8. Sınıf İngilizce 1. Ünite: Friendship (Arkadaşlık)
Bu ünitede arkadaşlık üzerine konuşmayı, insanları kişilik özelliklerine göre tanımlamayı, davet etme, kabul etme ve reddetme ifadelerini kullanmayı ve bu konularda basit diyaloglar kurmayı öğreneceğiz.
1. Personality Adjectives (Kişilik Sıfatları)
İnsanların kişilik özelliklerini tanımlamak için kullandığımız bazı önemli sıfatlar:
- Honest: Dürüst
- Loyal: Sadık
- Reliable / Trustworthy: Güvenilir
- Generous: Cömert
- Selfish: Bencil
- Understanding: Anlayışlı
- Supportive: Destekleyici
- Stubborn: İnatçı
- Ambitious: Hırslı
- Determined: Kararlı
- Fair: Adil
- Unfair: Adil olmayan
- Energetic: Enerjik
- Calm: Sakin
- Aggressive: Agresif
- Clumsy: Sakar
- Thoughtful: Düşünceli
- Forgetful: Unutkan
- Jealous: Kıskanç
- Tolerant: Hoşgörülü
- Argumentative: Tartışmacı
- Punctual: Dakik
- Lazy: Tembel
- Modest: Alçakgönüllü
- Boastful: Övüngen
- Grumpy: Huysuz, somurtkan
- Sensitive: Hassas
- Sympathetic: Sempatik, halden anlayan
Örnek Cümleler:
- My best friend is very loyal and supportive. (En iyi arkadaşım çok sadık ve destekleyici.)
- He is always honest, so I trust him. (O her zaman dürüsttür, bu yüzden ona güvenirim.)
- She can be a bit stubborn sometimes. (Bazen biraz inatçı olabilir.)
- A true friend is always understanding and generous. (Gerçek bir arkadaş her zaman anlayışlı ve cömerttir.)
2. Asking About and Describing Personality (Kişilik Hakkında Soru Sorma ve Tanımlama)
Birinin kişiliğini sormak için:
- What is he/she like? (O nasıl biri? - Karakteri nasıl?)
- What kind of person is he/she? (Ne tür bir insan o?)
Cevap verirken:
- He/She is... (O, ...dır/dir.)
- He/She is a ... person. (O, ... bir insandır.)
Örnek Diyalog: A: What is your new classmate like? (Yeni sınıf arkadaşın nasıl biri?) B: She is very friendly and talkative. I like her! (O çok arkadaş canlısı ve konuşkan. Onu severim!)
3. Making Invitations (Davet Etme)
Birini bir etkinliğe davet etmek için kullanabileceğimiz yapılar:
- Would you like to...? (İster misin...?)
- Would you like to come to my birthday party? (Doğum günü partime gelmek ister misin?)
- Would you like to join us for dinner? (Akşam yemeği için bize katılmak ister misin?)
- How about...? / What about...? (Ne dersin...?) (Genellikle fiilin -ing haliyle kullanılır)
- How about going to the cinema tonight? (Bu akşam sinemaya gitmeye ne dersin?)
- What about having a picnic on Sunday? (Pazar günü piknik yapmaya ne dersin?)
- Shall we...? (Yapalım mı...?)
- Shall we meet at 3 p.m.? (Saat 3'te buluşalım mı?)
- Let's...? (Yapalım!) (Daha az resmi, bir öneri)
- Let's play computer games! (Hadi bilgisayar oyunları oynayalım!)
- Are you busy on...? / Are you free on...? (...günü meşgul müsün? / ...günü müsait misin?) (Davet öncesi uygunluğu öğrenmek için)
- Are you free on Saturday afternoon? (Cumartesi öğleden sonra müsait misin?)
- I'm organizing a... Would you like to come? (Bir ... düzenliyorum. Gelmek ister misin?)
- I'm organizing a book club meeting. Would you like to come? (Bir kitap kulübü toplantısı düzenliyorum. Gelmek ister misin?)
