Wekîlê Serokê Giştî yê HUDA PARê û Parlementerê Entebê Şahzade Demîr, ji bo qebrê Şêx Seîd bê eşkerekirin û li hember îftîra û sûçdarkirinan ket nav tevger û hereketê.
Demîr di vê çarçoveyê de pêşniyazpirs Alîkarê Serokomar Cevdet Yilmaz, da kû bersivê bide.
Demîr got, Şêx Seîd û havalên wî ji teref mahkemeyên îstîqlal şarqê ve yên wesfê wan ên huqûqî tunene hatine îdamkirin. Demîr di berdewamiya axaftina xwe de got, Şêx Seîd ne li hember dewletê, li hember zîhnîyeta îttîhat û Teraqiyê mucadele kiriye û nerazîbûn nîşanê sûçdarkirina Şêx Seîd da.
“Sûcdarkirina Şêx Seîd bi xiyanetê neheqiyek li dîrok û nirxên me ye”
Demîr anî ziman ku ev mijar ji bo malbat û gel dibe sedema nerehetiyeke mezin û wiha got:
“Alimê mezin ê îslamê Şêx Seîd ji bo kurdan û xelkê Misilman ên li Tirkiyeyê dijîn şehsiyetek muhîm e. Ji bo parastina Îslamê û maf û qanûnên xelkê Misliman ne li dijî dewletê, li dijî zihniyeta Îttîhad û Teraqîyê şer kir. Li dijî polîtîkayên redkirin, înkar û asîmîlasyonê yên vê zîhniyeta ku li dijî bawerî û nirxên civakê mucadele da, kesên ku ev mucadele dan, weke xayin sûcdar kirin, ev sûçdarkirin neheqîyek ku li dîrok û nirxên me hatiye kirin.”
Demîr di berdewamiya beyana xwe de got, eşkerekirina qebrê Şêx Seîd ji bo tesîskirina aşitî û sulha civakê wê bibe gavek muhîm. Demîr wiha dewam kir, “Divê ji bo xeletî û şaştiyên ku beriya niha hatine avêtin bên qebûlkirin. Ger ev şaştiyan bên qebûlkirin wê ji bo tesîskirna biratiyê gavek muhîm be. Ger ev gavan bên avêtin wê ji bo destpêkek nû gavek muhîm be.”
Demîr bi niviskî ev pirsan ji alîkarê serokomar cevdet yilmaz kir:
“Gelo ji bo tespîtkirana qebrên Şêx Seîd û hevalên wî û eşkerekirina wan ji raya giştî re xebatek tê kirin yan na? Ger ev xebat hebe, ev lêkolîn di kîjan merhale û qonaxê de ne? Belgeyên di arşîvên dewletê û saziyên têkildar de wê kengê di vê mijarê de bi xelkê re bên parvekirin? Sebebên veşîrtina gebrên şêx seîd û havalên wî çine?
Gelo xebatek heye ku xelk bi awayekî rast derbarê Şêx Seîd û qiyama wî de agahdar bike? Di vî warî de polîtîkayeke çawa ya agahdarî û zelaliyê tê şopandin? Gelo ji bo îtibara Şêx Seîd û hevalên wî ji nû ve bê dayin, parastina îtîbaran wan, devjêberdana sûcdarkirina wan a bi xiyanetê û navên wan li hin saziyên dewletê bê dayin xebatek heye yan na?” (ÎLKHA)
HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi
HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Şeyh Said’in kabrinin açıklanması hususunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması talebiyle bir soru önergesi verdi.
HÜDA PAR Milletvekili Şahzade Demir, Şeyh Said’in mezar yerinin açıklanması hususunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması talebiyle bir soru önergesi verdi.
Önergede; Şeyh Said ve arkadaşlarının hukukçu vasfı olmayan kişilerden oluşturulan Şark İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilmesinin üzerinden 99 yıl geçtiğini hatırlatan Demir, bunca zamana rağmen, halkın değer verip hatıralarına saygı gösterdiği bu kişilerin mezar yerlerinin halen devlet sırrı olarak gizli tutulmaya, halktan ve ailelerinden saklanmaya devam edildiğini belirtti.
Demir, 29 Haziran 1938 yılında çıkarılan 3527 sayılı kanunla İstiklal Mahkemelerinin tüm kararlarının cezai ve mali, tüm sonuçlarıyla beraber ortadan kaldırılmasına rağmen aileleri ve sevenlerinden mezarların halen gizleniyor olmasının insani ve İslami değerlerle ve hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmadığını kaydetti.
"Şeyh Said'in hainlikle suçlanması, tarihimize ve değerlerimize yapılan bir haksızlıktır"
Bu hususun, aileler ve kamuoyu nezdinde büyük bir rahatsızlık sebebi olduğunu ekleyen Demir, "Büyük bir İslam âlimi olan Şeyh Said, Kürtler ve Türkiye'de yaşayan Müslüman halk için önemli bir şahsiyettir. Devlete değil, İttihat ve terakki zihniyetine karşı İslam'ı ve Müslüman halkın hak ve hukukunu savunmak için mücadele etmiştir. Toplumun inanç ve değer yargılarına karşı savaş açan bu zihniyetin ret, inkâr ve asimilasyon politikalarına karşı siyasi bir itiraz olan bu mücadeleyi verenlerin hainlikle suçlanması, tarihimize ve değerlerimize yapılan bir haksızlıktır." dedi.
"Şeyh Said'in mezar yerlerinin açıklanması bozulan kardeşliğin yeniden tesisi için önemli bir adım olacaktır"
Demir, "Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, ihanetle suçlamaktan vazgeçilmesi devletin geçmişteki hatalarıyla yüzleşmesi ve toplumsal barışın sağlanması için bir fırsattır. Geçmişte yapılan hukuk dışı uygulamaların yanlışlığının kabul edilmesi, bozulan kardeşliğin yeniden tesisi için önemli bir adım olacaktır. Bu adımlar, tarihimizle yüzleşmek, yanlıştan dönmek ve yeni bir başlangıç yapmak adına önemli birer kilometre taşı olacaktır." diye ekledi.
"Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin gizli tutulmasının gerekçeleri nelerdir?"
Demir, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması için şu soruları yöneltti:
"1. Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin tespit edilmesi ve kamuoyuna açıklanması için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa, bu çalışmalar hangi aşamadadır?
2. Bu konuda devlet arşivlerinde ve diğer ilgili kurumlardaki belgeler kamuoyu ile ne zaman paylaşılacaktır?
3. Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin gizli tutulmasının gerekçeleri nelerdir?
4. Kamuoyunun Şeyh Said ve Kıyamı konusunda doğru bilgilendirilmesi amacıyla herhangi bir çalışma var mıdır? Bu konuda ne tür bir bilgilendirme ve şeffaflık politikası izlenmektedir?
5. Şeyh Said ve arkadaşlarının saygınlıklarının korunması için ihanetle suçlamaktan vazgeçilmesi ve devletin geçmişteki hukuk dışı uygulamalarına sahip çıkılmaması adına isimlerinin bazı resmî kurumlara verilmesi düşünülmekte midir?" (İLKHA)