Yapılan araştırmalara göre dijitalleşmeyle birlikte
yeni nesil çocukların normal oyunların yerine dijital ortamlarda ve hatta
online bir şekilde oyun ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten İçli, çocukların
içinde bulunduğu tehlikelere dikkat çekerek ebeveynlere önemli tavsiyelerde
bulundu.
Dijital oyunların hayatı olumsuz yönde etkilediğini
ifade eden İçli, “Bilgisayar, tablet ve telefonda birçok oyun, hayatı olumsuz
yönde etkiliyor. Özellikle çocuklar ve yetişkinler oyun bağımlısı olmuşlar.
Öğrenci eve gittiğinde hemen dersini bırakıyor oyun oynamaya başlıyor.
Genellikle çevrimiçi oyunlar yani etkileşimli olan oyunlar tercih ediliyor.
Online 10, 20 veya yüzlerce kişinin birlikte oynadığı oyunlar hayatı çok daha
olumsuz etkiliyor. Ebeveynleri bunlardan çok şikayetçiler. İş ortamında da
mesai arkadaşları oyun oynamalarından çok şikayetçiler. Düşünün gidiyorsunuz
tamamıyla gerçek ortamdan soyut sanal bir alemde karşınızda kimin olduğunu
bilmiyorsunuz ve o insanlara rahat görünüp konuşabiliyor ve bütün her şeyinizi
onlara anlatabiliyorsunuz. Gerçekten oyuna ayrılan zaman çok fazla. Bu konuda
ailelerin denetimiyle bir şekilde oynanması gerekiyor. Günün her saatinde değil
belirli saatlerde bir ödül şeklinde derslerini yaparsa bir yarım saat oyun
oynayabilirsin şekilde yapması gerekiyor. Ama maalesef ebeveynler çocukları
kendilerine zahmet vermesin diye onlara oyun sözü veriyorlar. Sana 'şu
bilgisayar alacam, şu oyunu alacam' gibi sözler verdiği zaman gerçekten bu
ciddi bir sıkıntı oluşturuyor.” dedi.
İçli, “Çocuklar ebeveynlerinin kontrolünde
olmalıdır. Siz bilgisayarı odasına koyuyorsunuz 'oyna' diyorsunuz. Çocuk gece
sabaha kadar oynuyor, kulaklık takıyor. Artık ses de gelmiyor, konuşmuyor da.
Gece sabaha kadar uykusuz bir şekilde uyanıyor ve okuldan geldiğinde yine
aynı şekilde kendi odasına kapanıyor. Ebeveynler bilgisayarlarını genellikle
görünen bir odaya bırakmalı. Bu şekilde sürekli kontrol etmeleri gerekiyor.
Çocukları için internetten online oyunları yüklerken de uzmandan tavsiye
alsınlar. Mesela 0-6 yaş arasında normalde oyun hiç oynamaması gerekiyor ama
oynansa dahi eğitici, okula yönelik oyunlar olması gerekiyor. Belli bir yaş
grubunun da aynı şekilde uzmanlardan tavsiye alarak daha uygun yani yaşına göre
uygun olan oyunların oynanmasını sağlamalıdırlar.” ifadelerini kullandı.
Bilgisayar oyunları yerine çok alternatiflerin
olduğunu belirten İçli, “Biz bütün zamanımızı oyun başında geçiriyoruz.
İnsanları oyunlarla tanıyoruz. Hatta insanların kalitelerini artık oyunlardan
öğreniyoruz. Artık kendi karakterimizi bile oyunlara o şekilde yansıtıyoruz.
Biz oyun alternatifi olarak özellikle çocukların, sokakta oynamalarına müsaade
etmeliyiz. Aileler çocukları parklara yönlendirmeli ve parklara götürmelidir. Akraba,
eş, dostların çocuklarıyla birlikte oyunlara yönlendirmeliyiz. Bunun yanında
oyuna alternatif olarak çocuklara kitap okuma alışkanlıklarını vermeliyiz.
Ebeveynler önce örneği kendinden yapmalı ki çocuk ona bakarak yapsın. Boş
zamanlarında hafta sonları bir etkinlik yapabilsinler. Bu şekilde yaptığında
aslında çocuk kendi karakterini ailesine gösteriyor. Kendini daha iyi göstermek
için 'ben buyum, şuyum' diye bütün becerisini gösterebiliyor. Diğer şekilde
çocuk bütün karakterleri oyuna yansıtıyor ve kendini tamamıyla sanal bir alemde
ispatlamaya çalışıyor. Bu nedenle oyuna alternatif olarak ailelere düşen ve
yetişkinlerin de buna uyması gereken alternatif bir alan oluşturması lazım.
Oyun yerine arkadaş, akraba ziyareti, eş dost, kitap okuma, sosyal aktivitelerin
yapılması sağlanmalıdır.” tavsiyelerinde bulundu. (İLKHA)
0 yorum