Okçu, “İstanbul Sözleşmesi Türkiye’nin önemli bir gündem maddesidir. Vaktiyle Uğur Mumcu şöyle bir cümle kullanmıştı; ‘Türk; İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalya ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza mahkemeleri usulü yasasınca yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir.’ Hakikaten biz İsviçre medeni hukukunu aldık ama onlar gibi medeni olamadık. İtalya’dan ceza yasasını aldık ama cezalarımız suçu önlemedi. Alman ceza mahkemeleri usulünü aldık ama henüz üzerinde muhakeme ettiğimiz bir usulümüz olmadı. Fransız idare hukukunu aldık, hâlâ idarede sıkıntılarımız var.” dedi.

“BİZİM BESLENDİĞİMİZ KAYNAKLAR BAŞKA, AVRUPALILARIN BAŞKA”

İstanbul Kartal’da Planlı Elektrik Kesintileri (25–26 Aralık 2025)
İstanbul Kartal’da Planlı Elektrik Kesintileri (25–26 Aralık 2025)
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin bugüne kadar hep Avrupa’nın kanunlarını aldığını aktaran Okçu, “Aile yapımızı İstanbul Sözleşmesine uygun hale getirmeye çalışıyoruz. İstanbul Sözleşmesinde ağırlıklı unsur yine Avrupalılar… Dolayısıyla bugüne kadar kanunlarını aldık ama onlara benzeyemedik. Çünkü bizim fıtratımız, aile yapımız başka, bizim beslendiğimiz kaynaklar başka Avrupalıların beslendiği kaynaklar başka. İstanbul Sözleşmesi bizim yapımıza uygun bir sözleşme değildir. İstanbul Sözleşmesini imzaladık, ardından 6284 Sayılı kanunu çıkardık. Bu kanun tamamen İstanbul Sözleşmesi standartlarına göre hazırlanmış. Ve öyle bir kanun çıkarmışız ki, tamamen toplumsal cinsiyeti esas almışız. Yani aile içerisinde erkek ile kadın her yönüyle birbiriyle eşittir. Kadın ve erkeği her konuda eşit düşünmek hatadır, mümkün de değildir.” diye konuştu.

“NİKÂHSIZ BERABERLİKLERE KANUNLARIMIZ HİÇBİR ŞEY SÖYLEMİYOR”

Bizim aile yapımızın Batı’nın aile yapısından çok farklı olduğunu belirten Okçu, “Farklı olduğu için de aslında gıpta ediliyor. Batı bize baktığı zaman en çok bizim aile yapımıza gıpta ediyor. Ama İstanbul Sözleşmesi bizim aile yapımıza dinamit koyan bir sözleşmedir. 6284 sayılı yasa ailemizi bitirmeye yönelik bir yasadır. 18 yaş altındaki lise çocuklarının şu anda nikâhsız beraberlikleri var. Nikâhsız beraberliklere kanunlarımız hiçbir şey söylemiyor. Ama 18 yaş altındaki gençlerin bir dini nikâh kıyması, bir arada olması suç sayılıyor. Hâlbuki bizim evliliği teşvik etmemiz lazım.” şeklinde konuştu.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR BAKIMA LUT KAVMİ GİBİ YAŞAMAYI MEŞRU HALE GETİRİYOR”

İstanbul Sözleşmesinin aile yapımıza dinamit koyduğuna dikkat çeken Okçu, “Şu açıdan; cinsiyetler arasındaki evliliklere veya ilişkilere İstanbul Sözleşmesi hoşgörüyle bakıyor. Bir bakıma Lut kavmi gibi yaşamayı İstanbul Sözleşmesi meşru hale getiriyor. ‘Erkek erkekle, kadın kadınla gider belediyede nikâh kıyabilir.’ diyor İstanbul Sözleşmesi… Bu bizim aile yapımıza aykırıdır, aslında fıtrata da aykırıdır. Biri kendi cinsiyeti dışında birine meylettiği zaman bu bir hastalığa işarettir. Bu hastalığın tedavi ediliyor olması gerekirken hastalığı kişinin tercihiymiş gibi göstermek yanlıştır.” açıklamasında bulundu.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLMELİ”

Konuşmasının devamında yetkililere çağrıda bulunan Okçu şunları söyledi, “Yetkililere çağrımız şudur, 6284 sayılı yasa mutlaka tekrar ele alınmalı ve değiştirilmeli, temelinden İstanbul Sözleşmesi de iptal edilmelidir. İptal edilmezse şu andaki sıkıntılar devam eder. 6284 sayılı yasa yürürlüğe girdiğinden bu yana boşanmalarda ciddi bir artış vardır. Bu artışın önüne geçmek zorundayız. Bizi ayakta tutan aile yapımızdır. Toplumun temeli ailedir. Aile fesada uğradı mı toplum fesada uğrar.” ŞEVKİ ASLAN

Muhabir: Editör