Okçu, “İstanbul Sözleşmesi Türkiye’nin önemli bir
gündem maddesidir. Vaktiyle Uğur Mumcu şöyle bir cümle kullanmıştı; ‘Türk;
İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalya ceza yasasına göre cezalandırılan,
Alman ceza mahkemeleri usulü yasasınca yargılanan, Fransız idare hukukuna göre
idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir.’ Hakikaten biz İsviçre
medeni hukukunu aldık ama onlar gibi medeni olamadık. İtalya’dan ceza yasasını
aldık ama cezalarımız suçu önlemedi. Alman ceza mahkemeleri usulünü aldık ama
henüz üzerinde muhakeme ettiğimiz bir usulümüz olmadı. Fransız idare hukukunu
aldık, hâlâ idarede sıkıntılarımız var.” dedi.
“BİZİM BESLENDİĞİMİZ KAYNAKLAR BAŞKA, AVRUPALILARIN
BAŞKA”
Türkiye’nin bugüne kadar hep Avrupa’nın kanunlarını
aldığını aktaran Okçu, “Aile yapımızı İstanbul Sözleşmesine uygun hale
getirmeye çalışıyoruz. İstanbul Sözleşmesinde ağırlıklı unsur yine Avrupalılar…
Dolayısıyla bugüne kadar kanunlarını aldık ama onlara benzeyemedik. Çünkü bizim
fıtratımız, aile yapımız başka, bizim beslendiğimiz kaynaklar başka
Avrupalıların beslendiği kaynaklar başka. İstanbul Sözleşmesi bizim yapımıza
uygun bir sözleşme değildir. İstanbul Sözleşmesini imzaladık, ardından 6284
Sayılı kanunu çıkardık. Bu kanun tamamen İstanbul Sözleşmesi standartlarına
göre hazırlanmış. Ve öyle bir kanun çıkarmışız ki, tamamen toplumsal cinsiyeti
esas almışız. Yani aile içerisinde erkek ile kadın her yönüyle birbiriyle
eşittir. Kadın ve erkeği her konuda eşit düşünmek hatadır, mümkün de değildir.”
diye konuştu.
“NİKÂHSIZ BERABERLİKLERE KANUNLARIMIZ HİÇBİR ŞEY
SÖYLEMİYOR”
Bizim aile yapımızın Batı’nın aile yapısından çok
farklı olduğunu belirten Okçu, “Farklı olduğu için de aslında gıpta ediliyor.
Batı bize baktığı zaman en çok bizim aile yapımıza gıpta ediyor. Ama İstanbul
Sözleşmesi bizim aile yapımıza dinamit koyan bir sözleşmedir. 6284 sayılı yasa
ailemizi bitirmeye yönelik bir yasadır. 18 yaş altındaki lise çocuklarının şu
anda nikâhsız beraberlikleri var. Nikâhsız beraberliklere kanunlarımız hiçbir
şey söylemiyor. Ama 18 yaş altındaki gençlerin bir dini nikâh kıyması, bir
arada olması suç sayılıyor. Hâlbuki bizim evliliği teşvik etmemiz lazım.”
şeklinde konuştu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR BAKIMA LUT KAVMİ GİBİ
YAŞAMAYI MEŞRU HALE GETİRİYOR”
İstanbul Sözleşmesinin aile yapımıza dinamit
koyduğuna dikkat çeken Okçu, “Şu açıdan; cinsiyetler arasındaki evliliklere
veya ilişkilere İstanbul Sözleşmesi hoşgörüyle bakıyor. Bir bakıma Lut kavmi
gibi yaşamayı İstanbul Sözleşmesi meşru hale getiriyor. ‘Erkek erkekle, kadın
kadınla gider belediyede nikâh kıyabilir.’ diyor İstanbul Sözleşmesi… Bu bizim
aile yapımıza aykırıdır, aslında fıtrata da aykırıdır. Biri kendi cinsiyeti
dışında birine meylettiği zaman bu bir hastalığa işarettir. Bu hastalığın
tedavi ediliyor olması gerekirken hastalığı kişinin tercihiymiş gibi göstermek
yanlıştır.” açıklamasında bulundu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLMELİ”
Konuşmasının
devamında yetkililere çağrıda bulunan Okçu şunları söyledi, “Yetkililere
çağrımız şudur, 6284 sayılı yasa mutlaka tekrar ele alınmalı ve değiştirilmeli,
temelinden İstanbul Sözleşmesi de iptal edilmelidir. İptal edilmezse şu andaki
sıkıntılar devam eder. 6284 sayılı yasa yürürlüğe girdiğinden bu yana
boşanmalarda ciddi bir artış vardır. Bu artışın önüne geçmek zorundayız. Bizi
ayakta tutan aile yapımızdır. Toplumun temeli ailedir. Aile fesada uğradı mı
toplum fesada uğrar.” ŞEVKİ
ASLAN




