Araştırmacı Yazar Vahdettin İnce, HÜDA PAR'ın Diyarbakır'da düzenlediği "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda bir konuşma gerçekleştirdi.

Çalıştayın ikinci oturumda söz alan İnce, Kürt meselesinin çözümü konusunda HÜDA PAR'ın önemli bir sorumluluk üstlendiğini belirterek, çözüm sürecine katkı sağlamak için herkesin bu sürece destek vermesi gerektiğini vurguladı. İnce, "Madem HÜDA PAR Kürt meselesinin çözümü için elini taşın altına koydu, o zaman herkese de HÜDA PAR'ın bu yükünü hafifletmesi adına kendilerine destek vermek düşer." dedi.

"Herkes konuştu ama bir devlet konuşmadı"

Kürt meselesinin çözümü için yapılanların büyük bir sorumluluk olduğuna dikkat çeken İnce, "Bu Kürt meselesiyle ilgili olarak meşhur sözdür. Klişe bir deyimdir. Bu Kürt meselesiyle ilgili olarak bu güneşin altında söylenmemiş tek sözü yoktur. Hiçbir şey kalmadı, her şey söylendi. Bağımsızlık isteyenler konuştu. Federasyon isteyenler konuştu. Özerklik isteyenler konuştu. Öz yönetim, demokratik ekolojik sistem diyenler konuştuğu, herkes konuştu. Silahlı mücadele diyenler konuştu. 'Kürt yoktur, bir tutam Arapça, bir kaşık Farsça, bir bardak Türkçe karışımıyla çorba gibi bir dildir Kürtçe' diyenler konuştu. Herkes konuştu dolayısıyla. Bir tek devlet konuşmadı ya da bir tek bu meseleyi ikide birde kendisiyle uğraşan şeyi konuşmadı. Şimdi bizim görevimiz, buna rağmen konuşmaktır. Biz sözümüzü söylemek zorundayız. Çünkü yüce Allah bize bir sorumluluk yüklemiştir." diye konuştu.

"Bizden sonraki nesiller bu acıyı yaşamasın istiyoruz"

Konuşmasında, Kürt meselesinin yıllardır her açıdan tartışıldığını belirten İnce, "Bizim çabamız ahiretteki cehennemin alevli ateşinin ashabından olmamaya yöneliktir. Bu dünyada yeterince cehennemi yaşıyoruz. Yeterince bize eziyetler ediliyor. Yeterince ızdıraplar çekiyoruz. Yeterince katliamlar çekiyoruz ama derdimiz ahiretimizi de kurtarmak. Bu dünyada bizim neslimiz bizden sonraki nesiller bu acıları yaşamasınlar. Şimdi akademisyenler, alimler, hocalar, yazarlar bunlar konuşurlar, bir şeyler söylerler. Devleti yönetenler de bu söylemlerin içerisinde en güzelini alırlar. Onu siyasal bir maddeye ve söyleme dönüştürür, kurumsal hayatta tatbik ederler. Biz konuşacağız. HÜDA PAR da bu sözleri alacak uygulaması gereken kesimlere verecektir." ifadelerini kullandı.

"HÜDA PAR tam anlamıyla bir özgürlük, özgürleştirme hareketidir"

Konuşmasının devamında İnce, HÜDA PAR'ın, sadece bir siyasi parti olmanın ötesinde, aynı zamanda bir özgürlük hareketi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bu zulmün, bu canavarın egemenliğinin etkisinden kurtulup özgür ruhlarını sağlamlaştırmış insanlar mutlaka vardır ama HÜDA PAR bölgede bir örgütlenme olarak tam anlamıyla bir özgürlük, özgürleştirme hareketidir ve bunun için çok önemli bir misyona sahiptir. Yani aslında İslam'ın kendisi bir özgürlük hareketidir. Bir özgürleşme hareketidir. Siyasette böyle halkların, insanların toplu olarak bilincinde olmadıkları; belki edebiyatını yapamadıkları, bilimsel ifadesini yapamadıkları ama muhteşem hakikati ifade eden böylesine çığır açıcı tavırları vardır. Bu bir siyasi harekettir. Bu bir kendini koruma refleksidir. Bu bir Kürdi kıyafetini koruma refleksidir. Bu bir o dili koruma refleksidir. Bu bir o dini koruma refleksidir."

"HÜDA PAR'ın siyasi tavrı derin, sessiz akan suyu temsil ediyor"

HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Günaydın Adanalı gençlerle buluştu HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Günaydın Adanalı gençlerle buluştu

HÜDA PAR'ın siyasetinin, derin ve sessiz akan bir su gibi olduğunu ifade eden İnce, "Dikkat edin, nehirleri seyrederseniz bazı yerlerde nehirler sığdır. Bazı yerlerde derindir ve sessizdir. O sığ olan yerlerde sular başlarını taşa vururlar. Su gelir taşa çarpar, bakar ki taşın yumuşayacağı yok, hemen kıvrılır yanından akışına başka türlü devam eder. Bu tabiatın akışı böyledir. Toplumlar da su gibidirler. Taş gibi bir zihniyete laf anlatılmaz. Ben suyun taşın kenarından su gibi akıp gideyim denir. Bence HÜDA PAR'ın şu siyasi tavrı, o başını taştan taşa vuran suyun yerine derin, sessiz akan suyu temsil ediyor. O derin suda olur insanlara faydalı olan şeyler." dedi.

"Bu ağır başlığı yürüyüşümüzü devam ettirmeliyiz"

Açıklamasının sonunda İnce, şunları söyledi: "Cahilin zıddı halimdir, alim değildir. Alimin zıddı ümmidir. Ağır başlı, derin su gibi giden, siyasetini böyle yürüten kişi halimdir, ağır başlıdır ve derin sudur; İçinde çok bereketli, çok güzel şeyler vardır ama gürültülü, kavgalı keleşli, başını taştan taşa vuranlar allame cihan olsalar cahildirler. Mademki bizler bu canavarın elinden kurtulduk, o zaman bu ağır başlığı yürüyüşümüzü devam ettirmeliyiz." (İLKHA)

Kaynak: ilkha