayatınızda problemler yaşamaya sebebiyet veriyor." ifadelerini kullandı.
"Anayasal
düzenleme yapılmalı"
Acilen aile müessesine ilişkin yeni anayasal bir
düzenlemeye ihtiyacın olduğunu belirten İptaş, "Değerlerimizle,
inancımızla barışık bir anlayışla hareket edilir ve bu anlamda anayasal
düzenlemeler yapılırsa milletimiz, memleketimiz için çok daha kalıcı, faydalı
çözümler olabileceğini düşünüyoruz. Bu anlamda yeni düzenlemeler
yapılmalıdır." diye konuştu.(İLKHA)
0 yorum