Evet, aynen öyle olacak, israil terör devleti saplandığı bu Gazze ve Lübnan bataklığından kurtulamayacak, orada boğulacak.
Bu bizim bir temennimiz, boş bir beklentimiz değil, kısa bir zaman sonra ortaya çıkacak olan bir gerçektir.
Her şeyden önce ikinci dünya savaşı sonunda Hitler’e diz çöktüren şey, aynı anda sayısız yerde cephe açmasıdır. Hitler Almanya’ya sınırı olup da aynı anda savaş açmadığı bir ülke kalmamıştı ve sonunda büyük bir hüsrana uğramıştı.
Netanyahu denilen kuduz, soykırım ve canavarlıkta Hitler’e özendiği gibi savaş taktiğinde de ona özenmiş görünüyor.
“Vaat edilmiş topraklar” öylesine boş bir martaval ki.
Her şey bir yana Yahudiler kendilerine gönderilen en son peygamberin Malaki olduğuna inanırlar ki Milattan önce 5. Yüzyılda gönderilmiştir. Zaten Tevrat da Malaki Kitabıyla sona erer. Yani Malaki’den sonra gelen hiçbir peygambere inanmazlar, velev ki Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. İsa gibi İsrail oğullarından olsa bile.
Şimdi düşünebiliyor musunuz? Allah Teala gönderdiği peygamberlere iman etmeyen, onlara düşmanlık eden ve öldürmeye yeltenen bir topluma daha sonra elde etmeleri için Nil ve Fırat’ın arasını vaat edecek öyle mi?
Uzatmayalım, şu anda Netanyahu denilen kuduzun saldırdığı yerler asla ve asla onlara vaat edilmiş topraklar değil, olsa olsa onların boğulacağı bataklıklar olacaktır.
Zaten hunharca saldırısına rağmen bir türlü sahip olamadığı, rehinelerini bile kurtaramadığı Gazze’yi unutturmak için Lübnan’a saldırmış ama oranın da Gazze’den hiç farklı olmayacağı açıktır.
Bütün uzmanlar Lübnan’ın, israil için asla bir vatan olamayacağını, dolayısıyla karadan da girerek teslim almasının kesinlikle mümkün olmadığını belirtmektedir. Belki yapsa yapsa katliamlar yapacak o kadar.
Bugün Netanyahu’yu bu bataklıkta boğacak olan şu Müslüman ülkedir diyemiyoruz ama görünen odur ki HAMAS’ın, Hizbullah’ın ve Yemen’in direnişi bile terör devletinin boğulması için yeterli olacaktır. Selam ve dua ile.