Konuyla ilgili açıklama yapan
Hak-İş ve Hizmet-İş Sendikası İl Başkanı Bünyamin Söğüt: “2023 yılı Ocak
ayından itibaren geçerli olacak asgari ücret artışı, önemli olmakla birlikte
belirlenen rakam emekçilerin ve toplumun beklentilerini tam anlamıyla
karşılamamıştır. Asgari ücrete yönelik düzenlemeler yapılırken, çalışanların
ailevi yükümlülüklerinin dikkate alınması ve çalışanların hayat pahalılığına ve
özellikle gıda enflasyonuna karşı korunması gerekliliğinin altını bir kez daha
çizmek istiyoruz.
Bilindiği
üzere, 2018 yılında emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 31,6 iken, 2022
yılında bu oran yüzde 26,3’e gerilemiştir. Diğer yandan sermayenin milli
gelirden aldığı pay ise 2018 yılında yüzde 51,8 iken, 2022 yılında yüzde 54,8’e
yükselmiştir. Milli gelirin dağılımına bakıldığında, işletmeler açısından
sürdürülemez bir durumun olmadığı, aksine öncü sektörlerdeki işletmelerin
büyümeye devam ettiği ve işverenlerin yükünü hafifletecek önemli düzenlemelerin
hayata geçtiği görülmektedir. Bundan sonra da bu düzenlemelerin yapılmaya devam
edeceği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, 2023 yılında asgari ücret için
işverenlere verilen devlet desteğinin 250 TL'ye çıkarılmasını da önemli
buluyoruz.
HAK-İŞ olarak, tüm ücret
geliri elde eden kişiler için asgari ücrete tekabül eden kısmın vergiden muaf
olmasını önemli buluyoruz. Ancak, verilere baktığımızda 2002 yılında belirlenen
birinci gelir vergisi dilimi tutarı 15 brüt asgari ücrete tekabül etmekte iken,
bu oran yıllar içerisine giderek azalmış ve 2022 yılında 4,95 katına kadar gerilemiştir.
Yani asgari ücret ile vergi oranları arasındaki makas giderek daralmaktadır. Bu
kapsamda vergi oranlarının acilen düzenlemesine ihtiyaç olduğunu belirtmek
istiyoruz.
HAK-İŞ olarak, ücret üzerindeki
vergi yüklerinin azaltılması ile bu rakamın daha da iyileştirilmesinin mümkün
olacağının altını bir kez daha çiziyoruz. Ülkemizin ekonomik süreçleri göz
önüne alındığında bütün ücret geliri elde edenler için bir yıl boyunca gelir
vergisi oranının yüzde 10 ile sabitlenmesi talebimizi yineliyoruz.
Bu kapsamda, asgari ücrete
ilişkin köklü bir değişiklik yapılarak, bütün çalışanları hayat pahalılığına
karşı koruyacak ve toplu sözleşme düzenini bozmayacak, çalışanların aileleri
ile beraber insanca yaşayabilmesine imkân tanıyacak bir düzenlemenin gerekliliğine
inanıyoruz. Asgari ücrete yapılan artışların özel sektörde örgütlü işyerlerinde
çalışan işçiler ile üniversiteler ve belediyelerde çalışan kamu işçilerinin
ücretlerine de aynı oranda yansıtılmasını, diğer bir ifade ile tüm ücretlerin
asgari ücret ile aynı oranda artırılmasını talep ediyoruz.
HAK-İŞ olarak, işçilerin
tamamını temsil etmekten uzak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çoğulcu,
katılımcı ve kapsayıcı olmaktan çok uzak, çağın gerisinde kalmış yapısının
değiştirilmesi, katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesi talebimizi
yineliyoruz.
Açıklanan asgari ücretin tüm emekçilere,
ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz” dedi. (VEYSİ GÜLTEKİN)




