Batmanlı eğitimcilerden İsmail Doğan dengbejlik kültürüne sahip çıkılması çağrısında bulundu.

Doğan'ın çağrısı şu şekilde: Dengbejlik (Kürtçe: Dengbêjî , Kürt sözlü edebiyatında kilam ve stran söyleme sanatıdır. Kürtçe'de Dengbêj sözcüğü 'ses' anlamına gelen "deng" ve 'söyle, ses ver' anlamına gelen "bêj" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşur. Bu kelime, sözün ahenkle icra edilmesini sağlayan kişi anlamında kullanılmıştır.

İnsanoğlu hayatında iz bırakmış duygu ve düşüncelerini çeşitli yollarla başta kendisine sonra topluma aktarma ihtiyacı duymuştur. Kimi zaman bir resim, kimi zaman bir yazı, şiir, romanla, kimi zaman da bir türkü yahut ağıtla.
Kürt Kültüründe bu kendini ifade ediş biçimi genelde "kılam ve stranlarla" olmuştur. Bu kadim coğrafyanın bire bin veren bereketli toprakları,nice dengbêjler yetiştirmiştir.
Şahê Denbêja (Dengbêjlerin Şahı) ŞAKIRO, EVDALÊ ZEYNIKÊ,ZAHIRO, RESOYÊ GOPALA, ŞEROYÊ BIRO,KARAPETÊ XAÇO, SALIHÊ QÛBÎNÎ, VEDAT AKARSU, BERKEN ZER ve daha nice kıymetli şahsiyetler.

Genç Dengbejlerden Sahiplenilmeme Şikayeti 88

Sözlü tarihin büyük ustaları olan dengbêjler, her ne kadar zor koşullar altında olsa bile sanatını sergiledikleri bilinmektedir. Bu zor koşulları en aza indirgemek amacıyla bazı kurum ve kuruluşlar çalışmalarını sürdürmektedir. Örnek vermek gerekirse; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi(DBB) tarafından açılan Dengbêj Evi(Mala Dengbêja), dengbêjlerin yok olmasını engelleyecek bir adım. Kürt kültür, edebiyatı ve tarihi yüzlerce yıl süre gelen bu sanatı, icra etmiş olan dengbêjlerin katkısı gözle görülür kadar büyüktür. Homeros’un tarihi anlayışıyla bağdaşan dengbêjlik, tarihin birçok karanlıkta kalmış olaylarını aydınlığa çıkarmıştır. (* Alıntı: Dengbêjler.wordpress.com)

STK’lardan Külliyede Konser Israrına Tepki
STK’lardan Külliyede Konser Israrına Tepki
İçeriği Görüntüle

Hangi stran, kılam olursa olsun dinlediğimizde bizleri alır, yüksek rakımlı bir yaylaya götürür, yarım kalmış sevdalara şahitlik ettirir, fakirlik ve fukaralığın resmini çizdirir, mertliğin ve cömertliğin misallerini gösterir.
Hulâsa...
Sözü uzatıp özden uzaklaşmak istemiyorum.
Kültürümüzün yapı taşlarından olan dengbêjlik sanatını icra eden ya da bu yola baş koymuş yolun başında veya ortasında olan ve fakat elinden tutulmayan, yeteri değer verilmeyen pırlanta gibi değerli dengbêjlerimiz var.
Var fakat muzdarip oldukları, serzenişte bulundukları konular da var. Şimdi kulağımızı henüz yirmili yaşlarda olan ve çok beğenerek dinlediğim DENGBÊJ BERKEN ZER'e verelim.


"Genç Dengbêjlerimize Sahip Çıkmayan Belediye ve Organizasyonlara Dertli Bir Eleştirim var.
Dengbêjlik bizim kültürümüzün ruhu, sesimiz, geçmişimiz ve gelecek nesillere bırakmamız gereken çok değerli bir miras ama ne yazık ki, belediyeler ve organizasyonlar genç dengbêjlerimize gereken değeri vermiyorlar. Onlar sadece popüler ve bilindik sanatçıları sahneye çıkarıyor, genç dengbejleri ise 5-10 dakikalık gösterişlik bölümlere sıkıştırıyor. Sanki kültürümüzün bu özel parçası sadece süs olsun diye orada duruyor.
Genç dengbêjler emek veriyor, yüreklerini ortaya koyuyor ama sahnede ne yazık ki sadece kısa birkaç dakika ile geçiştiriliyorlar. Bu hem gençlerin motivasyonunu kırıyor hem de dengbejliğin gerçek anlamda yaşamasına engel oluyor. Kültürümüzü sadece kalabalık çekmek için kullanan bu anlayış, aslında bize büyük bir kötülük yapıyor.
Belediyeler ve organizasyonlar, dengbejliği sadece göstermelik bir unsur olarak görmekten vazgeçmeli, gençlerin sahnede hakkını vermeliler. Çünkü dengbejlik, sadece bir müzik değil, bizim kimliğimizin, duygularımızın ve tarihimizin sesi. Genç dengbêjler desteklenmezse, bu değerli kültür yavaş yavaş yok olur.
Biz genç dengbêjlerin yanında durulmasını, hak ettiği alanın verilmesini istiyoruz. Çünkü gerçek kültür, sadece göz boyamak için değil, yaşatmak için var."


Dengbêjlerin sözleri üzerine saygımızdan dolayı, söz olmaz deyip taleplerin yerine getirilmesi adına, çözümü sözün muhataplarına bırakıyorum.

Kaynak: MUHARREM KAYIK