Batman’ın tarihi ilçesi Hasankeyf, Ilısu Barajı'nın suları altında kalmasıyla birlikte büyük bir dönüşüm geçirdi. Tarihi dokusundan ve eski yerleşim yerinden koparak yeni yerleşim alanına taşınan Hasankeyf’le ilgili duygu ve düşüncelerini dile getiren ilçe sakini, Yazar Zeki Çetin, sadece bir ilçenin değil, aynı zamanda bir medeniyetin ve bir yaşam biçiminin sular altında kaldığını söyledi.
Eski Hasankeyf'ten Yeniye Yolculuk
Eski Hasankeyf' ile ilgili kültürel çalışmaları da olan Çetin, "Emevîlerden Bizans'a, Akkoyunlardan tüm medeniyetlere kadar tarihi geçmişi olan bir mekânda yaşadık. Böyle eski bir yerleşim yerinde yaşamak bir imtiyazdı," dedi. Çetin, o kültürel zenginliğin tüm sorunları unutturduğunu vurguladı.
Ancak yeni yerleşime geçişin, adeta bir "şok hali" yarattığını söyleyen Çetin, "Gerçekten tarihimizden, kültürümüzden ve medeniyetimizden kopuk bir şekilde orayı terk ettik. Her ailemizin bir tavuğu, bir ineği vardı. Oradan buraya gelirken, tüm canlı-cansız varlıklarını bırakıp geldiler. Tamamen şu anda, vatandaşın eski yerleşimden yeni yerleşkeye gelmesiyle bir şok halini yaşadığı bir durum var. Bir balığın sudan çıkmış hali gibi..."ifadelerini kullandı.
Kaybolan Gelenekler, Zayıflayan Akrabalıklar
Yeni yerleşim yerinin modern konutları, eski derme çatma evlerin yerini alsa da bu durumun manevi boşluğu dolduramadığını ifade eden Çetin, devlete bu konutlar için teşekkür etti. Çetin, "Bu büyük bir hizmettir ama orayı bir türlü unutamıyoruz. Her şey gözümüzün önünde. Şu anda bu yeni yerleşkede ne tarihi var ne kültürü var ne medeniyeti," sözleriyle yeni yerleşkedeki eksikliklere dikkat çekti.
En büyük kayıplardan birinin sosyal bağlar olduğunu vurgulayan Çetin, eski Hasankeyf'teki komşuluk ilişkilerinin ne kadar güçlü olduğunu anlattı:
Çetin,"Eskiden hangi sokakta kim oturur, ailesi kimdir, çocuklar kimdir, neredeyse hepimiz birbirimizle hemhal komşuluk ilişkileri geliştirebiliyorduk. Şu anda bağımsız evler yapıldı, ilçe büyük bir alana yayıldı. Vatandaşlar neredeyse haftada bir birbirini göremiyor. Komşuluk ilişkileri gerçekten çok zayıflamış, akrabalık bağları zayıflamış. Bu yüzden yeni yerleşke vatandaşı tatmin etmedi." dedi.
Ekonomik Çöküntü ve Gençlerin Göçü
Taşınma sürecinin sadece psikolojik değil, aynı zamanda ekonomik bir çöküntüye yol açtığını belirten Çetin, eski Hasankeyf'te herkesin bir işi olduğunu ancak yeni yerleşimle birlikte her şeyin "sıfıra indiğini" dile getirdi. Gençlerin iş bulma umuduyla il dışına, hatta yurt dışına göç ettiğini aktardı.
"Gençler orada bir şeylerle meşgul olurken, yeni yerleşkeye gelir gelmez hepsi tamamen il dışına, neredeyse yurt dışına gittiler. Neredeyse şu anda Hasankeyf'te hiçbir genç kalmadı. Esnaf, ticaret, ekonomi felç oldu. Her şey sıfır oldu."
Sağlık Hizmetleri İyileşti, Sosyal Yaşam Duruldu
Yeni Hasankeyf'in yaşam koşullarını değerlendiren Çetin, sağlık hizmetleri konusunda önemli gelişmeler olduğunu kabul etti. Eski yerleşim yerinde sadece bir sağlık ocağı varken, şimdi uzman doktorların bulunduğu bir devlet hastanesinin olduğunu, bu durumun vatandaşların hayat standardını yükselttiğini belirtti. Ancak ekonomik ve sosyal adaptasyonun hala sağlanamadığını söyledi.
Çözüm Önerisi: Hasankeyf'in Potansiyelini Ortaya Çıkarmak
Zeki Çetin, Hasankeyf'in bu durumdan kurtulması için devletin bazı projelere öncelik vermesi gerektiğini düşünüyor. Hasankeyf'in turistik potansiyelini, özellikle Şaft Vadisi'ndeki ve Kalenin zirvesindeki tarihi eserleri vurgulayarak, bu kaynakların harekete geçirilmesi gerektiğini söylüyor. Bu sayede hem sosyal hem ekonomik hem de kültürel anlamda bir canlanma yaşanabileceğini ifade etti.
"Devletin birtakım projeleri var. Eğer bu projeler hayata geçirilirse, vatandaşın hem sosyal hem ekonomik hayatı ve ilçe olarak bir ilerleme sağlanırsa, vatandaşın bu konudaki birçok yarasına merhem olacak gelişmeler yaşanabilir," diyen Çetin, "Eski mazimizi ve geçmişi unutmadan, yeni yerleşkede de hayatımızı sürdürebiliriz," diyerek umutlu bir mesaj verdi.




