“Allah Allah, öyle şey de mi olurmuş, ne demek
bölünmenin faydaları, nereden çıktı bayram günü?” diyeceksiniz biliyorum.
Niye olmasın ki? Vahdet halinde hep birlikte uçuruma
doğru gidiyorsak bir kısmımızın ayrılmasında bölünmesinde bir hayır yok mudur?
Otomobilin az olduğu, köyümüze günde birkaç aracın
anca gelip gittiği altmışlı yıllarda rahmetli anam (anneannem) derdi ki; “Aman
yavrum, hepiniz birden binip gitmeyin, Allah korusun bir kaza olduğunda hiç
olmazsa hepiniz birden ölmezsiniz, birazınız geride kalır” derdi.
Elbette birlikte, beraberlikte, hepimizin toptan
Allah’ın ipine sarılmamızda hayır vardır ve biz bununla emrolunduk.
Fakat bütün durumlarda bu böyle midir? Ciddi bir
inceleme yapıldığında tarih boyunca bir takım ayrılıklarda hayırlar olduğunu
rahatlıkla görebiliriz, özellikle mezhepler tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Müslümanlar için haram olan bölünme ve parçalanma; Hak
üzerinde olduğu tartışmasız olan yapılardan ayrılmaktır ki, bunun yegâne örneği
Asr-ı Saadette ashabın yolunu bırakıp başka yollara girmektir. Âl-i İmran ve
Nisa surelerinde Rabbimiz bize net bir şekilde anlatır.
Daha sonraki yapılanmaların her zaman mutlak hakikat
üzerine olmadığını hepimiz biliyoruz.
En basit bir örnek; Amerika’daki İslam davetine
baktığımızda oradaki lider Muhammed Elijah daha sonra kendisinin peygamber
olduğunu iddia etmiş ve cemaatini bu istikamette yürütmüştür. Onların içinden
gelen Malcom X Malik b Şahbaz’ın o cemaatten ayrılması bir hayır değil midir?
Söylediğim gibi tarihten günümüze nice ayrılıkların
hayırlı olduğuna şahitlik edebiliriz.
Diyorum ki, son birkaç yıl içindeki tarikatların
bölünmesinden bazı hayırlar doğamaz mı?
En basitinden birilerinin çıkıp “Biz Mahmud Efendi
cemaatindeniz ama biz Seyyid Kutub, Hasan el Benna, Mevdudi ve benzer âlimleri
de seviyoruz, takdir ediyoruz ve dil uzatmıyoruz…” diyen bir grup ortaya çıksa
iyi olmaz mı?
Bizim boyumuzu aşar ama Menzil gurubundan birileri
ortaya çıksa ve aynı şekilde; “Biz Menzil dergahına bağlıyız, üstadlarımızı
seviyoruz ama sıkıştığımız zaman; “Yetiş ya Gavs, imdat ya falan” demeyi uygun
görmüyoruz” deseler bu hayırlı bir bölünme olmaz mı?
Veya tevhidi çizgide çok titiz ve dikkatliyiz, kendi
hayatımızda bu konuda taviz vermemek için çırpınıyoruz ama başkalarını tekfir
etmeyi uygun görmüyoruz, özellikle kendi hayatımızla ilgileniyoruz…” deseler ve
bu anlamda diğerlerinden ayrılsalar, ne diyorsunuz, hayırlı olmaz mı?
Biliyorum, dikenli bir alana girdiğimizin farkındayım,
fakat bu derdimizi mübarek bir bayram günü dile getirmeyelim de ne zaman dile
getirelim?
Selam ve dua ile bir daha bayramınızı yürekten tebrik
ediyorum.