Tatvan’da İmam olduğu camiden çıkarken derin
devletin ajanları tarafından şehit edilen Batmanlı âlim Molla Gıyaseddin Barlak
şehadetinin yıl dönümünde anılıyor.
Ağabeyi Mahmut Barlak, kardeşi hakkında
şunları dile getirdi: "Toplam 8 kardeşiz. Kendisi gibi iki erkek
kardeşimiz daha beyaz tenlidir. Gıyaseddin aile içerisinde güzel ahlakı, temiz
huyu ile sevilen biriydi, arkadaşları arasında da iyi bir örnekti. Beyaz tenli
oluşu ile de akraba, komşu ve çevresinde ayriyeten sevilen bir çocuktu.
Kardeşler arasında da bir nevi denge unsuru idi, herkesle iyi geçinirdi. Şehid
Gıyaseddin, Müezzin olarak görev yaptığı Tatvan Merkez camisinde güzel ahlakı
ile cami cemaatinin sevgisini kazanmış, okuduğu Kur’an-ı Kerim ve ezanlarla
büyük takdir almıştı. Kısa bir süre zarfında camide Kur’an dersini verdiği bir
sürü talebesi olmuş ve bunlarla çok iyi bir diyalog içerisine girmişti. Onun bu
çalışmaları bütün Tatvan'da kısa bir zamanda duyulur olmuştu.” Dedi.
Yine bir arkadaşı onun
şu yönünü anlatıyor; "Molla Gıyaseddin, huy olarak boş durmayı sevmezdi.
Bu yüzden Gerçüş’te Öğretmen Kitap Kırtasiyede çalışmaya başladı. Gençler ile
diyalogu iyi olduğundan çok seviliyordu. Tek amacı gençlere İslami terbiyeyi
aşılamaktı. Bu yüzden gençlere kitap hediye eder, değişik yerlere gezmeye
götürür, saatlerce İslamı anlatırdı. Amacı İslami bir nesil yetiştirmekti"
Şehid Gıyaseddin Barlak'ın katledilmesiyle
ilgili Doğruhaber Gazetesinde çıkan bir analizde ise şu ifadelere yer
veriliyor:
Şehid Gıyaseddin Barlak'ın
şehadeti, aynı zamanda derin devlet adıyla yuvalanmış habislerin karanlıklarda
çevirdiği işlerin deşifre olmasında da manidardır. Zira Şehid Gıyaseddin'i
şehid eden Murat Kurtboğan BBC Türkçe dahil bir takım medyada çıkan
itiraflarında Molla Gıyaseddin'i nasıl şehid ettiğini silahı ve emri kimlerden
aldığını anlatmıştır. Ama ne yazık ki, bu itiraflar karşısında harekete
geçilmemiş ve gerektiği gibi bu cinayetin üzerine gidilmemiştir. Zira,
Polis-İtirafçı çetesinin itirafçı kanadından olan Murat Kurtboğan, polislerle
yaptıkları karanlık işleri teker teker açıklamaktaydı. Anlatımların en ilginci
de polis marifetiyle işlenen cinayetler serisi ve bu serinin ilk halkasını
oluşturan Molla Gıyaseddin cinayetiydi. Murat Kurtboğan adlı katil,
itiraflarında gördüğü işkencelerden dolayı polisle çalışmayı kabul ediyor.
Murat Kurtboğan'ın işlediği siyasi bir suç, polisin yardımıyla adli suçmuş gibi
gösteriliyor. Böylelikle daha az ceza alan Murat Kurtboğan, cezaevinde olmasına
rağmen sık sık hastane bahanesiyle emniyete getirilerek gözaltına alınanları
teşhis ediyor hatta kendi beyanıyla işkence bile yapıyor. Bu dönemde itirafçı
Murat Kurtboğan ile A. D. adlı bir Komiser muhatap olmaktadır. Bu komiserin
tayini çıkınca yerine Hakan adında bir polis gelerek Murat Kurtboğanla irtibatı
sağlar. Bu arada Murat Kurtboğan'ın sevki Bitlis Cezaevine çıkar. Bitlis
Cezaevine gittikten sonra Hakan adlı bir polis cezaevine kadın sokarak Murat'ın
zina yapmasını sağlar. Ve beraberce ortalığı nasıl karıştırabilecekleri üzerine
plan yaparlar. Murat Kurtboğan, Tatvan'da Molla Gıyaseddin Barlak'ı tanıdığını,
onu öldürmeleri halinde ortalığın karışabileceği tavsiyesini verir. MEHMET
EMİN URAZ