4. Accepting Invitations (Davetleri Kabul Etme)
Bir daveti kabul ederken kullanabileceğimiz olumlu ifadeler:
- Yes, I'd love to! (Evet, çok isterim!)
- That sounds great / good / fun! (Kulağa harika / iyi / eğlenceli geliyor!)
- Sure! / Of course! (Elbette! / Tabii ki!)
- Why not? (Neden olmasın?)
- That would be great / fantastic! (Bu harika / fevkalade olur!)
- I'd be happy to. (Memnuniyetle.)
- Count me in! (Beni de say! / Beni de dahil et!)
- Thanks for inviting me. (Beni davet ettiğin için teşekkürler.)
Örnek Diyalog: A: Would you like to watch a movie with me? (Benimle film izlemek ister misin?) B: That sounds great! (Kulağa harika geliyor!)
5. Refusing Invitations (Davetleri Reddetme)
Bir daveti reddederken kibar olmak önemlidir. Genellikle bir mazeret veya açıklama ile birlikte kullanılır:
- I'm sorry, but I can't. (Üzgünüm ama yapamam.)
- I'd love to, but I can't. (Çok isterim ama yapamam.)
- Maybe another time. (Belki başka bir zaman.)
- I'm afraid I can't. (Korkarım ki gelemem/yapamam.)
- I'm busy on that day. (O gün meşgulüm.)
- I have other plans. (Başka planlarım var.)
- Thanks for the invitation, but I'm unable to make it. (Davet için teşekkürler ama gelemiyorum/yapamıyorum.)
Örnek Diyalog: A: How about playing basketball this afternoon? (Bu öğleden sonra basketbol oynamaya ne dersin?) B: I'm sorry, but I can't. I have to study for an exam. (Üzgünüm ama yapamam. Sınava çalışmam gerekiyor.)
6. Giving Reasons for Refusal (Reddetme Nedenleri Belirtme)
Reddetme ifadelerinden sonra, nedenini belirtmek için kullanılabilecek yapılar:
- Because... (Çünkü...)
- I can't come because I have to help my mother. (Gelemem çünkü anneme yardım etmem gerekiyor.)
- I'm going to... (Yapacağım...)
- I'd love to, but I'm going to visit my grandparents. (Çok isterim ama büyükbabamı ve büyükannemi ziyaret edeceğim.)
- I have to... (Yapmak zorundayım...)
- I'm afraid I can't. I have to finish my homework. (Korkarım ki yapamam. Ödevimi bitirmek zorundayım.)
7. Simple Future Tense (Will / Be going to)
Bu ünitede gelecekle ilgili planlardan ve davetlerden bahsederken sıkça kullanılan "will" ve "be going to" yapılarına da değinilir.
A. Will (Anlık Kararlar, Tahminler, Söz Verme)
- Yapı: Subject + will + Verb (fiilin yalın hali)
- Örnek:
- A: I'm thirsty. (Susadım.)
- B: I will get you some water. (Sana biraz su getireceğim.) (Anlık karar)
- I think it will rain tomorrow. (Sanırım yarın yağmur yağacak.) (Tahmin)
- I will help you with your homework. (Ödevinde sana yardım edeceğim.) (Söz verme)
B. Be going to (Önceden Planlanmış Eylemler, Kesinleşmiş Olaylar)
- Yapı: Subject + am/is/are + going to + Verb (fiilin yalın hali)
- Örnek:
- I am going to visit my aunt next weekend. (Gelecek hafta sonu teyzemi ziyaret edeceğim.) (Planlanmış)
- Look at those dark clouds! It is going to rain. (Şu koyu bulutlara bak! Yağmur yağacak.) (Kanıta dayalı tahmin)
Bu ünitede bol bol pratik yapmak, özellikle diyaloglar kurarak ve kişilik sıfatlarını kullanarak konuşma becerilerinizi geliştirmek çok önemlidir. Başarılar dilerim!
