Abdülhadi Ahmed Saad Gali'nin ailesi, işgal kuvvetlerinin Şubat 2024'te Han Yunus'un batısındaki Kızılay bölgesini istila etmesinin ardından halen ondan bir haber alamıyor.
Filistin Enformasyon Merkezine göre henüz 36 yaşını bile doldurmamış olan Abdülhadi, eşi ve küçük çocuğundan oluşan ailesini geçindiren sıradan bir işçiydi.
Eşinin anlattığına göre, onun kaderiyle ilgili sürekli endişe, kaybolduğu günden beri uykuyu tadamamalarına neden oldu. Eşi, her uyuyup uyandığında onunla ilgili içini rahatlatacak bir haber duyma umuduyla yaşıyor, ancak zihnini kemiren sorular hâlâ devam ediyor: Acaba o hayatta mı? Yoksa ailenin hayatını alt üst eden o anlarda şehit mi düştü?
Yaralanma ve kaybolma
Yakın arkadaşı Cemal Ebu Said, Abdülhadi'nin Kızılay bölgesindeyken işgal kuvvetlerinin ateşiyle yaralandığını ve daha sonra eşinin küçük çocuğuyla birlikte daha güvenli bölgelere göç etmek zorunda kaldığını anlatıyor. Bu durum, eşinin kalbindeki hüznü daha da artırırken, kocasının akıbetine dair endişelerini büyütüyor.
O günden beri, "O nerede?" sorusu, ailenin kalbini her gün kemiren bir dert haline geldi. Aile, Abdülhadi'nin akıbetini öğrenmelerine yardımcı olacak en ufak bir ipucu bulmak için çabalamaya devam ediyor.
Annesi ise, oğlunun kaderi hakkında sürekli düşünmekten neredeyse çıldırmak üzere. Kalbi beklemekten yorgun düşmüş durumda ve geçen her dakikada, ona ulaşacak bir bilgi umudu artıyor. Acı da olsa, gerçeği öğrenmek istiyor. "Şehit düşmüş olsa bile, bilmek istiyorum," diyor anne. Bu basit ama yürek burkan sözler, onun yaşadığı acının büyüklüğünü ve zamanın bile hafifletemeyeceği derin bir ıstırabı ifade ediyor.
Bu durum, Gazze halkının sürekli savaşlar ve askeri saldırılar nedeniyle belirsiz bir kaderle yüzleşmek zorunda kaldığı günlük acıların sadece bir parçası. Ancak aile, Abdülhadi'nin akıbetini öğrenme umudunu, bekleyişin karanlığında tuttukları tek bir ışık olarak görüyor.
Abdülhadi'nin ailesi, soykırım savaşı sırasında iletişimi kesilen 14 binden fazla Filistinlinin yakınları gibi, onu bulmak için boşuna çabalıyor.
Gazze'de nereye bakılırsa bakılsın, tek gerçek şu ki, bu acı ancak gerçeğin öğrenilmesiyle son bulacak, ne kadar acı olursa olsun. (İLKHA)