Ay, Dünya etrafındaki yörüngesini tamamlama süresiyle (yaklaşık 27.3 gün) kendi ekseni etrafındaki dönüş süresini eşitlediği için Dünya'dan her zaman aynı yüzünü görürüz.
Ay'ın dönüş yönünün değişmesi durumunda yaşanacak en büyük değişiklikler şunlar olurdu:
Ay'ı Dünya'dan Görme Şeklimiz Değişirdi
-
Ay kendi ekseninde ters yönde dönseydi, dönüş süresi ile Dünya etrafındaki dolanma süresi arasındaki eşzamanlılık bozulurdu. Bu durumda, Dünya'dan bakan bir gözlemci Ay'ın her yüzünü görebilirdi.
-
Normalde görmediğimiz, "Ay'ın uzak yüzü" olarak bilinen tarafı da artık periyodik olarak bize dönerdi.
Gelgitler Üzerindeki Etkisi
-
Ay'ın Dünya üzerindeki kütleçekim etkisi, okyanuslarda gelgitlerin oluşmasının ana nedenidir. Ay'ın ters yönde dönmesi, gelgitlerin temel mekanizmasını değiştirmezdi çünkü gelgitler, Ay'ın yörüngesel hareketine bağlıdır.
-
Ancak, Ay'ın ters dönüşü, Ay ve Dünya arasındaki kütleçekimsel etkileşimi ve sürtünmeyi artırırdı. Bu artan sürtünme, hem Ay'ın Dünya'dan daha hızlı uzaklaşmasına hem de Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızının daha belirgin bir şekilde yavaşlamasına neden olurdu. Sonuç olarak, günler bugünkünden daha hızlı bir şekilde uzardı.
Ay Tutulmaları Değişirdi
-
Ay, kendi ekseni etrafında ters yönde dönerken, Ay tutulmalarının meydana gelme mekanizması aynı kalırdı. Tutulmalar, Ay'ın Dünya'nın gölgesine girmesiyle gerçekleşir ve bu durum Ay'ın eksen dönüşüne değil, yörüngesine bağlıdır. Ancak, Ay'ın farklı yüzleri gözlemlenebildiği için her tutulmada Ay'ın farklı bölgelerinin karardığını görürdük.
Kısacası, Ay'ın ters yönde dönmesi, kozmik bir kuralın, yani kütleçekim kilidinin bozulması anlamına gelirdi. Bu da bizim Ay'ı algılama şeklimizi tamamen değiştirir, fakat gelgitlerin oluşumunu temelden etkilemezdi.



