Bakırköy'de 23, 24 ve 25 Aralık 2025'te bakım ve altyapı çalışmaları kapsamında planlı elektrik kesintisi yaşanacak
Bakırköy'de 23, 24 ve 25 Aralık 2025'te bakım ve altyapı çalışmaları kapsamında planlı elektrik kesintisi yaşanacak
İçeriği Görüntüle
2020 yılının Korona Virüs salgını gölgesinde geçtiğini belirten Aksoy, “2020, her neresinden bakarsanız bakınız insanlığın Covid-19 salgınına bağlı olarak küresel ölçekte büyük bir kapatılmaya maruz kaldığı bir yıl olarak tarihe geçti. Evet, 2020 yılına ilişkin üst başlığı “büyük kapatılma” olarak atıyoruz. Fakat bugün yaşadığımız büyük kapatılmanın köklerinin Korona öncesine dayanmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, Koronavirüs, küresel krizin yaşandığı bir zaman diliminde, yani, ekonomik ve siyasal krizlerin birbirini kovaladığı bir zeminde, sistemin en zayıf anında insanlığı kuşatmış ve esir almıştır. Tam da bu sebepten, merkez üssü gelişmiş ülkeler olan şok ve karamsarlık bütün iyi niyetli söylemlere rağmen atlatılabilmiş değil. Öyle ki, ilk günden itibaren, insani bakımdan asla kabul edilmeyecek bazı konuların, örneğin, tedavi önceliği gibi kararların, şokun hangi boyutlarda olduğunu bize göstermektedir.” Dedi.
Salgınla mücadeleyi ciddiye alarak, umudumuzu yitirmeden hareket etmemiz gerektiğini vurgulayan Aksoy,” Hepimiz biliyoruz ki, kestirmeden çözümlere itibar edeceğimiz bir süreç yaşamıyoruz. Fakat şunu da söylemeliyiz ki, korku propagandalarının şekillendirdiği anaforu da dağıtacak umut ilkesini güçlendirecek eylemler geliştirmek zorundayız. Biz MEMUR-SEN ailesi olarak böylesine zor bir ortamda, gerek kendi üyemiz ve ülkemiz adına, gerekse dünya insanlığı adına, korku propagandalarına kapılmadan, ama gerçeği de ıskalamadan mücadele azmimizle umudu hep ayakta tuttuk, tutmaya da devam edeceğiz.” Dedi.
Aksoy açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Böylesine acı ve hüzün dolu zamanlarda varoluşun iki yönünü, daha doğrusu varoluşumuzu şekillendiren hayat ve ölümün iç içe olduğunu daha derinden hissediyoruz. Onun için diyoruz ki, kapitalist dünya sisteminin istatistik ilmini silaha dönüştürerek araçsallaştırmak istediği mazlumların hayatları ile egemenlerin hayatlarının ölümde eşitlendiği bir dönemi yaşıyoruz. Bu mücadelenin yönünü de, stratejisini de şekillendiriyor. Biz, adil bir dünya için gerçekleştirdiğimiz mücadelemizi, pandemi öncesinde olduğu gibi daha da derinleştireceğiz, entelektüel zeminde de eylem düzeyinde de yerküredeki bütün dostlarımızla birlikte daha da derinleştireceğiz.”
2021 yılında da sendika olarak çalışanlarının haklarını savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Aksoy, “Son dönemde insanı kaynak olarak gören bir anlayış ve personelin niteliğini artırmaya yönelik bir yaklaşım sistemde, mevzuatta ve uygulamada hâkim olmak için hummalı çalışmalar yapıyor. Ancak, biz 2020’de olduğu 2021’de de insanı kaynak değil değer olarak, personeli de niteliklerinin hak ettiği karşılığını alan insan olarak tanımlamakta ısrarcı olacağız. Özellikle, her zemin ve şartta dile getirdiğimiz “sözleşmelilik bitmeli, herkes güvenceli istihdamdan yararlanmalı” şiarımızın gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışacağız. Bizim bakışımız, yaratılışla, kadim anlayışla ve insana mahsus mizaç ve fıtratla uyumludur. Çünkü insan emeğiyle sadece eşyayı ve sistemi değil kaderi de değiştirebileceği müjdelenen eşref makamına matuf mahlûktur. Bu nedenle 2021’de emek kesiminin bütün özneleri bütün kurumları ve emeğe dönük çalışma yapan devlet aygıtının bütün unsurları alın terinin karşılığını eksiksiz vermenin kuralını koymak, uygulamasına yön vermek, müktesebatını oluşturmak maksadıyla hareket etmektir.” Dedi. AHMET KÖLGE

Muhabir: Editör