Polisin "dur" ihtarına uyman araç kaza yaptı: 5 ölü, bir yaralı
Polisin "dur" ihtarına uyman araç kaza yaptı: 5 ölü, bir yaralı
İçeriği Görüntüle

İsrafın haram olduğunu belirten Gümüş, “İnsanoğlu dünyayı çok hızlı bir şekilde tüketti ve bu tükenişin yansımalarını hep birlikte yaşıyoruz. Bir tarafta çılgınca harcayan ve saçıp savuran şımarıklar, öteki tarafta açlık sınırında yaşayan insanlar, açlıktan ölen çocuklar var. Hangi konumda ve maddi imkâna sahip olursak olalım, biz Müslümanlar için Kur’an ve Sünnette harcamada bir sınır belirlenmiştir. Ölçü çok nettir; israf haramdır ve Allah israf edenleri sevmez. Az harcama ve bol infak etme peygamber efendimizin, ehli beytinin ve ashabının bize bıraktığı en güzel miraslardandır. Asr-ı Saadet, israfı terk eden ve infakta birbirleriyle yarışan kadın ve erkeklerin örnekleriyle doludur. Bu ölçülere dikkat edelim. İslami hassasiyeti ve duyarlılığı olmayan insanlar gibi olmayalım. Müslümanlar olarak az yeme, az giyecek ve az eşya ile hayatımızı sürdürmeyi öğrenmeliyiz. Bunu yapalım ki, yakın ve uzak akrabaya, ülke içindeki ve ülke dışında perişan bir vaziyette olan kardeşlerimize daha çok yardımcı olabilelim.” Dedi.

" ZARAR ETSENİZ BİLE DOĞRULUKTAN AYRILMAYIN"

Esnafa seslenen Gümüş, “Esnaf Kardeşlerim! Ekonomik krizin olduğu bir süreçte özellikle ticaret ve iş ahlakında ciddi bir sıkıntı yaşandığını görüyoruz. Evvela, iş akitlerinizde Kur’an’ın prensiplerinden ayrılmayın. Farz olmasa dahi her şeyi yazıya dökmek, şahit tutmak vs. tavsiyeleri emir telakki edin. Bunlar dostluğa halel getirmez, bilakis dostluğunuzu muhafaza eder. Tartıda, ölçüde, almada ve ödemede hassas olun. Zarar etseniz bile doğruluktan ayrılmayın. Peygamber efendimizin son vasiyetleri arasında olduğu rivayet edilen 'Doğruluktan (sıdk) ayrılmayın. Doğruluk sizi iyiliğe (birr), iyilik de sizi cennete götürür…' hadis-i şerifi düsturunuz olsun. Esnaf komşularınızın, dostlarınızın hatta sizi sevmeyenlerin bu özelliğinizle sizi örnek almalarını istiyoruz. Her Müslüman esnafın böyle olması gerekir. Özellikle, İslam’a ve Müslümanlara hizmet etmede bedel ödemiş kardeşlerimizin ve onların çocuklarının buna daha çok riayet etmelerini bekliyoruz.” Dedi.

Gümüş evlilik konusuna da değinerek, “Evlilik, evlilikleri kolaylaştırma, evliliklerin devamı için gençlere yol gösterme ve yardımcı olma her zamanki gündem maddelerimizden biridir. İslam, kadın-erkek beraberliğini nikâh üzerine bina ediyor ve sağlam aile bağları ile oluşmuş sağlıklı bir toplum oluşturulmasını istiyor. Artış gösteren boşanma vakaları ve azalan evlilikler ya da evlilik yaşının otuzlu yaşlara çıkması Müslümanlar arasında da yaygınlaşıyor. Maddi beklentilerin karşılanamaz boyutta artması gençleri evlilikten soğutuyor. Yine, maddi saiklerle yapılan, bencillik ve rahat yaşama arzusu üzerine kurulu evlilikler ne yazık ki uzun ömürlü olmuyor. Hayat tecrübemiz şunu göstermiştir ki, şatafatlı düğünler, damadı ve ailesini borca sokacak gereksiz masraflar, alınan bilezikler ve kolyeler kimseye saadet getirmemiştir. Bu şekilde evlenenler, üç-beş parça lüzumlu eşya ile yetinenler kadar mesut da olmamışlardır. Tüm bunlar bir yana, evliliklerin devamı, bir ömür sürmesi ve boşanmaların önünü almak da ikinci bir meseledir. Vefa, merhamet, fedakârlık, anlayış ve karşılıklı hürmet ile bir ömür süren evlilikleri gençlerimize öğretelim, gösterelim. Onlar da anne-babaları gibi bir yastıkta kocasınlar ve yaşlılıkta birbirlerinin yanında olsunlar. Gençler! Kendinize takvalı eşler seçin. Ebeveynler! Evlilikleri kolaylaştırın. Gençlere kolay evlenmenin, yuva kurmanın ve bu şekilde haramdan uzaklaşmanın yolunu açın. Biz istiyoruz ki gençlerimiz daha öğrencilik dönemlerinde dahi evlenebilsin, gerekirse tek göz evlerde kalıp öğrenimlerine devam etsinler. Bu şekilde omuz omuza birbirlerini destekleyecekler ve mücadele ile başladıkları evliliklerin kıymetini daha iyi bilecekler, bağları daha kuvvetli ve sürekli olacaktır inşallah.” Dedi. İLKHA

Muhabir: Editör