Son dönemlerde başta Doğu illeri olmak üzere tüm Türkiye'de giderek ciddi
bir artış gösteren madde bağımlılığı tüm toplumu olumsuz yönde etkilemeye devam
ediyor.
Bağımlılık denilen sorunun sadece gençlere özgü bir şey olmadığını ifade
eden Yeşilay yetkilisi Aziz Çiftçi, toplum her ferdinin bu tehlikeyle karşılaşma
ihtimali olduğunu, bundan dolayı da hiç kimsenin 'bana bir şey olmaz' dememesi
gerektiğini söyledi.
Bağımlılığı başlatan faktörlere dikkat çeken Çiftçi, insanları
bağımlılığa iten sebeplerin başında psikolojik sorunların geldiğini belirtti.
Bağımlılığın önlenmesi noktasında ailelere büyük görev düştüğünü de ifade
eden Çiftçi, çocuğuna gerekli sevgi göstermeyen ailelerin bu tavırlarıyla
çocuklarını kötü insanların kucağına ittiklerini dile getirdi.
Madde bağımlılığına karşı mücadele edilmesinin toplumsal bir sorumluluk
olduğunu dile getiren Çiftçi, toplumun tüm kesimlerinin yekvücut hareket etmesi
gerektiğini belirterek herkese çağrıda bulundu.
"KİŞİNİN PSİKOLOJİK SORUNU VAR İSE KENDİNİ BAĞIMLILIĞA İTİYOR"
Çiftçi, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ergenlik dönemi var. Ergenlik
ile birlikte kişinin çevresel faktörleri var. Kişinin karakteristik ve genetik
yapısı bağımlılığı tetikleyen faktörlerdir. Kişinin maddi durumu, aile içi
şiddet, geçimsizliği ve aile içindeki uyumsuzluğu kişiyi tamamen maddeye ve bu
bağımlılığa yaklaştırıyor. Genelde bağımlılığın altında psikolojik sorunlar
vardır. Kişinin psikolojik sorunu var ise kendini bir liman olarak bağımlılığa
itiyor. Bu son süreçte de madde ön plana çıkıyor. Çocuk, mutsuz olduğu bir
ortamda mutluluğu bu limanlarda arıyor. Bu bir hazdır ve geçici bir şeydir.
Çocuk veya bağımlı kişi kendisini buralarda teselli ediyor. Bu tesellinin bir
girdap olduğunun farkında değil. Gençlerimizde bu bağımlılık özellikle madde
sarmalında bilinçli bir çevre ile eğitilmemiş ise bilinçli bir çevre ile bir
araya gelmemiş ise ailedeki eğitimsizlik, şiddet, geçimsizlik etkendir. Genetik
yapıda etkendir. Eşinin ailesinde buna yatkınlık var ise bu çocuğuna da etki
ediyor. Yüzde yüz değilse de bir etkendir."
"ÇOCUK İKİ ETKEN ÜZERİNDEN YOLA ÇIKIYOR"
Urfa'da madde bağımlılığına bulaşan insanların genellikle maddi durumu
kötü olan ailelerden oluştuğuna dikkat çeken Çiftçi, "Maddi durumu
iyi olanlar da bunu yapıyor ama maddi durumu kötü olanların sayısı daha fazla.
Çocuk iki etken üzerinden yola çıkıyor; Birincisi, 'benim bu hayattan kurtulmam
için çok zengin olmam lazım', ikincisi, 'bu hayat ve ızdıraptan kurtulmak için
bu hayatı unutmam lazım' düşüncesi… Satıcılık yaparak kısa yoldan zengin olma
hayali, içicilik ile de dertlerden kurtulayım mantığı ile olaya
bakıyorlar." dedi.
"BİR DEFA KULLANDIKTAN SONRA ARZU EDİYOR"
Son dönemlerde madde bağımlılığında giderek bir artışın yaşanmasının
tesadüf olmadığına vurgu yapan Çitfçi, gençliğimizi yok eden bu projenin nasıl
uygulandığını şöyle anlattı: "Bu küresel sermayenin tabii ki bölge
illerinde de ayağı var. Çocuğu bir defa ile alıştırıyorlar. Bağımlılık öyle bir
illettir ki 'bir defa ile bir şey olmaz' diyor isek işte asıl her şey oradan
başlıyor. Aslında bir defa ile her şey oluyor. Yıkım, cinayet, gasp ve
hırsızlık oluyor. Bunların hepsi bir defa ile oluyor. Çocuk o yüzden o maddeyi
bulmak zorunda kalıyor. Bir defa kullandıktan sonra arzu ediyor ve önce haz
veriyor. Haz verirken kişi orada 'bana bir şey olmaz, ben bir defa ile bağımlı
olmam' diyor. Aslında bağımlı olmam demesi ile bağımlılığı başlamaktadır. ‘Bir
defa ile bir şey olmaz’ dedikten sonra ikinci sarmalda 'ben bağımlı olmam,
benim iradem var' denmektedir. Üçüncü sarmalda ise 'ben istediğim zaman
bırakırım' deniyor. Aslında hepsi bağımlılığa birer yakınlaşma. Gençlerimiz
maddeye bulaştıysa onu elde etmek için para olması lazım. Madde alacak parayı
satıcılık yaparak, hırsızlık yaparak ya da dolandırıcılık yaparak elde edip
maddeye ulaşması lazım. Dolayısıyla kişi kendi iradesiyle hareket etmemektedir.
Kişi maddeye ulaşmak için her şeyi yapabilecek pozisyona geliyor ve artık irade
kendisinde değildir. Bugün bu olayların olması da tesadüf değildir."
"BAĞIMLILIK BALIKSIRTI GİBİ BİR ŞEYDİR"
Bu konunun herkesi ilgilendirdiğini söyleyen Çiftçi, "Biz bu
mücadeleye tek vücut başlamaz isek sınıfta kalırız ve gençlerimiz gider. Bunu
yüzde yüz önleyemezsek de önünü almamız gerekir. Bunun çoğalmasını önlememiz
lazım. Hiçbir bağımlılığı küçümsememek lazım. Herkes bir şekilde bağımlılıkla
mücadele etmekte. Fakat bir koordinasyon ve bir birliktelik olmaz ise
yaptığımız çalışmanın karşılığı olmayacaktır. Hangi kurum olursa olsun, hangi
STK olursa olsun bağımlılıkla ilgili bir çalışması olacak ise bizimle iletişime
geçsinler. Biz kurumumuzu öne çıkarmak derdinden değiliz. Bu alanda bilgi ve
tecrübemiz bulunmaktadır. Bağımlılık balıksırtı gibi bir şeydir. Rastgele ve
iyi niyetle yapılacak bir çalışma kötü sonuçlar doğurabilir. Bizim bu konuda
hepimizin el birliği ile koordinasyonu sağlamamız gerekir." diye konuştu.
(İLKHA)





